Pandeminin birlikte getirdiği yeni tatil halleri

Dünyayı etkisine alan salgın hastalığın evlere kapadığı insanlar, geçen yıldan edindikleri tecrübeyle, daha bireysel ya da yakınlarından oluşan küçük gruplar halinde, kalabalıktan uzak, sakinliği buldukları doğadan bir köşede, bir kamp alanında, şehirlerden uzak sahilde bir otelde, bir apart otelde, yazlık bir evde, denizin ortasında bir teknede, bu yıl rahat bir tatili yaşadılar.

Adil Çulhaoğlu 01/11/2021 12:14

Turizm sektörü ise, yurt dışından seyahat kısıtlamalarının kalkmasını beklemek ve personel bulmak için uğraşmakla, daha çok iç turizmle yetindikleri bir sezonun sonuna geldiler. Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızın bütün kısıtlamalara rağmen, Türkiye’ye gelmeleri, ardından Rus ve Ukrayna pazarlarının açılmasıyla, yabancı turist girişi olmuş, son olarak İngiliz pazarından da gelişlerin olması Antalya, İstanbul, İzmir, Kapadokya, Muğla, Aydın başta olmak üzere, tatil yörelerimizin iç turizmin neden olduğu düşük doluluk oranını yukarıya taşımıştır.

Ege ve Akdeniz kıyılarımızda temmuz ayı sonuna kadar yüksek doluluk oranını yaşamakta olan tatil beldelerimiz, ağustos ayında etkili olan orman yangınları şehirlerden kaçanlarının bir bölümünün geri dönmesine neden olurken, konaklama sektöründe iptaller almaya başlamış, yüksek sezon olarak bilinen Ağustos ayının büyük bir bölümü, düşük doluluk oranlarıyla geçirilmiş, okulların Eylül ayında yüz yüze eğitime başlamasıyla, iç turizmde bitme noktasına gelmiştir.

Ülkemizdeki aşılama sisteminin Avrupa Birliğince tanınması bu bazı Avrupa ülkesinden turist gelişlerinin hızlandırmıştır. Cruise gemilerinin Eylül ortalarından itibaren gelmesiyle birlikte de, Kuşadası, İzmir, İstanbul gibi yörelerimize turist girişini arttırmaya başlamıştır. Salgın hastalık döneminde konaklama sektörü başta olmak üzere hizmet sektöründe çalışanların yeterli destek alamaması nedeniyle, turizm sektöründen başka alanlara geçmeleri sonucu personel sıkıntısı çekildiği herkesçe dile getirilmiştir.

Turizm basınında Personel sıkıntısıyla ilgili haberler, Rus ve Ukrayna pazarından gelişlerin başlamasıyla birlikte arttığı gözlenmiş, hatta bu nedenle otellerini açamayan işletme sahiplerinin ifadeleri yer almıştır. 2022 yılı turizm sezonunda başka sektöre kayan personelin dönüşünün olmaya bileceği göz önünde bulundurularak kalifiye personel yetiştirilmesi amacıyla eğitim seferberliği başlatılması gerekli olmaktadır.

Özellikle, küçük tatil beldelerimizde, Ev kiralamalara talebin artması konut fiyatlarını hızla % 100’lere varan oranda arttırmış, sezonluk kiraya vermeler nedeniyle yıllık kiralık ev bulma zorlaşmış, kamu hizmetinde görev yapan çalışanlarının yeniden tayin istemelerine neden olduğu yolundaki haberler sosyal medyada ve basında sıkça izlenir hale gelmiş.

Ormanlık alanlardaki yörelerde konut satın alma ilgisini orman yangınları azaltsada, Konut satın almak isteyenlerin sayısının genelde artması sonucunda, her yerde inşaat faaliyetleri artmış olduğu gözlemleniyor. Turizmde tatilcilerin tercihinde çevre faktörünün gittikçe artan oranda özellikle genç tatilciler nezdinde büyük rol oynamaya başladığı dikkate alındığında, çevrenin korunması, çevreye uyumlu yapılaşma çok önemli olmaktadır.

Şehrin kaldıramayacağı düzeyde yapılaşmanın sonucu, özellikle son yıllarda arttığı görülen   su ve elektrik kesintileri, telefon bağlantılarının zayıflığı, yolların yetersizliği, trafik, gibi alt yapı problemlerinin çözümü sürdürülebilir turizm için önemli olmaktadır. Turistik beldelerimizde yüksek sezonunda aşırı yoğunluk ile alt yapı yetersizliği, vatandaşlarımızda konut fiyatlarının ve kiralarının aşırı artması gibi faktörlerin meydana getireceği rahatsızlıkların bir tepkiye, İtalya, İspanya, Hollanda gibi bazı Avrupa ülkelerindeki ‘Turist Go Home’ sloganlarının duvarlara yazılmasına kadar varan turist karşıtlığına dönüşmemesi için gerekli önlemler alınmalıdır.

Önümüzdeki 2022 yılı turizm sezonunda, pandeminin neden olduğu seyahat kısıtlamalarının kalkmasıyla, ülkelerarası seyahatlerin çok büyük oranda artacağı, tur operatörleri ve uçak firmalarının kapasite artırımına gitmelerinde görülmektedir. Ülkemizin güneş, deniz kum kültür, tarih ve doğa zenginliği ile birçok alternatifleri tatilcilere sunmasının yanında, tatile çıkacak batılı turistlere, ülkemizde dolar ve euronun alım gücünün diğer tatil ülkelerine göre daha fazla avantaj sağlamasıyla, ülkemize ilgi ve yönelmenin çok büyük olacağı dikkate alınarak gerekli çalışmalara başlanmalıdır.