Küresel turizmde Türk yönetici devri
Dünya turizmi yeni bir evreye giriyor. Gelecek turizmde ise; o zaman turizmin de geleceği değer artırıcı, vizyoner ve adanmış turizmcilerde.
Dünya turizmi yeni bir evreye giriyor. Gelecek turizmde ise; o zaman turizmin de geleceği değer artırıcı, vizyoner ve adanmış turizmcilerde. Son 50 yıldır durmak bilmeden devasa blok konaklama kapasiteleri yaratan küresel turizmin, kaynak pazar dinamiklerinin çizdiği ve dayadığı müşteri talepleri özgürleşiyor.
İlk ana blokta; sadece iyi lokasyon ve yeterliliği tartışılır klasik hizmet geleneği ile günümüze varan yatırımların ilerisi için tatminkar ticari perspektifleri zayıflarken, diğer blokta son 10-20 yıllık süreçte dünyanın her köşesinde hızlıca boy gösteren yeni tarz süslü konseptlere ve güzel bir logoya dayalı otel yatırım ve işletme anlayışının kârlılık konusunda yeni bir değerlendirme sürecine doğru ilerlediğini izliyoruz.
Taleplerinde çılgınlaşan değil, olgunlaşan müşteri
Yeni piyasa ve müşteri arayışı içinde olan işletmelerin hedefinde birinci sırada yer alan varlıklı müşteri ise, artık olgun seçici olarak karşımıza çıkıyor. Olgun müşteri kendi tüketim tercihinde etik, sosyo kültürel geleneği ve anlayışı doğrultusunda, pazardaki mevcut kalitesini ispatlamış markalardan kendi iç dünyasında saklı memnuniyet kriterlerine en iyi cevap vereni seçiyor.
Taleplerinde çılgınlaşan değil, bilakis olgunlaşan- sadeleşen müşteriler, markaları yarınlara taşıyacak gibi görünüyor. Yıllar içinde kendi şahsi ekonomisini sağlamlaştırabilmeyi başaran müşteriler, daha sahici, daha saf, daha kaliteli ve daha sağlıklı ürün ve ortamlara yöneliyor.
Ayrıca genel eğilim olarak, son dönem müşteri profilinde yeni arayış ve taleplerinin yarattığı güçlü dalga, 50 yıllık oturmuş otellerin bile artık ticari geleceğini tartışılır hale getiriyor
Geçmişte kalmış başarılar, piyasalarda bir kuruş etmiyor
Tozlu markalar çöküyor. İçi boş yeni tarz akıllı bina otelciliği ise, günün piyasa şartlarına karşı duramıyor, sallanıyor.
Yeni müşteri yaratamayan, müşteri memnuniyetini yakalayamayan taze markalar da balon gibi sönüyor ve hemen ya bir tur operatörüne teslim oluyor, ya da online yatak bankalarının komisyon kıskacında asılı olarak kalıp, müşteri arıyorlar.
Yani netice olarak bugünlerde küresel turizm pazarları birbirlerinden ididalı, birbirinden farklı, birbirine zıt vizyon konsept proje enflasyonu ile boğuşurken; hepsi için tek çıkar yolun işletmede sürdürebilir kârlılık, kurumsa gelişim ve destinasyonda ise, çok boyutlu sosyo ekonomik verimlilik olduğunu artık bizim de söylememize pek gerek kalmıyor.
İstisnalar tabii ki var
Kendi kişiliğini işletmesinin merkezine samimice koymuş, otelinde sunulan hizmetin tam ortasında müşteri memnuniyetini bir orkestra şefi gibi bizzat koşturarak yöneten, ürününü 30-70 Euro skalasında posizyonlamış otelcilerin geleceğini tartışan yok.
Piyasaların değişime zorladığı blok daha ziyade “Vermeden almak” eğiliminde israr eden “Bir hikayen olsun” sözünü çok romantik bulan otelciler.
Bütün destinasyonlarda otelcilik yol ayrımında
Bütün destinasyonlarda otelcilik yol ayrımında. Dünya da yeni işletme ve kârlılık konuları ile ilgili büyük arayışlar var. İşte tam burada bizler için iyi habere geçiyorum:
Değişmek, daha iyi olmak, kâr etmek ve bir üst lige çıkmak isteyen beş kıtadaki otel yatırıcımları, bu emelleri için TÜRK turizmcileri tercih ediyor.
