Özel Dosya: Turizmciler 2012’de temkinli ama umutlu…

Türk turizminin profesyonelleri, 2012 yılından beklentilerini Turizm Aktüel'e anlattı. Sektör profesyonellerinin büyük çoğunluğu, Avrupa’daki ekonomik krize ve Ortadoğu’daki siyasal istikrarsızlığa rağmen 2012 yılından oldukça umutlu. Bunda, sektörün geçmiş tecrübelerinden kaynaklanan kendine güven de çok etkili.

Turizm Aktüel Turizm Aktüel 31/12/2019 23:40
Özel Dosya: Turizmciler 2012’de temkinli ama umutlu…
HASAN ARSLAN - HALİL ÖNCÜ

Turizm sektörü 2011 yılında hedeflerini tutturarak, yüzde 9,8'lik artışla 31.4 milyon turist ağırladı. Turizm geliri de yüzde 10 artarak 23 Milyar Dolara ulaştı. Avrupa’daki kriz nedeniyle zor geçeceği öngörülen 2012’de ise hedef, 27 Milyar Dolar olarak belirlendi.

Türk turizminin önde gelen isimlerine, “Sektörün 2012 yılına yönelik hedef ve beklentileri neler olmalı' sorusunu yönelttik.  Turizm profesyonelleri de, 2012 yılı hedef ve beklentilerini Turizm Aktüel'e anlattılar


TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy: Türkiye, turizmde marka oldu…
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Ocak-Kasım döneminde ülkemize gelen yabancı ziyaretçi sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre %10.18 oranında artarak 30 milyon 261 bin 347 kişiye ulaştı. Yine, Ocak-Eylül döneminde, yabancı ziyaretçiler ve yurtdışında yaşayan vatandaşlardan elde edilen gelirle birlikte turizm geliri %14.6 oranında artarak ,17 Milyar 811 Milyon 488 Bin ABD Doları oldu.Yukarıdaki rakamlardan da anlaşıldığı gibi, turizm sektörü bir önceki yılın aynı dönemine göre hem turist sayısında, hem de gelir miktarında dikkate değer bir artış sağladı.
Türkiye, turizmde marka ülkelerden biri haline geldi. 2012 yılı, dünya ve ülkemiz için ekonomik değişimler anlamında zor bir yıl olacağa benziyor. Yine de sektör açısından büyük düşüşler yaşayacağımızı düşünmüyorum. Dolayısıyla, yapılan planlamalarda herhangi bir olumsuzluk olmadığı takdirde hedefimiz; 34 milyon yabancı ziyaretçi, 27 Milyar Dolar turizm geliri.


TUROB Başkanı Timur Bayındır: Tanıtımda, yeni pazarlara yöneliyoruz
Türk turizmde, bu yıl ciddi bir büyüme beklemiyoruz.  Sektör,  kötümserliğe kapılmadan ve eski pazarları kaybetmeden, yeni pazarlara yöneldi.  Bu yıl, Türk turizminde geçen yılki rakamlarını yakalamayı veya %1 ile %2 oranında geçmeyi hedefliyoruz. Bu yıla ilişkin nihai görüşümün, Mart 2012 tarihinde düzenlenecek olan ITB Berlin ile MITT Moskova fuarlarının ardından netlik kazanacağını söyleyebilirim.
TUROB olarak, son birkaç yıldır Brezilya başta olmak üzere Güney Amerika ülkeleri ile Rusya’da tanıtım faaliyetlerimizi arttırdık. Şimdi, Çin ve Hindistan gibi ekonomisi güçlü ülkelerde, daha yoğun tanıtım çalışmasına başlayacağız. Bildiğiniz gibi, 2012 Türkiye’de Çin Kültür yılı. 2013 yılı da, Çin’de Türkiye Kültür yılı olarak kutlanacak. İki yıl boyunca düzenlenecek çeşitli etkinlikler, pazarlama ve tanıtım açısından büyük avantaj sağlayacak ve turizme de pozitif yansıyacak.
Dünya turizmcileri rotalarını, krizden uzak olan BRICS ülkelerine (Brezilya, Rusya Federasyonu, Hindistan, Çin Halk Cumhuriyeti, Güney Afrika Cumhuriyeti) çevirdi. Türk turizmcileri olarak bizler de, Kültür ve Turizm Bakanlığımız ile birlikte, Çin, Hindistan, Brezilya gibi hedef pazarlarda, tanıtım ve pazarlama çalışmalarımızı arttırarak sürdürüyoruz. Dünya turizminde 2012’de  %3 oranında büyüme hedefleniyor. İnşallah, bunun büyük bir payını da, Türkiye olarak bizler alacağız.


Eresin Hotelleri Satış ve Pazarlama Direktörü Müberra Eresin: Gelişmeleri yakından takip edip, rotamızı doğru belirlemeliyiz…
Türk turizmi, geçtiğimiz 3 yıl boyunca, rakamsal olarak sağladığı artışla dünya çapında başarılara imza attı. Bu yıl, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere global pazarlarda yaşanan ekonomik kriz nedeniyle, bu pazarlardan gelen turist sayısında azalma gerçekleşebilir. Özetle, bu yıl turizmde geçen yılın rakamları dışında çok büyük bir beklenti içinde değiliz. Geçtiğimiz yılın rakamlarını bir kaç puan aşağıda ya da yukarıda yakalayacağız. Türkiye’nin rekabet ettiği İtalya, İspanya gibi ülkelerin sağlayacağı avantajlar nedeniyle, Akdeniz çanağında fiyat rekabeti yaşanabilir. Türk turizmcileri olarak, dünyadaki gelişmeleri yakından takip edip, rotamızı doğru belirlemeliyiz.
Dünyada modası hiç geçmeyecek şehirlerden biri olan İstanbul’a, bu yıl da yoğun ilgi ve talep olacak. Mart ayından itibaren, işler iyi gözüküyor . Geçtiğimiz yılın yoğunluğunu yakalayacağız. Bu yıl global pazarlardaki kriz nedeniyle, üç aşağı beş yukarı geçen yılın fiyatlarını kullanıyoruz. Bu arada, yeni açılacak otellerin fiyat politikaları da, şehir için önemli. Yapılması gereken, artan otel arzına paralel olarak, turist talebini arttırmaktır. Bunun için de, sektörün tüm birimleri Kültür ve Turizm Bakanlığı ile işbirliği halinde çalışıyoruz. 2012’nin çok sıkıntılı geçmeyeceğini umuyoruz.


Les Ottoman Hotels Sahibi Ahu Aysal Kerimoğlu: Ana hedef lisan konusudur...
2012 yılına yönelik en büyük hedefimiz, Türkiye’nin imajını en doğru şekilde yansıtabilmek adına öncelikle lisan konusuna önem vermek olmalıdır. Senelerdir bu sektörde çalışan ve çok fazla seyahat eden biri olarak çok net söylüyorum ki, turizm sektöründe çalışan birinin en az bir ya da iki yabancı dil bilmesi şart. Bugün dünyanın en ücra köşesine bile gittiğimizde, oradaki taksi şoförü sizinle İngilizce konuşuyor.
Bizim insanımız ne yazık ki yeterli düzeyde yabancı dil bilmiyor. O nedenle de, yurtdışından gelen turisti kendi dilinde ağırlayamıyoruz. Bu da sektöre önemli ölçüde darbe vuruyor. Kısacası, pahalı ve kaliteye dayalı turizm yapmak istiyorsak, bunun şartlarını yerine  getirmek zorundayız. Bunun için de, öncelikli hedefimiz lisan öğrenmek olmalıdır.


Dinler Hotels Genel Müdürü Yakup Dinler: Uzakdoğu pazarından olumlu sinyaller geliyor…
Türk turizminde 2010 yılında yaşanan 'Altın Yıl'dan sonra açıkçası, 2011 beklentisi aynı doğrultuda değildi. Hatta sezonun çok kötü geçeceği yönünde bazı haberler yapıldı. Buna etken olarak Avrupa'da baş gösteren ekonomik kriz (Yunanistan, İtalya, İspanya), Suriye ile yaşanan sıkıntılı politik gerilimler ve Suriye'de gerçekleşen iç savaş bu beklentinin en büyük sebepleriydi. Sonuç olarak, beklentinin aksine 2011 yılı Kapadokya bölgesinde artan arza rağmen az da olsa gerileme yaşandı. 2012 yılının 2011'den çok farklı olacağını düşünmüyorum. Güney Amerika pazarından ve Japonya hariç Uzakdoğu pazarından olumlu haberler alıyoruz. Kapadokya henüz emekleme döneminde, eğer bazı acenteler fiyat kırmaktan vazgeçerse, çok daha iyi yerlere gelecek.


Club Nena Yönetim Kurulu Başkanı Nevin Akçelik: 2012 zor geçecek ama, misafir talebi de artacak…
2012 sezonunda gerek Avrupa’da yaşanan ekonomik krizin etkilerinin artması ve ekonomik daralmanın turizm üzerinde negatif baskı oluşturması, gerekse Rusya’da beklenen %27 oranındaki devalüasyon, çok zor bir 2012 sezonunun yaşanacağını gösteriyor.
Her geçen yıl Türk turizmi biraz daha ileri gidiyor, pazar payı daha çok artıyor. Yapılan çalışmaların ve tanıtımların sonucu olarak, 2012 yılında Türkiye ye olan misafir  talebinin yoğun olacağı anlaşılıyor. Biz turizmciler,  ülkemize ve ülke turizmine katkıda bulunabilmek, rakiplerimize göre daha cazip ve talep gören bir ülke olabilmek için elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz.  Her yıl hedeflerimizi ve beklentilerimizi bu amaç doğrultusunda belirliyoruz.
Sadece 2012 yılına dair değil, daha sonrakii yıllara yaydığımız hedeflerimiz ve beklentilerimiz var. En büyük hedefimiz, ülke turizmine en çok  katkıda bulunanlar arasında olmaya çalışmak ve buna bağlı olarak da, ülkemize daha çok misafir çekebilmek.
Başta da ifade ettiğim gibi, 2012 yılı çok zor bir yıl olacak. Avrupa’daki kriz sonucu  Euro nun değer kaybedeceği ve bu kaybın sezon ortasına kadar devam edeceği görülüyor. Bu durum, biz turizm yatırımcılarını mali konularda zorlayacak. Türkiye’deki enflasyonun %10’ların üzerinde seyretmesi de, bütçemizde sapmalara neden olabilir.  Avrupa’da yaşanan ekonomik sıkıntı nedeniyle,  ülkemize yeni misafirler getirmek, önceki yıllardan daha zor olacak.  İşte bu nedenle, ülkemize gelen misafirlerin dönerken memnun ayrılması  çok daha önemli hale geldi.


Klas Hotel Genel Müdürü Hakan Bedir: 2012 kolay bir yıl olmayacak
2012 yılının kolay bir yıl olmayacağını son 2-3 yıldır yaşanan büyüme hızının bu yıl aynı hızda devam etmeyeceğini söyleyebilirim. Avrupa’da süregelen kriz etkisinin yayılarak devam edeceği, Ortadoğu’da yaşanan Arap Baharı’nın henüz tam olarak bitmemesi,  bu hızın düşmesine sebep olacak. Bu olumsuz gelişmelere rağmen sevindirici olan; havayolu ulaşımına gereken desteğin verilmesi ile THY ve diğer havayollarının uçuş ağlarını arttırması ,Bakanlığın  Yeni Tanıtım ofisleri açması, TUI ile Çin’den gelecek yolcu sayısını artıracak stratejik bir anlaşma imzalanması ve bu gibi tanıtım çalışmalarının yapılması, 2012 yılının Türkiye Turizmi için olumlu  gelişmeleri.
 Bu arada Türkiye’de gelişmekte olan Sağlık Turizmi çalışmaları da özellikle Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin tercihlerini ülkemizden yana kullanmaya başlaması ile yaşanacak olan düşüşe bir nebzede olsa set olacak gibi geliyor…


Point Hotel Taksim Genel Müdürü Nuri Kalyoncu: İstanbul’un potansiyelini, Rus pazarında daha fazla tanıtmalıyız
Avrupa pazarındaki olası daralmaya paralel olarak tanıtım-pazarlama rotasını Hindistan, Çin, Rusya gibi krizin olmadığı diğer pazarlara çevirdiklerini söyleyen Point Hotel Taksim Genel Müdürü Nuri Kalyoncu, özellikle Rus turiste İstanbul’un yeterince tanıtılmadığını vurguladı.  Kalyoncu, daha etkili bir tanıtımla,  Rusya’dan İstanbul’a ciddi bir potansiyelin oluşabileceğini ifade etti.
Türk turizminin yeni yükselen değeri Ortadoğu pazarına değinen Nuri Kalyoncu, “2012 yılında Ortadoğu’dan gelen rezervasyonlarda bir düşüş yaşanacağını hiç zannetmiyorum. Bu pazar, şu anda içinde bulunduğumuz kış döneminde dahi önemli bir boşluğu dolduruyor. Sadece tatil için değil, ticaret için de geliyorlar. Aynı zamanda İstanbul, coğrafi konumu nedeniyle, birçok uluslararası firmanın toplantısını yaptığı bir kenttir” dedi.
Otel olarak geçtiğimiz yılı %85 dolulukla kapattıklarını ifade eden Nuri Kalyoncu, “2012 yılı da başarılı geçecek. Otel olarak bu yıl, %5 ile %6 arasında büyüme hedefliyoruz” diye konuştu. 



The Madison Hotel Genel Müdürü Ali İmdat Uçar: Uluslararası şirketler, toplantılarında İstanbul’u tercih ediyor
İş toplantıları için İstanbul’a yoğun bir talebin olduğunu ifade eden The Madison Hotel Genel Müdürü Ali İmdat Uçar, “İstanbul, birçok ülkenin iş toplantılarını yaptığı bir şehir haline geldi. Özellikle uluslararası şirketler, Ortadoğu veya Uzakdoğu’daki iş ortaklarıyla yapacakları toplantıları İstanbul’da düzenliyorlar. Bu yıl da, Mart ayından itibaren yoğun olarak iş toplantılarına ev sahipliği yapacağız” dedi.
İş oteli olduklarını ve geçtiğimiz yılı başarılı geçirdiklerini anlatan Ali İmdat Uçar, bu yıl da dünya genelindeki ekonomik sıkıntılara rağmen, başarılı bir yıl hedeflediklerini söyledi. Genel olarak krizlere karşı ‘bağışıklık’ sisteminin olduğunu kaydeden Ali İmdat Uçar, “Birçok kriz gördüğümüz için, olası stratejilerimiz her zaman hazır ve diğer taraftan krizlere karşı bağışıklığımız da bulunuyor. Nitekim bir trafik kazası esnasında, uyumayan kişinin, uyuyan kişiye oranla ölüm oranı daha düşüktür. Bizler, her zaman önümüzü net görmeliyiz” şeklinde konuştu.


Orka Royal Hotel Genel Müdürü Mert Okan: 2012 yılı için kötümser değilim
Avrupa’da ve dünyada  devam eden  ekonomik kriz, her sektörü olduğu gibi turizm sektörünü de olumsuz etkileyecek.  Ancak Türkiye, bu konuda rakip ülkelere göre daha şanslı. İyi bir planlama ile komsu ülkeler, Türki Cumhuriyetler , Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerindeki potansiyel, Avrupa ülkelerinden azalan taleplerin yerini fazlasıyla doldurabilir. 
İstanbul'da 10 yıl önce kış aylarında  bedava fiyat versek de,  % 30 -40 doluluk oranını zor yakalıyorduk. Şu anda kış doluluklarının oranı,  % 50-60  düzeyinde seyrediyor . Ortadoğu’da güvenlik problemi olan bazı destinasyonların da  alternatifi, yine Türkiye’dir.  Rusya ve İran pazarlarında da her yıl düzenli bir artış yaşanıyor.
2012 yılı için kötümser değilim . Öngördüğüm  rakamlar; %2-3 civarında bir azalma ile ziyaretçi sayısı 30 Milyon 500 Bin kişi, turizm geliri  25 Milyar  Dolar  civarında olacaktır . İstanbul'da ziyaretci sayısı  çok değişmeyecek.  Ege ve Akdeniz bölgesinde  % 4-5  civarında azalma yaşanacak. Ancak  2013 yılı birçok açıdan Türkiye'yi ve turizmi olumsuz etkileyecek.    
 

Ottoman Hotels Genel Müdürü Serdar Balta: Türk turizminin istikrarı olmalıdır…
2011 yılına bakıldığında, İstanbul’da turizmcinin yüzü,  kur artışı nedeniyle güldü. Ziyaretçi sayısına bakıldığında ise, beklenen artış olmadı. Her yıl ‘Acaba İstanbul’ u ve ülkemizi, bu sene kaç kişi ziyaret edecek’, ‘ Ocak- Şubat aylarında ne kadar zarar edeceğim’, ‘Geçen yılın bütçesini yakalayabilecek miyim’  sorgulamasını yapmayan turizmci var mıdır?
İşte sorun tam da burada… İstikrar,  düşük-yüksek sezon ayrımı yapmadan, kısa, orta ve uzun vadede hedeflenen misafir artışını  sağlamak ve bunu sürekli hale getirmektir. Son 5 yılda, geçmiş yıllara oranla bir istikrar yakalandığı söylenebilir  ama yine de, ziyaretçi artış oranı, İstanbul’un  hakettiği düzeyde değil. Ben ayrıca, belirtilen istatistiki rakamların, real ziyaretçi ve konaklayan sayılarını yansıtmadığını düşünüyorum. İstanbul’da hızla artan otel yatırımları, hedeflediği doluluk seyiyesine ulaşamıyor. Arz ve talep dengesi çok iyi ayarlanmadığı sürece, yüksek fiyat hayal oluyor.  ‘Ucuz ülke’ algısı, ülke imajına verilebilecek en büyük zarardır. 2012 yılı için beklentime gelince, karamsar olmayacağım ancak, istikrar olmadığı sürece, hep endişe içinde olacağım.


Yaşmak Hotels Genel Müdürü Taner Yallagöz: Türk turizmi 2012’de büyüme kaydedecek…
2012 yılında Türk turizmi kesinlikle ilerleme ve büyüme kaydedecek. Ülkemizde turizm sektörü tarihi, kültürel ve doğal mirasımızın da avantajını kullanarak  alternatif alanlar yaratmayı başardı. Sektör kendini, sağlık turizmi, kongre turizmi, gurme turizmi, sportif faaliyetlerle ilgili çalışmalar la  zenginleşmeye başladı. Bununla birlikte, uluslararası boyutta yapılan bilinçli  tanıtım ve pazarlama çalışmaları,  sonuç vermeye başladı. Bu arada, turizmde hizmet politikası daha fazla globalleşmeye ve standartlarını yükselterek misafir memnuniyeti odaklı olmaya başladı.
Avrupa ekonomik krizle baş etmeye çalışırken, Avrupalı büyük tur operatörlerinin cephesinde Türkiye’nin yıldızının parlayacağına ve bunun 2012 satışlarında etkisini göstereceğine inanıyorum. 2012 rezervasyonlarının ise, son dakika rezervasyonları olarak gerçekleşeceğini düşünüyorum. Reklam ve tanıtım faaliyetlerinin de, bu durum  göz önüne alınarak yapılması gerekiyor. İstanbul’la ilgili rezervasyonlarda,  internet satışları her geçen artıyor. Bu nedenle Turizm Bakanlığı, Türkiye’nin internetteki reklam ve tanıtımlarını arttırmalıdır.


Majesty Club Kemer Beach Genel Müdürü Ülkay Atmaca: 2012 turizm sezonu  genel anlamda iyi başladı…
2012 yılı turizm sezonuna  genel anlamda iyi başladık. Ancak, Antalya için çok önemli olan futbol gelirinde bu yıl maalesef  ciddi bir düşüş  yaşandı. Türkiye’de futbolda yaşanan belirsizlik  yüzünden,  play-off nedeniyle Antalya’ya gelmesi gereken onlarca  futbol takımı kamp yapmadı.
Yaşanan global kriz nedeniyle özellikle bazı Avrupa ülkelerinden kaynaklanan düşüş yaşanacak olsa da,  2012’de genel anlamda  2011 yılının rakamlarının yakalanacağını düşünüyorum. Dolar- Euro arasındaki paritenin düşmesi, özellikle  BDT ve İran pazarını daha önemli hale getirdi. Her geçen yıl daha da zorlaşan pazar şartlarının iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Örneğin, Mısır ve Tunus’ta devam eden olumsuzlukları lehimize çevirmek akıllıca olacaktır.
2012 yılında turizm rakamlarında çok büyük  artışlar olmayacak. Ancak,  global ekonomik krizi ve Akdeniz ülkelerinde yaşanan olumsuzlukları lehimize çevirebilirsek, iyi bir turizm sezonu geçirebiliriz. Fuarların iyi değerlendirilmesi de önemli. İlk erken rezervasyon sonuçları gelmeye başladı. Bu sonuçlar  genel anlamda sezon hakkında bilgi veriyor. İlk gelen sonuçlarda, az da olsa artışlar var. 2012 yılının bol kazançlı  olmasını diliyorum.
 

BW Empire Palace Potel Genel Müdürü Alihan Akkoç: 2012’nin zor bir yıl olacağını düşünüyorum…
Dünyada yaşanan ekonomik kriz, Türk turizmini de olumsuz etkileyecek. 2012'de yaşanabilecek olumsuzluklardan etkilenmemek için, tesis yöneticilerinin çok iyi maliyet kontrolü yapmaları gerekiyor. Hazırlıklı olmak  zorundayız. 2012’nin zor bir yıl olacağını düşünüyorum. Türk turizminin olası bir krizden en az etkilenmesi için, fiyat politikamızı tekrar gözden geçirmeliyiz.
 

Grand Cevahir Hotel Genel Müdürü Tijen Günyol Dilber: Tek bir pazara takılıp kalmamalıyız…
Biz her zaman bir pazara takılıp kalıyoruz. Her şeyimizi ona göre ayarlıyoruz. Sonra bir olay olup da o pazar ülkemizden çekilince, hüsrana uğruyoruz. Kumar turizmi ve İsrailliler’de yaşadığımız gibi. Pazar konusunda alternatiflerimiz yok, daha doğrusu alternatif yaratmak için bir çaba sarfetmiyoruz. Bu iş, fuarlarla olacak iş değil. Fuarlar sadece işin belli bir yüzdesini kapsıyor.  Geri kalanı birebir tanıtım .
Şimdi gündemde Arap pazarı var. Onlar da gidince bakalım elimizde ne kalacak? Sektörün 2012 hedefi, Avrupalılar olmalı. Kaliteli grupları, para harcayan , para harcamasını bilen, çok fazla extra yapmasa bile en azından bir 5 yıldızlı otelde nasıl konaklanacağını , nasıl yemek yeneceğini bilen pazarları hedeflemeliyiz. Ülkemize katkısı olabilecek ülkeleri hedeflemeliyiz.


Kemer Rose Hotels Yönetim Kurulu Üyesi  Yeliz Gül Ege: ‘Last Minute’ gelişme ihtimali yüksek bir yıl olacak
2012, her yönüyle "Last minute" gelişme ihtimali yüksek bir yıl olacak. Gelişen trendlerin iyi takip edilmesi gerektiği ve talebe göre hızlı manevraların yapılmasının neredeyse şart olabileceği bir yıl geçireceğiz. Bu, kimine göre bu artı, kimine göre eksi olabilir. "Hizmet ve fiyat" dengesini iyi oturtan tesislerin rahat edeceği bir yıl olacak. Fiyatları, 2011 fiyat seviyesinin üzerinde belirlemek, satışlarda performansını zayıflatır. 2012’de agresif fiyat politikaları izlemeyenlerin karlı çıkacağını düşünüyorum.


Erbil Hotel Genel Müdürü Şenol Öztürk: Hedefimiz, dünya sıralamasında birincilik olmalı….
Ama bunu gerçekleştirmek, 2012 yılında çok mümkün olmayacak. Avrupa kıtasının ve ABD'nin doymak bilmeyen iştahı, 2012 yılının zor geçeceğinin sinyallerini veriyor. Hürmüz Boğazı’nda yaşanan gerilim,  Avrupa’nın İran’a uygulayacağı baskı, bunun  ilk işaretleri. Peki bütün bunlar olurken, bizler ne yapacağız? Tabii ki, önlem alacağız.
Turizmin en önemli ayaklarından biri, havayoludur. Elimizdeki mevcut uçak şirketlerine, dünya ile rekabet edebilecek imkanlar sağlamalıyız. Dünya sadece Avrupa kıtasından ibaret değil. Avrupa kıtasını gözardı etmeden, başka diyarlara yatırım yapmalıyız. Pazarımızı çeşitlendirmeliyiz. Bu sepetin içinde 1980'li yıllardaki gibi doğu Avrupa’nın tamamı, Türki Cumhuriyetler’in tamamı, Fas, Cezayir, Libya, Mısır, Tunus, özellikle de İran olmalıdır. Burada saymış olduğum pazarlara, Avrupa kıtasına göstermiş olduğumuz özenin daha fazlasını göstermeliyiz. Ticaretimizde maksimum dürüstlük hakim olmalı. Batıya gösterdiğimiz hassasiyeti, bu ülkelere de göstermeliyiz.
Türki Cumhuriyetler için özel tanıtım yapmalıyız. Oradaki medyanın ilgisini ülkemize çekmeliyiz. THY’nin özel kampanya yapmasını sağlamalıyız. Çünkü buralara giden havayolu az. Uçak olmayınca turizm de fazla gelişmiyor. Son söz olarak, devlet turizmden kazanmış olduğu vergilerin bir kısmını medya, basın ve uçak şirketlerine desdek için kullanmalı diyorum. 2012' nin güzel geçmesini temenni ediyorum.


Innova Sultanahmet Hotel Genel Müdürü Haluk Otçu: 2012 güzel bir yıl olacak…
Avrupa ülkelerinde ciddi bir kriz var. İspanya, Portekiz, Yunanistan ve şimdi de Fransa… Bu ülkelerdeki insanlar  tatili ikinci plana atacaklar veya daha yakın destinasyonları tercih edecekler. Evet belki bu  bir düşüş yaratacak ama, bunun  ciddi boyutta  olacağını düşünmüyorum. Ortadoğu pazarında ise, ciddi bir artış var. Ortadoğu’da ülke olarak çok popüleriz. Dolayısıyla,  tüm Ortadoğu’nun gözü üstümüzde. Ortadoğu pazarının Ramazan ayı dışında yıl boyunca artış gösteren bir grafiği var. Yani bir bakıma, Avrupa’nın açığını Ortadoğu ile kapatacağız.
Ama, hizmet farkı açısında sorun yaşayabiliriz. Ortadoğu ve Avrupa turisti birbirinden farklı. Avrupalı odayı minimumda kullanırken, Ortadoğulu turist odayı maksimum kullanır ve beklentisi fazladır. Bu durumda, personel uyum sorunu yaşıyor.  Fakat bunlar, halledilemeyecek sorunlar değil. Zaten biz misafirperver bir ülkeyiz.


KAPTİD Genel Sekreteri Nazif Demir: Devlet, turizm için destek paketleri hazırlamalı…
Yurtdışı fuarları,  2012 yılının ipuçlarını veriyor. İspanya’daki FİTUR fuarından edindiğimiz   izlenime göre,  ekonomik kriz etkisini çok ciddi oranda göstermeye başladı. Krizin diğer ülkelerdeki  etkisi de, hepimizce  malum.  Bizde krizin etkisi, en azından bu oranda değil.
2011 yılındaki  sayısal  artış,  hepimizi   mutlu  etti.  2012’de bu sayıları korumak, bizim için başarı olacak. Bu arada, rakiplerimizin  tanıtım  atakları  artıyor. Bu nedenle  2012  yılında   tanıtımlarımızın  etkinliği  artırılmalı  ve  satış  rakamlarımızı  rakiplerimize  göre  yapılandırmalıyız. Aksi  takdirde   daha kısa mesafeli  ve  daha sık  tatil  yapmayı  tercih  edecek olan yabancı  turistlerin  sayısında  artış  olacak  ve  Türkiye’ye  gelen  yabancı sayısı azalacak. Bu arada devlet de,  istihdam  ve  döviz  girdisi  sağlayan  turizm sektörü için destek  paketleri  hazırlanmalı ve  uygulamalıdır.


Momento Hotel Genel Müdürü Arzu Özden: Yeni pazarlar oluşturmalıyız…
Türk turizminde 2012 yılında ciddi bir büyüme yaşanacağını düşünmüyorum. Avrupa ülkelerinden Yunanistan, İspanya, İtalya, Almanya ve Fransa’da yaşanan ekonomik yavaşlama ve kriz göstergeleri bu yılın çok da parlak geçmeyeceği sinyalini veriyor. Kaldı ki ülkemize gelen turist potansiyelinin birçoğu bu ülkelerden. Ortadoğu’da yaşanan sıkıntılı günler, turizmi negatif yönde etkileyecek.
2012 yılı turizm açısından sıkıntılı ve zor bir yıl olacak. Bu yıl ve önümüzdeki yıllar için hedefimiz; krizden uzak olan ve ekonomisi iyi olan ülkelerde tanıtım yaparak yeni pazarlar oluşturmak olmalıdır. Tabii mevcut olan pazarlarımızı da korumalıyız. Brezilya, Güney Amerika, Güney Afrika, Hindistan, Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu,  yeni pazar arayışımız için önemli ülkelerdir.
Bütün bunların yanında, Türkiye son yıllarda birçok ülke için önemli bir destinasyon
haline geldi. Tabii yapacağımız işlerin en başında, ülkemize gelen turistlerin en iyi
şekilde ağırlanması, Türk misafirperverliğinin en doğru şekilde gösterilmesi gelmelidir.


Museum Hotel Genel Müdürü Tolga Tosun: Daha çok turist değil, daha çok kazanç…
Öncelikle Türk turizm sektörü artık tüm beklenti ve hedeflerini gelen turist sayısına göre değil, sağlanan katma değer ve gelire göre gerçekleştirmeyi öğrenmeli. 2011’de turizm gelirlerinde %15’e yakın bir artış öngörülüyor. Turizm yatırımlarının çoğunluğunun “lüks turizm” konseptine gerçekleştirildiği bir ülkede, bence bu artış daha bir başlangıç. 2012’de hedefimiz, bu artış oranının devamı olmalı. Hedef ve beklentilerdeki en büyük soru işareti ise, Suriye ve İran sorunlarının önümüzde büyük bir belirsizlik olarak duruyor olması.


Sultanhan Hotel Genel Müdürü Enis Akcan: 2012 başarılı bir yıl olacak
2012 yılı, geçtiğimiz yılı aratmayacak. Çok otel açılmasına rağmen, doluluklar yüksek olacak. Ama bu yıl, fazla büyük bir sıçrama olacağını sanmıyorum. Şuan kış dolulukları düşük olabilir. Ama, yüksek sezonda aradaki farkın kapanıp 2011 yılını yakalayacağımıza, hatta geçeceğimize inanıyorum.
İstanbul'un popüleritesi, Avrupa'da yaşanan ekonomik krize rağmen turistleri Türkiye'ye yöneltiyor. Türkiye'ye gelen turist, hizmet kalitesinin yüksek olduğunu görüyor ve çok memnun ayrılıyor. Türk turizminin her geçen yıl daha da büyüyüp gelişeceğine inanıyorum. Türk turizmi, başarıyla yoluna devam ediyor. İstanbul’u ele aldığımızda, son yıllarda çok popüler bir destinasyon olan İstanbul’un yükselişi hızla devam ediyor.
Kısaca, hem İstanbul’da, hem ülkemiz genelinde başarılı bir turizm sezonu bizleri bekliyor. Daima kalitemizi korumalı, yeniliklere açık olmalı ve ürün çeşitliliğimizi geliştirmeliyiz. Bu, sektörümüzü başarıya götürecek en temel formüldür.


Santa Hotels Yönetim Kurulu Üyesi Adnan Güzelderen: Avrupa’dan Türkiye’ye daha fazla turist gelecek…
2012 yılından beklentilerim çok yüksek. Bu yılın 2011’den çok daha iyi geçeceğini tahmin ediyorum. Ortadoğu’da  halk hareketleri  sonucunda oluşan gelişmeler, bölge için dezavantaj olurken, bizim için avantaj oldu. Bu sebepten dolayı da, Avrupa’dan Türkiye’ye daha fazla turist geleceğine inanıyorum.
 Türkiye’de verilen hizmetin kalitesi, çoğu Avrupa ülkesinde yok. Sektör çalışanlarımızın tümü güleryüzlü ve işlerini büyük bir hevesle yapıyorlar.  Bu bakımdan Avrupa’dan üstünüz. Ç ünkü Avrupa’da böyle bir hizmet anlayışı yok. 2012 yılında Türkiye’ye daha çok turist geleceğine ve turizmimizin daha ileriye gideceğine inanıyorum.  


Art City Hotel Genel Müdürü Serkan Üstünol: Turizmde süreklilik, başarını ilk şartıdır.
Başta İzmir-Muğla- Antalya kıyı şeridi olmak üzere İstanbul ve Kapadokya bölgesinde yoğunlaşan Türk turizmi çeşitlendirilir ve 12 aya yayılırsa, hiçbir krizden olumsuz etkilenmez. Turizmde süreklilik, başarını ilk şartıdır.
2012 yılında ilk olarak, sektörün ihtiyacı olan kalifiye personel açığını kapatmaya yönelik çalışmalar yapılmalı, bu sorunu uzun vadede çözecek planlamalara gidilmelidir. Ne yazık ki artık turizm liseleri ve meslek yüksek okulları sektöre yeterli sayıda eleman yetiştiremiyor.
Genele bakarsak, Akdeniz çanağında bulunan ülkelerde Arap baharının etkisiyle yaşanan belirsizlik, Türk turizmini olumlu etkiledi. Yoğun geçen 2011 yılı gibi 2012’nin de Türk turizmi için iyi bir yıl olacağı görülüyor. Türk turizmi bu şansı iyi değerlendirmeli, hizmet kalitesini daha da yükselterek dünya turizm pastasından hak ettiği payı almalıdır. 


Elite Prestige Hotel Genel Müdürü Ziya Altınay: Dikkatli olmalı, akıllıca anlaşmalar yapmalıyız…
2012 yılında, dünya ekonomisindeki çalkantılar ve komşu ülkelerdeki siyasal karışıklıklar  nedeniyle her zamankinden daha dikkatli davranmalı, mantıklı sözleşmelere ve kontratlara imza atmalıyız.  Etrafımıza bakacak olursak, Irak çalkantı ve siyasi boşluk nedeniyle belirsizlik yaşıyor. İran pazarında çalışan acentalar,  -birkaçı hariç- 2011 yılından memnun değil. Suriye’de Arap baharıyla başlayan süreç devam edecek gibi görünüyor. İsrail pazarı % 10 veya 20’lerde çalışıyor.
Birleşik Arap Emirlikleri ve Arap ülkelerinden gelen turist sayısındaki artış devam ediyor. Güney Afrika  pazarından aldığımız payı çoğaltmak için çalışmalarımızı arttırmalıyız. Kuzey Afrika  pazarında da 2 senedir güzel gelişmeler yaşanıyor. Avrupa pazarında ise, önceki yıllara göre grupların ve turların azaldığı görülüyor. Japonya ve Kore pazarı kan kaybetmeye  devam ediyor. Yıllardır çalıştığımız  Endonezya, Malezya pazarlarına önem vermeli, Avustralya pazarındaki iyi gelişmeleri arttırmalıyız.
Geçtiğimiz yıllara göre internete daha çok önem vermeli, eğitimli ve bilinçli personel istihdam etmeliyiz. 2012 yılında sektörün her kademesinde kalifiye personel sıkıntısının yaşanacağını düşünüyorum . Açılan hotel sayısına göre, yetişen personel sayısı yetersiz kalıyor. İşletmelerden personel transfer etmek  de çözüm değil. Bu açığın sebeplerini bulmak ve çözüm üretmek, ileriki yıllarda yaşanacak sorunların da önüne geçmemizi sağlayacak.  Önce insana önem vermemiz gerekir ki, başarıların devamı gelsin.


Sirkeci Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Boyacı: Last minute rezervasyonlar artacak…
Global pazarlarda yaşanan ekonomik sıkıntıların paralelinde, bireyler daha temkinli davranmalı. Geçtiğimiz yıl, erken rezervasyonların oranı yüksekti. Bu yıl, ekonomik kriz ve belirsizlik ortamı nedeniyle, rezervasyonlarda ‘last minute’ artacak. 2012 turizminde, ciddi bir büyüme öngörmüyorum. Geçtiğimiz yılın rakamlarını ve fiyatlarını sürdürebilirsek, ciddi bir başarı olacak.
Mevcut pazarların yanı sıra hedef pazarlardaki tanıtım-pazarlama çalışmaları da çok  önemli. İlk önce, hedeflerimiz olan pazarlardaki uçak sayısını arttırmalıyız. Ardından, farklı ülkelerin beklentileri paralelinde, turizm ürünlerimizi ve destinasyonlarımızı tanıtmalıyız. Ülkemize gelen misafirlerimizi, en iyi şekilde ağırlayıp, mutlu olarak ayrılmalarını sağlamalıyız.


Sarnıç Restaurant Tesis Müdürü Aykut Bakay: 2012, orta düzey konaklama tesislerinin yılı olacak…
2011 yılına Türk turizmi açısından baktığımızda, olumsuzluklara rağmen turizm gelirlerinde ve gelen turist sayısında bir miktar artış kaydedildiğini görüyoruz. Dünyadaki ve Avrupa’daki ekonomik sıkıntının sürdüğünü göz önünde bulundurursak, 2012 yılında Türkiye’de sadece gelen turist sayısındaki artışın süreceğini, ancak turizm gelirleri açısından artış yaşanmayacağını söylemek mümkün.
Tatil bütçelerindeki küçülme, insanların daha ucuz konaklama ve yiyecek-içecek tesislerine rağbet göstermelerine sebep olacak. Geçtiğimiz yıl açılan onlarca uluslararası beş yıldızlı otel zincirleri tam kapasite ile faaliyete geçtiğindeyse, gelir beklentileri açısından hayal kırıklığı yaşayacak. Onlar kendi aralarında zorlu fiyat rekabetlerine girip reklam ve promosyon bütçelerini yükselterek istedikleri kar marjlarını yakalamaya çalışırken, 2012 yılında orta düzey konaklama tesisleri turizm pastasından en büyük payı alacaktır.


Armada Hotel’in sahibi Kasım Zoto: Daha iyi ürün hazırlamalıyız…
Avrupa ülkeleri başta olmak üzere, global pazarlarda yaşanan ekonomik sıkıntıları yakından takip ediyoruz. Bu yıla, Avrupa ve diğer yakın komşu ülkelerimizde süren sıkıntılar ile başladık. Doğal olarak bu ülkelerden gelen turist sayısında azalmalar gerçekleşebilir. Bu arada, İstanbul’un yatak arzı artmaya devam ediyor. İstanbul’un havalimanlarında sıkışmalar başlıyor. Kısaca, 2012 yılında, geçtiğimiz yılın rakamlarını tutturabilirsek, bizim açımızdan başarılı bir yıl olacaktır. Turizmi, yeniden planlamamız gerekiyor. Daha iyi ürün hazırlayıp daha iyi planlamalı ve dünya pazarlarına sunmalıyız.
 Dünya turizm liginde 7. sırada yer alan Türkiye, bir turizm ülkesidir. Turizmde, hedeflerimiz büyük. Dünya turizminde ilk 5 arasında yer almayı istiyoruz. Hedeflerimiz bu denli büyük olunca, turizmde hata yapma lüksümüz bulunmuyor. Rüzgar, her zaman arkadan esmez. Kimi zaman, önümüze de gelebilir. Planlarımızı ve stratejilerimizi hazırlayıp, olası dalgalanmalar esnasında rotamızı doğru yöne çevirebilmeliyiz.


Hilton Worldwide Üst Sınıf Otellerden Sorumlu Türkiye Bölge Müdürü Armin Zerunyan: Turizm çeşitliliğini arttırıp, gelişen pazarlara yönelmeliyiz…
Türkiye’nin 2012 ve ilerleyen yıllardaki ana amacı, ülkemizin sunduğu turizm çeşitliliğini artırarak, Asya & Uzak Doğu gibi gelişen pazarlara yönelmek olmalıdır. Ülkemizin yalnızca kıyı turizminden ya da İstanbul’dan ibaret olmadığını ortaya koymalıyız.  Kongre, kayak, kültür, sağlık turizminin de geliştirmemiz gereken, çok önemli gelir getirici alanlar olduğunu ciddiyetle ele alarak bu yöndeki çalışmalara makro düzeyde ivme katmamız gerektiğini düşünüyorum. 
Bu bağlamda, özellikle Anadolu’da turizm potansiyeli yüksek, ancak yeterli altyapının olmadığı bölgelere devlet ve özel sektör tarafından ilginin ve yatırımların artması gerekmektedir. Bu arada, tabii ki yıllardır ziyaretçi aldığımız, ana pazarlarımız olan, Avrupa, Rusya, Amerika ve son yıllarda ülkemizi artarak ziyaret eden Orta Doğu pazarındaki gücümüzü de kaybetmemeliyiz.
Ayrıca, dünya çapında katılım sağlanan büyük spor organizasyonlarına ve uluslararası kongrelere adaylıklarımızı da daha kendimize güvenli ve organize biçimde ortaya koymalıyız. Ülkemize gelen ziyaretçi sayısı olarak ise, hedefimizin yılda 30 milyonun altına inmeyerek önümüzdeki 10 yıl içinde 50 milyon hedefini yakalamak için çalışmamız gerektiğini düşünüyorum. 


Dedeman Otelleri Bölge Direktörü Adnan Hastürk: 2011’i geçme hedefiyle çalışacağız…
Global piyasalardaki ekonomik kriz nedeniyle, 2012 zor bir yıl olabilir. Yunanistan, İspanya, İtalya, Portekiz gibi Avrupa ülkelerinde yaşanan ekonomik sıkıntılar devam ediyor. Avrupa’da kamu borç krizi derinleşirken, dünya ekonomisinde yeni bir resesyon beklentisi de kuvvetlenmeye başlıyor. Türkiye’nin bu krizden ne kadar etkileneceği sorusunun cevabı, Avrupa ve ABD başta olmak üzere dünyada yaşanmakta olan krizin boyutlarına bağlıdır.
Nitekim, Suriye gibi yakın komşumuz olan ülkelerde de sıkıntılar bulunuyor. Özetle, 2011 yılını sektör olarak muhteşem geçirdik. Ancak global piyasalarda yaşanan sıkıntılar nedeniyle, bu yıl için aynı şeyi söylemek mümkün değildir. 2012, zor bir yıl olarak gözükse de, 2011 yılını geçme hedefiyle çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Tanıtım- pazarlamada eski pazarları kaybetmeden, yeni pazarlar üzerinde çalışmak çok önemli. Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika gibi krizden uzak pazarlarda tanıtım-pazarlama çalışmalarının arttırılarak sürdürülmesi gerekiyor.


Dorak Holding Turizm ve Marka Direktörü Esra Değirmenci: Güçlerimizi birleştirip, Türkiye’yi dünyaya tanıtmalıyız…
Türk turizmi son 30 yılda büyük başarılar elde etti. Yurtdışında katıldığımız fuarlar ve uluslararası toplantılarda, Türkiye’ye yoğun bir talep görüyoruz. Bu noktadan sonra, tesis tanıtımı yerine, güçlerimizi birleştirerek, ülkemizi ‘turizm markası’ olarak dünyaya tanıtmalıyız. Türkiye’nin dünya çapındaki marka sektörü, turizmdir.
İlk olarak, kısa-orta ve uzun vadeli turizm stratejilerimizi oluşturmalıyız. Ardından, kongre, sağlık, kış, termal gibi turizm çeşitlerimizi ve beraberinde farklı destinasyonlarımızı tanıtmalıyız. Böylece turizmi, 12 aya ve ülke geneline yayarken, ağırladığımız turist sayısını ve döviz girdisini de arttırmış olacağız. Doğru strateji ile doğru yerde, doğru tanıtımı yapmalıyız. Bunu yaparken de, birlik içinde olmalıyız. Örneğin Çin hedef pazarımız ise, turizmciler olarak hep birlikte Çin’e gidip, fuarlara katılıp, workshoplar yaparak, ülkemizin turizm potansiyelini anlatmalıyız.
2012, başarılı bir yıl olacak. Kültür ve Turizm Bakanlığımız, yurtdışında çok başarılı çalışmalara imza atıyor. Turizmciler olarak bizler de, tek tek tesislerimizi tanıtmak yerine, ülkemizin turizm potansiyeli hep birlikte tanıtalım. Özetle, Türkiye’nin bir turizm ülkesi olduğunu, tarihini, kültürünü, doğal güzelliklerini ve turizm çeşitlerini daha güçlü tanıtıp, hafızalara kazıyalım.


Crystal Hotels CEO'su Umman Çetinbaş: 2012 ile ilgili beklentilerimiz olumlu
Crystal Hotels  olarak istikrarlı olarak büyümeye devam edeceğiz. 2011 yılında hedeflerimize ulaştık. Hatta hedeflerimizin üstünde bir büyüme gerçekleştirdik. 2012 yılı ile ilgili olarak beklentilerimiz olumlu. Bütçelerimizi geçen yılın hedeflerinin üzerinde değerlendirdik. Bu manada da 2012’ye olumlu bakıyoruz.


Arena Hotel Gül Küçükserim: Sahip olduğumuz potansiyeli ürüne dönüştürmeliyiz…
Global pazarlarda yaşanan ekonomik krize rağmen, Türk turizmi 2012 yılında yükselişini sürdürecek. Mevcut pazarların yanı sıra, Uzakdoğu, Afrika, Güney Amerika gibi yeni pazarlardan da turist ağırlamaya başladık. Türkiye, dünyanın turizm cennetlerinden birisidir. Ülkemizin sahip olduğu turizm potansiyelini ürüne dönüştürüp, yurtdışında etkin şekilde tanıtım-pazarlamalıyız ki, ülkemize olan talebi arttıralım.
Kültür turizmi ve iş turizmi için gelenlerin beklentilerinin iyi analiz edilmesi gerekiyor. İstanbul, tarih, kültür, eğlence, alışveriş gibi birçok açıdan rengarenk, dolu dolu bir şehirdir. Son dönemlerde uluslararası şirketler, Tarihi Yarımada’da toplantılarını yapma talebinde bulunuyor. Ancak, bölgemizde 500 kişilik, bin kişilik toplantıların yapılabileceği bir kongre merkezi bulunmuyor. Marmara Üniversitesi Rektörlük Binası veya Sultanahmet’teki İstanbul Adalet Sarayı gerektiğinde kongre merkezi olarak kullanılabilmelidir. Kültür turizmi için gelen ve Sultanahmet Bölgesi’nde konaklamayı seçen turistler için nitelikli yeme-içme ve eğlence merkezlerine ihtiyaç var.


