Ersoy: Otellerden kesilecek pay vergiden düşülecek
Bu koltukta oturunca, Türkiye’nin tümünü görmeniz, tüm dinamiklere adil davranmanız ve sektörü tümü ile kimseyi dışarıda bırakmadan, yüzde yüz kucaklamanız gerekiyor.
Bir profesyonel olarak 44 yıldır turizmin içindeyim. Neredeyse yarım asırlık süreçte "Temiz yatak, sıcak su" turizminden başlayarak, şimdi altyapısı ve fasiliteleri zengin, dünyanın en iyi hizmetini veren sayısız oteli sektör olarak portföyümüze ekledik.
O yıllardaki THY’nin 15-20 eski uçağından, bugün özel havayolu şirketlerimiz ile dünyanın en yeni ve en büyük yedinci uçak filosuna sahip ülke konumuna yükseldik.
Havalimanı işletmeciliğinde dünyanın gelişmiş ülkelerine bile know how satıyoruz.
Dünyanın en bilgili ve eğitimli rehber ordusuna sahibiz.
Tur operatörlüğünde ve seyahat acentası işletmeciliğinde ciro olarak dünyada ilk beşteyiz.
Türkiye’de kurulu DMC’ler 5 kıtada her gün piyasa payını artırıyor.
Çok az kişi bilir ama, turizmin dijital yazılım ürünlerinde çok ilerideyiz.
Spor ve sağlık turizminde hedeflerimiz çok büyük.
Türk otelcileri de artık İspanyollar’ın 50 yıldır yaptığını yapıyor, kendi markaları ile dünyaya açılmaya başlıyorlar.
Bu düşünceler ile Ankara’ya gelmişken, Turizm ve Kültür Bakanlığı’na da bir uğrayayım dedim.
Mehmet Ersoy’u çok rahat ve kendinden emin gördüm. Kendisine hemen sordum:
TÜRSAB ve TÜROFED çok rahatsız, bazı konuştuğum otelciler kızgın, neden böyle bir karar çıktı?
Şöyle cevapladı:
“Bu koltukta oturunca, Türkiye’nin tümünü görmeniz, tüm dinamiklere adil davranmanız ve sektörü tümü ile kimseyi dışarıda bırakmadan, yüzde yüz kucaklamanız gerekiyor.
Biz herkes seçim ile gelsin ve tüm sektörü temsil etsin istiyoruz. Türkiye’de devamlı dernek kuruluyor ve onlar da ileride “Bizde temsil edilmeliyiz” diyebilir. Dernek sayısı arttıkça, yönetim kurulu üye sayısını artıramayacağımız için, seçim en demokratik yol.
Eğer direkt ‘Dernek başkanı gelsin’ deseydik, haksızlık olurdu. Buraya gelen her adayın, seçilerek gelmesini istiyoruz. Kimseyi dışlamak gibi bir düşüncemiz olamaz. Geri kalan 9 üyeyi ise, Türkiye’deki 7 coğrafi bölge gönderecek. Onlar da bölgede bulunan ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan işletme belgesi sahibi olan işletmelerce seçilecek.
Bakanlıktan belgesi olan herkes, aday olabilecek
Bakanlıktan belgesi olan herkes, aday olabilecek. Böylece daha demokratik bir şekilde yönetim kurulu belirlenecek. Sadece Marmara ve Akdeniz’e pozitif ayrımcılık yaptık. Bu bölgelerden ikişer kişi yönetimde olacak.
Çünkü Marmara toplam yatak kapasitesinin yüzde 40’ına; Akdeniz ise, yüzde 35’ine sahip. Bu bölgelere fazla üye verilmesinin tek sebebi bu. Yürülüğe giren bu yasa ile birlikte Turizm Geliştirme Ajansı’nda ezici çoğunluğu da özel sektöre kanunla vermiş olduk.”
Peki Ajansı bu yapı ile nasıl işleteceksiniz?
Yönetim kurulu 15 kişiden oluşacak ve 3 yılda bir seçilecek. Turizm Bakanı, Bakan Yardımcısı, Turizm Tanıtma Genel Müdürü ve THY Yönetim Kurulu Başkanı, kurulun 4 doğal üyesi olacak. 11 kişi ise, özel sektörden gelecek. En çok cirosu olan iki havalimanı grubu İGA ve TAV’dan bir yetkili, dönüşümlü olarak yönetim kurulunda yer alacak.
Seyahat acenteleri de kendi aralarından seyahat acentesi işletmecisi bir acente sahibini seçip gönderecek. TÜRSAB başkanlık seçimi yapılırken, bir sandık daha kurulmasını istedik. Bu sandıkta da Ajans’ın yönetim kuruluna gönderilecek kişi seçilsin istiyoruz. O kadar çok dernek ve birlik var ki, böyle bir yöntem izlemek zorundaydık. Bazı dernek ve birliklerin üye sayısı çok az. Başkanları, üyeler seçiyor. Tüm sektörü temsil etmiyor. Her yıl yeni bir dernek kuruluyor.
Peki cirodan pay almak doğru bir karar mı? Yatırımcı korkmaz mı? Otel zarar etse bile pay ödeyecek, kimin aklına böyle saçma bir fikir geldi? Hatta cirodan binde yedi almak, bazı işlemelerde net kârda yüzde dörde tekabül ediyor. Bu nasıl olacak?
İşte Bakan’ın cevabı:
“Tamam da öbür tarafta sezon ortası kronikleşmiş fiyat indirimleri, satılamayan odaların kaybı, bu alınan payın çok üstünde seyrediyor .. işletmelerimize devamlı zarar veriyor.
Sadece otellerin bir ay için yaptıkların indirim, verecekleri paydan daha büyük yekün tutuyor. Mesela temmuzda bir otel yüzde 5 fiyat kırarsa, tüm sezona etkisi yüzde 1 oluyor.
‘Binde 7,5 çok’ diyenler, en ufak dalgalanmada %30 fiyat kırıyorlar, sonra da dert yanıyorlar. Çözüm üretmek icin cesur olmalıyız. Rakiplerimizin 50 yıl önce attığı adımları hızla atıp, dünya turizminde hak ettiğimiz yere hep beraber geleceğiz.
Kesilen pay gider gösterilip, vergiden de düşülebiliyor
Ayrıca bu paya 'Yeni vergi’ diyenler var. Eğer vergi olsa, verginin nereye harcanacağına direkt devlet karar verir. Burada karar ajansın olacak. Ayrıca, kesilen pay gider gösterilip, vergiden de düşülebiliyor. Bakın şunu dürüstçe konuşmamız lazım:
Türk turizmi çok büyük bir gövde oluşturdu. Küçük bir hata, tanıtım ve pazarlamadaki kopukluk, bazen kârın önemli bir kısmını alıp götürebiliyor. Bunları sektörümüz yaşadı ve bazılarımız çok iyi hatırlarlar.
Ajans tam burada devreye girecek. Tanıtım ve proaktif pazarlama ve ulusal düzeyde bir CRM ile otellerin net karlılığını artıracağız ve daha önemlisi kârlılık beklentisini sağlamlaştıracağız. 2017’de gecelik kişi başı geliri 65 Dolar iken, şimdi 69 Dolara ulaştık. Hedefimiz, gecelik kişi başı gelir olarak 100 Dolara ulaşmak. Bu hedeflenen noktaya varabilmemiz için, hepimiz kendimizi zorlamalıyız.
Türk turizminin önünde büyük imkanlar var
Türk turizminin önünde büyük imkanlar var. Ancak zaman zaman bir kısır döngünün içine sıkışıyor ve çok ciddi kayıplar yaşıyoruz.
Biz bu kısır döngüyü kırmak istiyoruz. Kaynak pazar ve ürün çeşitliliği, marka destinasyonlar, marka ürünler, marka, sanat, spor, kültür etkinlikleri ve 82 ilimize yayılmış bir turizm hareketliliği, bizleri bambaşka vizyonlara ve projelere taşıyacak.
Burada, Türkiye’ye hiç gelmemiş turistleri hedefimizin başına koyduk. Bu güne kadar oluşturduğunuz müdavim müşteri portföyü ve Türkiye’yi tanıyan müşterinin ötesinde yapacağımız tanıtımlar ile farklı profilde yeni müşteri gruplarına çağrı yapıp, davet çıkaracağız.
Zaman zaman bugünkü pazarlama sistemlerinin tek boyutlu fiyat endeksli dar alanında sıkışıp kalıyoruz
Ajans, yaratığımız ve sahibi olduğumuz ürünlerin kâra dönüşmesi için gelecek yıllarda sektörümüzün en önemli silahı olacak. Otellerimize yurtdışı piyasalarda çok daha geniş piyasalar açacak, işletmelerimizi yeni müşteriler ile buluşturacak.
Kimse unutmasın, dünya turizminde yapılar kabuk değiştiriyor, kıyasıya rekabet her gün artıyor. Akdeniz sahillerinde otel yatırımları durmak bilmiyor. Yeni ulaşım imkanları klasik tatil beldeleri için tehlike arz edebilir.
Tanıtım ajansının yapısına ve organigramına baktığınızda, dijital konulardan tutun da; spor, termal ve ülkenizin sayısız ve engin turizm potansiyelinin hem hepsini harekete geçiriyoruz, hem de doğru ve aktif pazarlama ile ticari anlamda güven altına alıyoruz.
Artık turizmde maliyet odaklı değil, gelir odaklı olmalıyız
Artık turizmde maliyet odaklı değil, gelir odaklı olmalıyız. Geliri arttırmanın yolu, markalaşmaktan, markalaşmanın yolu da, sürekli ve istikrarlı tanıtımdan geçiyor.
Kahvelerimiz bitti, bir saatten fazla konuştuktan sonra Bakan Ersoy beni, “Zaten ben kendi tesislerim ile en çok pay ödeyenlenden biri olacağım. Ben eminim ki, en geç 2-3 yıl sonra, ne kadar doğru bir karar aldığımızı hep beraber yaşayacağız ve ajansın verdiği güven, sağladığı yeni kârlılık ile daha üst hedeflere kendimizi kilitleyeceğiz “ diyerek beni uğurladı.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: