Hakan SAATÇIOĞLU
Genel Koordinatör
Limak International Hotels&Resorts

Önemli acenteler hazırlamış oldukları, sürdürülebilir turizm sistemleri ile bir ödül mekanizması kurarak, çalıştıkları tesisleri bu tür çalışmalara teşvik etmekte ve başarılı olanları ödüllendirmektedir.
Bu konuyla ilgili, Turizm Bakanlığı'nın Yeşil Yıldız projesi, TUI nin Travelife projesi, TUROFED in Beyaz Yıldız projesi, Skal International ın Green Globe proje mevcuttur. Tabiki çevre yönetim sistemi konusunda ISO tarafından yayımlanmış akreditasyonu olan ISO 14001 standartı da mevcut. Bu çeşitlilik, belki otelciler için bir karmaşa gibi görülse de, tüm projelerin hedefi aynı, otellerin çevreye olan duyarlılığını artırmak ve sürdürülebilir turizmin koşullarını hayata geçirebilmek.

Biz Limak Hotels olarak çevre yönetim sistemi ile ilgili ilk çalışmalarımızı 2003-2004 yıllarında hayata geçirmeye başlamıştık. Güzel bir sistem kurduk tesislerimize, atık ayrışımını sağlıyoruz, tehlikeli atıklarımızı ambalaj atıklarından ayrı olarak muhafaza ediyor ve lisanslı firmalara teslim ediyoruz. Son iki yıl içerisinde bu konuda devlette daha sıkı tedbirler almaya başladı. Bu bizim mutlu etmekte. Çünkü çevreye olan duyarlılık iyi niyeti ve öngörüye bırakılmamalı ve yasal olarak süreç takip edilmelidir.
Biz yapmış olduğumuz çalışmalarla kurmuş olduğumuz Çevre Yönetim Sistemimize ilave olarak Travelife ödülünü de tesislerimize bu yıl içerisinde kazandırdık. Bu konuda var olan sistemimize ilaveleri ve koordinasyonu Atlantis Otelimiz Genel Müdürü ve Dinçer Sarıkaya ve Yönetim Danışmanımız Bülent Dokuzluoğlu sağladı.

Sürdürülebilir turizmin çevre yönetim sistemine ilave olarak istediği bazı koşullar var, çalışan haklarının korunması, yerel halkın korunarak, yerel üretimlerin teşvik edilmesi. Bu konularda yaptığımız çalışmalar sonunda travelife ödülünü de almak bizi ayrıca mutlu etti.
Bu tür çalışmaları yürütmekte iki önemli amacımız var; Bunlardan birincisi, sektörün standartlara uygun olarak ilerlemesini sağlamak ve çevrenin korunması sağlamak. İkinci ise diğer tesislere de örnek olmak.
Bizim gibi bu tür konuları önemseyen tesisler var ama bir turizmci olarak benim görmeyi istediğim tablo, bu bölgedeki tesislerin %80-90 nında bu çalışmaları görebilmek. Maalesef henüz bu oran oldukça düşük. Biz Limak Hotels olarak çok fazla yaptığımız işleri anlatmıyoruz, ancak çevre ile ilgili yapmış olduğumuz çalışmaların duyurulmasını, diğer tesislere model olabilmesi için istiyoruz.

Atıkların kaynağında ayrıştırılması oldukça önemli, ancak bunun kadar önemli olan bir diğer konuda bu ayrıştırılan atıkların daha sonra nasıl bertaraf edildiğidir. Bu konuda maalesef belediyeler ekonomik nedenlerden dolayı, yeterli tedbirleri alamamakta ve doğru yatırımcıları bulamamaktadır. Bugün Avrupa da söz konusu atıkları farklı metotlarla bertaraf eden ve doğaya zararsız hale getiren geri dönüşüm tesisleri mevcut.
Maalesef Antalya da bu tür bir tesisimiz yok ve çoğu noktada bu atıkları, vahşi depolama dediğimiz, etkin olarak ayrıştırılmadan toprağa gömülmekte ve doğayı kirletmektedir. Tıbbi atıklar, tehlikeli atıklar kurallarına uygun olarak bertaraf edilmelidir. Antalya’ daki mevcut atık alanları artık yetmemektedir.
Çözüm bu atıkları yeni yerler bulup toprağa gömmek olmamalıdır. Bu şekilde havayı ve toprağı kirleterek turizmi sürdürebilmemiz mümkün değildir. Şuanda yapılan vahşi depolama sonunda topraklarımızın, havanın, suyun ne kadar kirletildiği tam olarak bilinmemektedir.
Avrupa da bu konuda çalışan tesislerin aynısının Antalya bölgesinde sektörümüze kazandırılması gerekmektedir. Bu çalışma sivil toplum kuruluşları, belediyeler ve yatırımcıların ortak çalışması sonucunda ancak hayata geçirilebilecektir. Aksi takdirde bölgemizde turizm sonlanacaktır.

Avrupa Turizm gündemi ise bu konuya paralel olarak sürdürülebilir turizmi tartışmaktadır. Sürdürülebilir Turizm; Dünya Turizm Örgütü (WTO), Turizm Konseyi ve Dünya Konseyi tarafından aşağıdaki şekilde tanımlanmaktadır: Turizmde Sürdürülebilir Kalkınma; gelecekteki fırsatları koruyup geliştirmeyi gözeterek, bugünkü turistlerin ve ev sahipliği yapan bölgelerin ihtiyaçlarını karşılama ilkesini benimser.
Bu şekilde tüm kaynakların yönetimi; kültürel bütünlüğün, zorunlu ekolojik süreçlerin, biyolojik çeşitliliğin ve yaşam destek sistemlerinin devamlılığı sağlanırken, ekonomik, sosyal ve estetik gerekler karşılanacak şekilde öne çıkarılır. Sürdürülebilir turizm ürünleri; turistik kalkınma ile zarar görmek yerine yararlı olan yerel çevre, toplum ve kültürlerle uyum içinde işlenen ürünlerdir.



Sürdürülebilir turizm ile ilgili yapılacak olan projelerin, iyi bir organizasyonla hayata geçirilmesi gerekmektedir. Çevre konusunda otellerin tek başlarına yaptıkları projeler maalesef yeterli olamamaktadır. Bu organizasyon için yeterli katılım ve destek gerekmektedir.
Ülke turizminin geleceğini güvence altına alarak, yeni nesillere de yaşanabilecek, nefes alınabilecek bir dünya bırakılmasını sağlamalıyız. Bu konuda bilincin artması, sürdürülebilir turizm ve çevre uygulamalarının ülkemiz ve turizm sektörünün gündeminde ilk sırayı yer alması dileklerimle……