Newsweek'den İstanbul'un otellerine övgü...

Ünlü Newsweek dergisi İstanbul ve otellerini övgü dolu sözlerle tanıttı.

Turizm Aktüel Turizm Aktüel 31/12/2019 23:40
Newsweek'den İstanbul'un otellerine övgü...

Newsweek dergisinde İstanbul hakkında çıkan yazıyı:

 

"Turizmin değil de sadece seyahatin olduğu dönemlerde zenginler, vapurlar ve lüks trenlerle dünyanın en kozmopolit şehirlerinden Konstantinapolis’i görmeye giderdi. Bir yüzyıl sonra, İstanbul daha önce hiç olmadığı kadar uluslararası bir şehir haline geldi ve bu yıl Avrupa Kültür Başkenti ilan edildi. Birçok etkileyici eski otel yenilenirken birçok butik otel de tarihi binalarda faaliyete geçiyor. Orient Express adlı tren ile seyahat eden yolcular için 1892’de inşa edilen otellerin leydisi Pera Palas, lüksün vardığı son istasyondu.

 
Bu ay otel, dört yıl süren ve 50 milyon dolara mal olan restorasyonun ardından yeniden açıldı. Oteldeki tüm mobilyalar ve pencere pervazlarının her bir parçası büyük bir özenle onarıldı. Otelin orijinal asansörü – kadife kanepesi ile birlikte - yeniden çalışmaya başladı ve oryantalist tarzda döşenmiş lobinin tavanındaki cam kubbeler temizlendi. Ancak genel olarak yarattığı etki hem muhteşem hem de biraz hazin. Odalar antika mobilyalarla güzelce dekore edildi ancak mekânın ruhu, ufalanan alçılarla büyük oranda soyulup çıkarıldı. Fransız seramiği ve siyah beyaz fayanslarla döşeli eski muhteşem tuvaletler ofise dönüştürüldü. Otelin loş köşeleri artık ışıl ışıl ve koyu halıların yerini cilalı tahta döşemeler aldı. Bunlara gerek yoktu. İngiltere’deki Forte Group’a ait Brown’s Otel tarihi mekânların geçmişle bağlarını koparmadan nasıl restore edilebileceğine dair iyi bir örnek.

 

En üzücü kayıp ise Orient Express Bar oldu. Bu bar, Paris Ritz’deki Hemingway Bar ve Viyana’daki Sacher Otel’in çay salonu gibi muhteşemdi. Eski bar kirli, dumanlı ve karanlıktı, fakat burada Ernest Hemingway’in muhabir arkadaşlarıyla viskileri devirirken 1912’deki Birinci Balkan savaşını ele alışını ya da Agatha Christie’nin bir kısmını 411 numaralı odada yazdığı ‘Orient Express’te Cinayet’ romanında düzeltmeler yapışını kolaylıkla hayal edebilirdiniz. Barın yeni hali aydınlık, beyaz ve karaktersiz. Eski Pera Palas’ın neye benzediğine bir göz atmak için, caddenin bir kaç yüz metre yukarısındaki Büyük Londra Oteli’ne kadar yürümeye değer, hâlâ muhteşem bir eski püskü hali var. Ama modern bir tarz ve beş yıldızlı bir konfor arıyorsanız Pera Palas’ta kalabilirsiniz.

 

Boğaz’ın biraz ilerisinde Beşiktaş’taki Akaretler semti, 1970’lerde savaşta hasar gören Varşova’nın yeniden inşasından bu yana gerçekleşen en büyük şehir rekonstrüksiyon projesi. Modernleşme yanlısı Abdülaziz’in 1875’de saray mensupları için yaptırdığı sokağın iki yanındaki evler, kumtaşından cepheleri korunarak yeniden inşa edildi. Akaretlerin kalbindeki V şeklindeki bölgede W İstanbul adlı otel kısa bir süre önce dış cephesi Viktoryan, içi son derece modern bir binada açıldı.