Vietnam’dan Mısır’a, Dubai’den Almanya’ya, Katar’dan Çin’e, Tayland’tan Karayip adalarına ve Afrika ülkelerine kadar, Türk turizmcileri ve otel yöneticileri en aranan yöneticiler.
Küresel Hospitality sektöründe Türk yöneticilerin itibarı hergün artıyor
Otelciler tur operatörlerine, “Yeni müdürüm Türk!” diye mesaj atıyor. Özellikle Asya’da ve Arap ülkelerinde satış- pazarlama ve otel işletme müdürü Türk meslektaşlarımıza kurumsal bir ilgi var. Türk yöneticiler (Türkiye’nin kısmen tersi) birçok konuda tesisin gerçek ve sürdürülebilir çözüm ortağı olarak, ana şirketlerin bünyesine dahil oluyorlar.
Turkish Hospitality yerel ve ülkesel zincirlerini kırıyor, dünyaya açılıyor. Misafirperverlik sektörü, en başarılı olduğumuz global sektör.
50 yıllık bir süreçten sonra ülkemizin yarattığı “En gelecek sahibi” olarak geniş kabul gören turizm sektörü her katmanda, kademede, klasifikasyonda ve disiplinde yüzbinlerin oluşturduğu dev bir muhteşem kadro ile kendisinden söz ettiriyor..
"Sayın bakanım, sayın valim, sayın başkanım!” nakaratları arasında yıllar aktı gitti
Hiç şüpheniz olmasın, sektörel markalaşmamızın yurtdışına taşınma hareketliliği, ülkemize turizmin ötesinde de yeni kapılar açacak, yeni ticari limanlar yaratacaktır.
Yıllardır sektörümüzde kurumsal markalaşma süreci çok sıkıntılı geçti. Bakanlığımız, TOBB, TÜRSAB, TÜROFED, kurumsal bir uluslararası statüye uyumlu profesyonel gelişim ortamı sağlayamadı. “Sayın bakanım, sayın valim, sayın başkanım!” nakaratları arasında yıllar aktı gitti.
Sektörümüzün, bugün halen geçerliliği olan, kendini bugünlere taşımayı başarmış, elle tutulur hiç bir yönlendirici ve teşvik edici gerçek bir örnek manueli yok.
Kurumsallık yokluğu, bize iyiyi kısmen yok saydırdı
Yaşadığımız kurumsallık yokluğu, bize iyiyi kısmen yok saydırdı. Çoğu zaman empati yapmak yerine, koşturanları kapı arkası yerenlere tanık olduk. Sadece Türkiye için koşturan profesyonellerin “Onun bunun adamı” diye aşağılanmaları, bizleri üzdü. Ancak şimdi durum farklı.
Sektörümüzün tüm kurumları hem kendi içinde rekabet, hem de daha profesyonel bir koordinasyon ile ciddi çalışmalar yapıyor, doğruyu arıyor.
Bu arada da dünya turizm dinamikleri ve global fonlar, Türk turizmcilerinin doğal kabiliyetinin, işletme ve pazarlama gücünün tadını bir kere almış oldu.
"Turkish Hospitality Academy” kurulmalı
Bundan sonra bize de görev olarak, dünyada daha büyük hedeflere yelken açacak öncü Türk şirketlerine, cesaretlendirici platformlar hazırlamak düşer.
Bu anlamla, gelecek yıllarda Antalya’da geniş bir alan üzerine büyük bir özgüven ve cesaret ile "Turkish Hospitality Academy”sini kurarak, misafirperverlik sektörünün dünyadaki merkezinin Antalya olduğunu deklare ederek, dünyaya küresel misafirperverlik yazılımının en iyisinin Türkler tarafından gerçekleştirildiğini ve uygulandığını hem mevcut yapılara, hem de gelecek müşteri nesillerine şimdiden aşılıyabiliriz diye düşünüyorum.
Turkish Hospitality Academy’de, misafirperverliğin alfabesinin her harfi için bir bölüm açıp; sektörde uzun yıllar uluslararası düzeyde iş yapmış marka Türk turizmcilerimize yer vererek, hem iç, hem dış piyasalarda sektör içi yeni heyecan, yeni yatırım, Türk gençleri için yeni kariyer modelleri yaratabiliriz.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: