Sağlık Turizmi'nde bürokratik sorunlar çözülmeli...

2009 yılının otel yöneticisi seçilen Recep Arısoy Türkiye turizm sektörünün gelecekteki en büyük potansiyeline sahip sağlık turizmi ve kaplıca turizminin bürokratik sorunlara takıldığını söyledi.

Turizm Aktüel Turizm Aktüel 31/12/2019 23:40
Sağlık Turizmi'nde bürokratik sorunlar çözülmeli...

Arısoy, "20’ci yüzyıl da sağlık ve kaplıca turizmi ön plana çıkacak ve sektörün en büyük gelir kapısı olacaktır, bu alandaki bürokratik sorunların kesinlikle çözülmesi gerekmektedir" dedi.

 

Recep Arısoy'un konuyla ilgili değerlendirmeleri: "Türkiye'de sağlık turizmi, kaplıca turizmi aynı alan da düşünülmemeli ve bürokratik prosedürler de aynı şekil de işlememeli. Sağlık turizmin de acil giderilmesi gereken en önemli sorunların başındaki teknoloji yetersizliği kısa sürede gündeme taşınarak derhal giderilmeli. Ayrıca ulaşım zorluklarının da kesinlikle aşılması gereken diğer bir sorun. Sektör geneli olan sorunlardan bir diğeri ise tesislerdeki konaklama, hizmet ve temizlik sorunları, kaplıca 'Thermal ' tesislerinde de  aynı sorunlar yaşanmaktadır. Tesisler de bu sorunlar kanayan kanser hastalığı gibi bu sorunlar mutlaka kısa sürede aşılmalı ve tesisler de konaklamalara ve temizliğe daha çok önem verilmelidir.

Türkiye’de Devlete ait ve özel sektöre bağlı birçok tesis sağlık turizmin de çok gelişti. Türkiye sağlık turizmin de komşu ülkelerin ilk tercihi haline gelmiştir. Son yıllar da özellikle Ortadoğu ve Asya ülkelerinin sağlık turizmindeki seçim tercihleri Türkiye’den yanadır. Ayrıca Türkiye sağlık turizmin de komşu ülkelerin çok önün de yer almaktadır. Türkiye’ye sağlık turizmi için gelmek isteyen komşu ülke vatandaşları bürokratik işlemlere takılıyorlar. Bürokrasiye takılan sorunlar, sağlık turizm’i ile kaplıca turizminin birbirinden ayırt edilmeyişi. Örneğin sudan ile Türkiye arasındaki sağlık hizmetleri açısından Türkiye çok ileride yer almaktadır. Sudan’lı kanser ve kalp hastaları tedavi için Ürdün’ün başkenti Amman’a gidiyorlar. Türkiye bu ülke ile bağlantı kurmalıdır, bağlantı kurduğu takdir de sudanlı hastaları çok rahatlıkla Türkiye’ye getirebilir.

Buna benzer birçok ülke var, Irak, Afganistan, Kazakistan, Türkmenistan ve Tacikistan. Ayrıca Ortadoğu Ülkeleri, Balkanlar, Kuzey Afrika ve Orta Asya. Türkiye’ye yakın ülkeler sağlık turizmin de Türkiye’den çok gerideler. Türkiye sağlık turizmin de teknolojiyi daha da geliştirdiği takdir de bu ülkelerden sağlık turizmi için birçok hastayı getirebilir. Sağlık ve kaplıca turizmin deki asil sorun vize sorunu. Iraktan veya Afganistan’dan gelen hastanın vize alması gerekiyor, bu ülkelere vize uygulaması kaldırılmalı. Bu sorun aslında Türkiye’de kaçak işçi çalıştırılmasına da teşvike neden oluyor. Türkiye’ye tedavi olmak amacı ile gelen hastalar tedavi sonrası ortadan kayboluyorlar, Türkiye için bu çok ciddi bir sorun. İstanbul ve sahil kentleri sağlık turizmin de diğer kentlerden daha avantajlı.

Yurt dışından gelen hastalar tek vasıta kullanarak direkt İstanbul’daki özel hastaneleri tercih ediyor. Sahil bölgesini tercih edilmesinin nedeni ise sağlık hizmetinin iyi oluşu ve bölgede tatil yapma imkanının olması. Kaplıca tesisleri teknolojiyi çok fazla kullanmaması gerek. Bu tesisler de doğal kaynaklar iyi değerlendirilmeli, ayrıca konaklama ve kalite standartlarının bu tesisler de yakalanması gerek. Türkiye kaplıca suları açısın’dan çok zengin bir ülke. Tesisler de kaplıca sularının etkileri öne çıkartılmalı. Örneğin, kas iskelet sistemli ve hareket sistemli hastalıklara kaplıca sularının iyi geldiği tesis misafirlerine anlatılmalı. Bununla birlikte vücut direncin, bağışıklık sisteminin güçlenmesine ve ruhsal bozukluklara da çok iyi geldiği özellikle misafirlere vurgulanmalı.

Kaplıca turizmin de sadece tesislerin bunları uygulaması tabiî ki yeterli değil, Devletin de bürokratik işlemleri azaltması ve denetimleri artırması gerekmektedir. Türkiye de kaliteli hizmet veren kaplıca tesislerin yanı sıra, içeri girilmeyecek kadar kötü olan tesisler var. Kısaca Devletin bu sektöre tesisleri teşvik etmesi gerekli, bununla beraber bürokratik işlemleri kesinlikle çözmesi gerekmektedir. Bürokrasiyi kolaylaştırıp bu tesisleri de yalnız bırakmasın, yüksek standartlar getirerek de tesisleri denetim altın da tutsun. 20’ci yüzyıla girerken Türkiye’de halen ısıtma sistemi olarak soba kullanılan tesisler var.

 


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Tüm güncellemelerden e-posta yoluyla haberdar olun.