BW Plus The President Hotel Genel Koordinatörü Recep Arifoğlu: Kaliteli hizmeti iyi fiyata sunduğumuzu anlatmalıyız…
Bu yıl, geçtiğimiz yılın turizm rakamlarını korumak ve hatta geçmek, ana hedefimizdir. Ülkemize gelen turistlerin %60’a yakını Avrupa ülkelerinden geliyor. Şuan da bazı AB ülkelerindeki kriz devam ediyor. Bu noktada mevcut pazarlarımızdaki etkinliğimizi korurken, Çin, Hindistan gibi hedef pazarlara yönelmeliyiz. Gittiğimiz ülkelerde tarihi, kültürel, doğal güzellikler gibi sahip olduğumuz potansiyel ile golf, kongre, termal, kış gibi turizm çeşitlerimizi etkin şekilde anlatmalıyız. ‘En iyi hizmeti en iyi fiyata’ sunduğumuzu anlatmaya devam etmeliyiz.
Daha fazla turist ağırlayacak potansiyele sahip olan İstanbul’a, kongre ve toplantı konusunda ciddi bir talep var. Son birkaç yıldır yabancı şirketler Tarihi Yarımada’da toplantı yapmak istiyor. Sultanahmet’in en büyük ihtiyacı, bir kongre merkezidir. Tarihi Yarımada, hem tarihi ve kültürel zenginliği, hem ciddi yatak kapasitesiyle kongrelere ev sahipliği yapmaya hazır.


Antalya Adonis Hotel Genel Müdürü Sadullah Bölük: Tüm şartlarda başarmak zorundayız
Geçtiğimiz 2010 ve 2011 yıllarında iyi sezonlar geçirdik. 2012 yılında da iyi bir sezon geçireceğimizi düşünüyorum. Bölgesel ve ekonomik sorunlar nedeniyle bir takım sıkıntılar yaşanabileceğini tahmin ediyorum. Ancak, Antalya dünya çapında bir marka. İstesek de istemesek de Antalya her yıl % 5 ve % 10 artış yakalıyor. Bu yıl da ne kadar zor geçerse geçsin, başarmak zorundayız. Her şeye rağmen, 2012 yılının çok iyi olacağını düşünüyorum.


Antalya Hotel Suix Lara Genel Müdürü Ömer Özkul: İyi bir sezon bizleri bekliyor
OFO otel olarak bilinen tesisimiz yenilendi ve Suix Hotel Lara adıyla tekrar misafir ağırlamaya başladı. Antalya’da hem şehir, hem de resort otel olarak hizmet vereceğiz. 2012 yılında iyi bir sezon bizleri bekliyor. Şubat-mart ve nisan ayları dolu geçecek. Yüksek sezonda da sorun çıkacağını düşünmüyorum. Tüm pazarlarla çalışıyoruz. İran pazarı ile ilgili soru işaretlerimiz vardı. Ama, şu anda o soru işaretleri de kalkmış durumda.


Faros Hotel Taksim Genel Müdürü Volkan Işık: Kötümser bir algıya kapılmak gereksiz…
Türk turizmde 2012 yılında ciddi bir büyüme beklenmiyor. Ancak kötümser bir algıya kapılmak da gereksiz. Avrupa’da yaşanan ekonomik kriz nedeniyle biraz zorlanacağız. Kayıplarımızı en az seviyede tutarak, yeni pazarlar yaratmaya çalışmalıyız. Yunanistan ve İspanya’nın ardından Almanya ve Fransa ekonomilerindeki yavaşlama işaretleri, Avrupa bölgesinde resesyon riskini ortaya çıkarıyor. İsrail’in ardından Fransa ile yaşadığımız gerginlikler ve komşumuz Suriye’de yaşanan olumsuzluklar, 2012’nin zorlu sınavlar yılı olabileceğine işaret ediyor.


HRS -Hüseyin Gençsoy: Türk turizminin geleceğini çok olumlu görüyorum
Zoru başardık, zirveye ulaşmak üzereyiz. Asıl işimiz bundan sonra zor olacak. Kalite koruma ve artırma çalışmalarının yanı sıra, misafirlerin yeniden gelmeleri konusunda içten fethetmemiz lazım. Zirvede kalabilmek için çok çalışmak gerekli. Hepimizin çabalarının yanısıra rakiplerimizin yıllarca vurdumduymazlığı da bizi bu günlere getirdi. Ama piyasa değişmekte. Servis kalitesini daha da artırıp ve doğru fiyatlama da yaparsak önümüzdeki 2-3 sene çok rahat ederiz. Önceleri en yeni tesisler bizdeydi. Şimdi durum değişti. Bizim tesislerimiz yıpranmaya başladı. Rakiplerimiz yep yeni tesisler açmaya devam ediyorlar.


Mina Hotel Genel Müdürü Ufuk Arslan: Konaklamada hala en ucuz ülke durumundayız
Türkiye 2011 yılında 30 milyon turist ve 25 milyar USD barajını aştı. Bu rakamlar tabi ki çok sevindirici ve ilerisi için oldukça umut verici. Sonuçta dünya’da turist sayısında 7’inci ve gelir bazında ise 9’uncu ülkeyiz. İnanılmaz bir doğal ve kültürel zenginliğimiz var. Biz bunun ancak belki de % 50’sini turizme kazandırabilmişiz. Diğer rakip ülkelere göre kıyasladığımızda, Türkiye hala konaklama gıda ve ulaşımda oldukça ucuz ve cazip konumda. Bu da, bizim lehimize bir durum.


Elite World İstanbul Hotel Genel Müdür Yardımcısı Sarhan Keyder: Turist sayısı, 2012 yılında da artacak…
Dünyanın ve özellikle Avrupa’nın birçok ülkesinde yaşanan ekonomik kriz, 2012’de etkilerini daha çok hissettirecek. 2012 yılı için Dünya Turizm Örgütü de daha önceki yıllara göre büyüme hızında bir yavaşlama öngörüyor. Bununla beraber, dünya turizminin büyüme hızından daha yüksek rakamlara ulaşan Türkiye’ye gelen turist sayısının 2012 yılında da artacağını tahmin ediyorum.
30 milyon barajını 2011 yılında aşan ve dünya sıralamasında 7. sıraya yükselen ülkemiz için bundan sonraki hedef, nicelikten çıkıp çeşitlilik ve sürdürebilirlik temelinde daha niteliksel özelliklere doğru yönelmelidir. 2012 yılında, İstanbul’da açılan ve açılacak olan yeni oteller nedeniyle arzda yaşanacak olan büyüme ve dünya konjonktüründeki olumsuz gelişmelere rağmen, doluluklarımızın %80’in altına düşmeyeceğini umuyoruz.
 

Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Tüm güncellemelerden e-posta yoluyla haberdar olun.