Özledik o günleri

Nasıl da çalıştık... 

Her şeyi hazırladık...

Tam da istedikleri gibi... 

Salon hazır... 

Yemekler, neredeyse 3 kere geçtik üstünden...

Odalar...

Tıpkı istedikleri gibi...

Gelecekler..

3 gün, 

İstanbul'u gezecekler... 

Her gün, yaklaşık birer saat toplantıları var... 

Coffee- break diyorlar.. 

Yemekten sonra.. 

Her akşamları, 

Sanki birer Gala-Diner... 

24 saat bizimle birlikte acenteci kardeşler... 

Amman, kapıya dikkat! 

Araçlar geldiğinde, 

Sıkıntı olmasın... 

İlk otobüs geldi.. 

Koşun... 

Kapılar... 

Valizler! 

Hoş geldiniz! 

Elinde liste, rehber, 

Kokteyl nerede, nereye alayım grubu? 

Hemen ilerde, 

Lobby bar... 

Arkadaşlarımız size hizmet etmek için bekliyorlar, buyurun, efendim.. 

Çiçeklerle süslenmiş Lobby bar... 

Pırıl, pırıl servis elemanları, 

Kızlı erkekli, 

bekliyorlar... 

Bar, hazır.. 

Konuklar geldikçe, 

içeriden ara sıcaklar servis edilecek.. 

İlk otobüs geldi... 

Hemen hareketlendi Lobby.. 

Yüzü güldü otelin... 

Çalışanların... 

İkincisi de kapıya yanaştı... 

Hemen valizlere koştu belboylar... 

Hoş geldiniz! 

Wellcome... 

Soyez les bien venues! 

Gelenlerin de, 

Bekleyenlerin de yüzleri gülüyor! 

Birbirlerini hiç tanımayan insanlar, 

Sanki yıllar sonra, 

Kavuşuyorlar.. 

Valizim gelmedi diyor, biri... 

Bir başkası TV açılmadı diyor... 

Valiz de gidiyor, 

TV de çalışıyor... 

Hizmette ne sınır var, 

Ne de sinir.. 

Gelen mutlu, 

Ağırlayan mutlu... 

Özledik be o günleri... 

Dolu dolu yaşadığımız... 

Eksiğiyle, 

Fazlasıyla....

Yanlışımızla, doğrularımızla... 

Kapılarda, bekleyip, 

Uğruna, mesailer yaptığımız... 

Güldüğümüz, 

Ağladığımız... 

Sıkıntılarımızda, 

Yardım istediğimiz dostlarımızdan.. 

O günleri, 

Gerçekten çok özledik.. 

Bir zamanlar, 

Turizm yapardık... 

Çocuklarımıza anlatacağız... 

Anlatamadan daha... 

Çok özledik... 

Çoook...