 
Tuğla örgüden oluşan bar ve restoranda Osmanlı tarzından esinlenilmiş tahta kaplamalar ve pencerelerin yanına uzanmak için konmuş geniş divanlar kullanılmış. Bazı odaların, koyu renkli divanlar ve çardakla dekore edilmiş özel bahçeleri var. En üst kattaki süitlerin özel terasları ise Boğaz manzaralı. W’nun bir dezavantajı biraz fazla dekore edilmiş olması. Bolca pembe spot ışık, ayna tuğlalı sütunlar ve tuhaf şekilli sedirler insanda kaçma isteği uyandırabilir. Fakat etkileyici ve şık bir prestiji var.

 

Boğaz’ın Asya yakasında suyun üzerinde oturan Sumahan Otel bir zamanlar Osmanlılara ait içki fabrikasının harika bir hayal gücüyle dönüştürülmüş hali. Her ikisi de mimar olan evli bir çift, terk edilmiş aile yadigârını tarihi ve ultramodern tasarımlar taşıyan göz alıcı bir alaşıma çevirdi. Binanın dökme demirden çatı kirişleri ve yontulmamış taştan duvarları harika ahşap döşemelerle ve beyaz İskandinav mefruşatla yan yana kullanılmış. Bu ihtişam parlak ışıklar halinde suya yansıyor. Otelin tek dezavantajı şehir merkezine uzak olması. Ama Sumahan şehir merkezine ücretsiz tekne kaldırıyor. Otelin iyi tarafı ise şehrin telaşından uzak, harika ve sessiz bir sığınak sunması. Tesisin göze çarpan özelliklerinden biri güzel su bahçesi. Tankerlerin, vapurların ve balıkçı teknelerinin dünyadaki en güzel ve çarpıcı suyollarından birinden adeta bir balerin gibi süzülürkenki muhteşem manzarasını her odadan izlemek mümkün.

 

Favorilerimden biri de ufak Misafir Suitleri; Beyoğlu’nun Avrupai bölgesinin göbeğindeki kalabalık küçük sokakların birinde bir butik otel. 19’uncu yüzyıldan kalma bu şık Yunan binası restorana, sanat alanına ve her biri farklı, ultramodern stilde dekore edilmiş yedi misafir süitine dönüştürülmüş. 45 ila 55 metrekarelik odaların banyoları çok büyük. Masif meşeden el yapımı mobilyalar çağdaş Türk tasarımcıların imzasını taşıyor.

 
Duvardaki resimler eski Osmanlı mektuplarının ve fotoğraflarının kolâjı. Halılar eski Anadolu tasarımlarının modern bir yüzle değiştirilmiş hali. Burası sakin değil. Hafta sonları yakınlardaki İstiklal Caddesi, bir zamanların Cadde-i Kebir’i, restoranlara, barlara, kulüplere, sinemalara ve nargile kafelere giden eğlence düşkünleriyle dolu. Ama Misafir Suitleri konforlu bir gece geçirmek isteyenlerin sevebileceği mükemmel bir yer.     

 

İçi tamamen yenilenmiş, dış cephesi Viktoryan tarzdaki W İstanbul’un odalarında, koyu renkli divanlar ve çardaklarla dekore edilmiş özel bahçeler var.

 

İstanbul’da yemek - En iyilerin tadı

 

* Ruha iyi gelen organik Türk mutfağı

Abracadabra

 

* Çatıda eski usule göre pişirilen kebaplar

Hamdi

 

* Füzyon mutfak ve gece yarısı partileri

360 İstanbul

 

* Günbatımı manzarası, kokteyller ve pizza

Nu Teras

 

* Sahildeki lüks balıkçı

Bebek Balıkçısı

 

* Hem tarihi hem merkezi

Cezayir

 

Owen Matthews- Newsweek

 
(Habertürk)

Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Tüm güncellemelerden e-posta yoluyla haberdar olun.