Otellerde 'Yerli müdür mü, yabancı müdür mü' tartışması
Türiye’de son yıllarda ulusal ve uluslarası zincir ya da gruplara ait otellerde çalışmaya başlayan yabancı yönetici sayılarında gözle görülür artış yaşanıyor.
Erdal Kurt- Raffles İstanbul Hotel Director of Venues
Türiye’de son yıllarda ulusal ve uluslarası zincir ya da gruplara ait otellerde çalışmaya başlayan yabancı yönetici sayılarında gözle görülür artış yaşanıyor. Konaklama sektöründeki yabancı yöneticiler genelde genel müdür ve departman müdürlerinden oluşuyor.
Yabancı yöneticilerin ülkemizdeki ulusal ya da uluslararası otellerde çalışmaya başlamasıyla birlikte, bu otellerdeki işletmecilik ve yönetim kültürlerinde de farklılıklar oluştu. Genelde duygusal bir yapıya sahip olan yerel yöneticilerin sahip olduğu yönetim anlayışıyla, yabancı yöneticilerin duygusallıktan uzak, profesyonellik, deneyim ve tecrübeyi ön planda tutanan yönetim anlayışı temel farklılıklar içeriyor. Yabancı yöneticilerin sektöre getirdiği farklı bakış açısı, bir çok yönüyle pozitif faydalar sağladı.
Yabancı otel müdürünün olumlu ve olumsuz yanları
Bu faydaları; sahip oldukları uluslararası tecrübeyi paylaşma, standartlaşmayı sağlama, kurallara uyma, disiplinli bir çalışma ortamı, farklı bir pencereden bakmayı gösterme, vizyon, kariyer fırsatları geliştirme ve planlama ,yeniliklere açık olma olarak sıralayabiliriz. Bunun yanında, yabancı otel müdürlerinin beni en çok etkileyen özelliklerinin; risk almaktan çekinmemeleri, özgüvenleri ve sorunları çözme konusunda farklı yolları denemeleri olduğunu söyleyebilirim.
Zincir bir otel işletmesinde çalıştığım dönemde yaşadığım bir anekdotu, burada paylaşmak isterim. İşle ilgili çok ciddi bir sorunla karşılaşmıştım. Ve artık bu durum yüzünden, işimde başarısız olduğumu ve daha fazla burada çalışamayacağımı düşünmeye başlamıştım. Bu sıralarda otelde genel personel toplantısı yapılıyordu. Bütün personel davet edilmişti. Benim de katılma fırsatım oldu.
Dalgalarla karşılaşmamak için kendinizi yolunuzdan alıkoyamazsanız
Genel müdürümüz yabancı birisiydi. Konuşmaya başladığında, elinde tahtadan yapılmış küçük bir tekne vardı. Sözlerine başlamadan önce, katıldığımız için hepimize teşekkür etti. Sonra, sanki bana ithafen, elindeki tahta gemiyi dalgalandırarak şunları söyledi:
“Evet arkadaşlar, işimiz kolay değil ve çok riskli. Bazen denizde yol alırken karşınıza dalgalar çıkar, gemi sallanır. Artık batmaya başladığınızı düşünürsünüz. Ama yapacağınız en önemli şey, pes etmemek ve gemiyi limana sağ salim getirmektir. Dalgalarla karşılaşmamak için kendinizi yolunuzdan alıkoyamazsanız. Aksi takdirde hiç bir yere varamazsınız.”
Risk almadan yol alınmıyor
Evet, söylediği çok doğruydu. Yolumuzda her zaman dalgalar olacak. Ama risk almadan da yol alınmıyor. Ama, yabancı yöneticilerin otel işletmelerine verdikleri olumlu katkıların yanında, olumsuz durumlar da söz konusu olabiliyor. Ülkemizdeki otellerde yabancı dil seviyesi yüksek değil. Özellikle alt kademe çalışanlarda. Bu da, yabancı yöneticilerle, alt kademe arasında bir iletişim sorununun ortaya çıkmasına neden oluyor.
Yabancı dil konusunda yaşanan sıkıntı, sağlıklı iletişimi de engelliyor. Yabancı otel müdürü, alt kademe çalışanlarla, genelde üst düzey yöneticiler üzerinden iletişim kurulmaya çalışır. Bu durum da bire bir iletişimii engeller.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: