Küresel ısınmaya bugün soğuk duran, yarın yanar

İklim değişmesi ve ısınması ile ilgili protestolar dünya halklarını birbirine yaklaştırıyor. Kalbi temiz, karakteri ve duruşu sağlam insanlar, dilleri ve dinleri ne olursa olsun bu ulvi ve ivedi konuda yeniden birleşiyorlar.

Hüseyin Baraner Hüseyin Baraner 09/12/2019 11:09
Küresel ısınmaya bugün soğuk duran, yarın yanar

Bir turizm zirvesine katılmak üzere gittiğim Madrid'te iklim konferansı için dünyanın dört köşesinde gelen aktivistler ile beraber olma imkanı buldum. Madrid'te küresel iklim değişikliği bir ayaklanmaya dönüştü.  Bu bence henüz bir başlangıç,  dünyamız bu konuda daha çok yürüyüşler,  protestolar hatta halk ayaklanmalarına şahit olacak. Konu ağır, hükümetleri bile devirebilecek ateşleyici güce sahip. 

İklim değişmesi ve ısınması ile ilgili protestolar dünya halklarını birbirine yaklaştırıyor. Kalbi temiz, karakteri ve duruşu sağlam insanlar, dilleri ve dinleri ne olursa olsun bu ulvi ve ivedi konuda yeniden birleşiyorlar. İklim tartışmalarının yarattığı yeni küresel dalgada 'Sağlıklı bir atmosfer' için kolkola giriyorlar.

Zehirlenen ve doğal dengesi bozulan bir dünyada çocukları için gelecek korkusu duyan zengin bir ailenin hissettikleri ile dünyanın gariban bir köşesinde her türlü zorluğa rağmen yaşama tutunan fakir bir annenin korkuları benzerlik kazanıyor.

Dünyamız batıyor,  B gezegeni yok!

Yaşabileceğimiz başka dünya da yok.

Bu yeni küresel toplumlararası korku dünyamızı, yaşamımızı ve tüm sektörleri kapsamlı bir şekilde değiştirecek.

Şimdiden posizyon alan kazanır.

Madrid'te çevre aktivistlerinin yanında iklim konusunda hassasiyeti  her gün artan  toplumların STK'ları iklim konferansına  baskıyı arttırdılar.

Sera gazı emisyonlarında ciddi olarak düşürün!

İsveçli 16 yaşındaki artık dünyanın tanıdığı aktivist Greta Thunberg, politikacılara seslenerek, "Bizi artık oyalamayın, küresel ısınmaya karşı mücadelede somut hedefler oluşturun" çağrısında bulundu. 

Yüz binlerce insan Madrid sokaklarını B gezegeni yok- egoizminiz geleceğimizi mahvediyor!" diye inletti.

Genel anlamda daha az ve bilinçli tüketim talep ediliyor

Daha az yiyin, için, gezin.

Daha az kullanın,  atın, yakın.

İspanya'da tanışma imkanı bulduğum dünyanın değişik ülkelerinden Madrid'e gelen duyarlı insanlar hep bir ağızdan,  iklim değişikliğiyle mücadele için toplumlararası birliktelik  çağrısında bulundular.

Bu konu gerçekten tüm insanlığı,  tek tek her bireyi bizzat ilgilendiriyor.

Birlik olarak, el ele vererek  gezegenimizi kurtarmak zorundayız

"Zaten çok geç kaldık, gençlerin bu hareketi başlatması çok iyi oldu" sözlerini defalarca duydum.

Madrid'te en çok tepki verenler ya çocuk yaştaki gençler, yada yaşını başını çoktan almış olanlar.

Yaşlılar dünyanın eskiden ne kadar doğal ve sağlıklı olduğunu anımsadıklarından; gençler ise, bir ömrün bu dünyada sağlıklı yaşanamayacağının farkında olduklarındandır diye herhalde.

Dünya yoksa, bizde yokuz!

Peki dünya ne durumda?

Euronews'un verilerine göre:

Uluslararası Ekoloji Fonu (FEU) raporlarına göre, 2015 Paris Antlaşması'na imza atan 184 ülkeden 136'sının, istenilen karbon salınımı değerinin üzerinde kirlilik yarattığı belirtiliyor. Aralarında Türkiye ve Rusya'nın da bulunduğu 10 ülke henüz karbon salınımı konusunda gerekli verileri paylaşmadı.

Ülkelerin açıkladığı rakamlar doğrultusunda FEU Raporu, sadece İsviçre, Norveç, Ukrayna ve 28 Avrupa Birliği ülkesinin istenilen düzeyde karbon salınımı hedeflediğini ortaya koyuyor.

Dünyayı en çok kirleten ülkeler ne durumda?

2017 yılı emisyon değerlerine göre Dünya'da küresel ısınmaya en çok etki eden ülkeler Çin (yüzde 29.34), ABD (13.77), Avrupa Birliği ülkeleri (9.57), Hindistan (6.62), Rusya (4.76) ve Japonya (3.56).

Bu ülkelerden ABD, Paris İklim Antlaşması'ndan resmi olarak çıktığını açıklamıştı. Rusya ise, emisyon oranını azaltma konusunda BM'ye henüz bir plan sunmadı.

Hindistan, 2005 yılındaki emisyon değerlerini 2030'a kadar yüzde 35 oranında azaltacağını öngörürken, ülkede yapılan sürdürülebilir ve yeşil enerjiye geçiş çalışmalarıyla bu hedefi yakalayacağı düşünülüyor.

Paris Antlaşması'nın öngördüğü değerlere uyan iki ülke var

Paris Antlaşması'nın öngördüğü değerlere 1.5 derece emisyon oranına şu andaki değerlere bakıldığında, uyan iki ülke bulunuyor. Bunlar Fas ve Gambiya. Bunun yanında 2 derecenin altında emisyon salınımı yapan Bhutan, Kosta Rika, Etiyopya, Hinditan ve Filipinler de istenilen hedeflere yaklaşan diğer ülkeler.

Türkiye, Rusya, Suudi Arabistan ve ABD gibi ülkelerin artı 4 derece karbon salınımı yaptığı düşünülüyor ve listelerde Dünya'yı en çok kirleten ülkeler arasında kritik konumda yer alıyorlar.

Dünya son birkaç yıldır sürekli ısınıyor

Şu andaki rakamlar dünya ülkelerinin yüzde 75'inin 2020 ile 2030 arasında hedeflenen değerlerden uzak olduğunu gösteriyor.

Buna göre 2018 yılında fosil yakıtlar her 1 milyon molekülde 407.8 karbondioksit parçacığının atmosfere karışmasına sebep oldu. WMO bu oranı 2017'de ortalama 405.5 olarak açıklamıştı.

Avrupalılar, terörden ve işsizlikten çok küresel ısınmadan korkuyor

İklim değiştikçe ve devamlı ısındıkça din, dil, kültür farklılıklarına rağmen, dünya toplumları yeni bir birlikteliğe doğru koşuyor.

Çok farklı önlem paketleri yolda. Çözüm önerileri için harekete geçmeyi bekleyen bir  bilim ordusu oluştu. 

Ancak halen umursamayan, hatta bu konuda  insanları ve toplumları ayrıştıranlar  var.

-Beş kıtada (borsadakiler de dahil) aşırı rant ve yüksek kâr kodlu dinamikler, işletmeler,  hükümetler...

- Dünyamızın belirli yerlerinde  halen vahşi kalmayı başarmış denetimsiz kapitalizm...

- Latin Amerika' dan Asya'ya kadar bizim coğrafyamızda da türleri giderek artan her bilimsel verilere duyarsız, bol siyasi destekli, güce tapan, ihaleyi kapan  jeepli cahil patronlar...

Yeter be,  siz bi durun artık!

Sadece küresel ısınma değil , çok yönlü olarak - Türkiye de dahil olmak üzere - dünyamızın ve yaşamımızın temel kaynakları bir çok ülkede  kurutulmaya devam ediyor. 

3 kuruş için dağlar deliniyor, ormanlar yakılıyor, nehirler zehirleniyor.

Göller kuruyor, dereler yanık toprak olup çatlıyor: Beton tarlaları doğanın anasını ağlatıyor, çevreyi toz dumana dönüştürüyor.

Gezegenimiz sadece 1 derece ısındığı için Avustralya çöllerinde , Afrikada hayvanlar aşırı sıcaklardan ölmeye başladı bile.

İnsanlığı büyük bir sınav bekliyor 

Beş kıtada çok hassas ve duyarlı insanların yayında yaşam sevinci hasabındaki para miktarına endeksli olanlar için  Fauna ve  Flora'nın korunması gibi konular, 'İyi insan olma romantizmi'nden başka bir şey ifade etmiyor.

Aşırıcı paracı ve fırsatçı rantçılar için dünyamızda paraya dönüşmeyen herşey, doğada değersiz,  gereksiz,  anlamsız,  hatta çöp.

Ben bu güne kadar şahit olmadım, ancak bu konuda bazı istisnalar oluşturan şahsiyetler olabilir, haksızlık yapmayalım.

Durum hiç iç açıcı değil,  son durakta, llimitteyiz 

Suçluyuz, saklanamayız. 

Uzmanlar ikazlarını ağırlaştırdılar:

#tiempodeactuar

#şimdihareketzamanı

Daha ne kadar bekliyebiliriz ki ? 

İnsanlar sustukça gerek ülkemizde, gerekse tüm gezegenimizde 'Kaybolanlar ' ve 'Artık geriye getirilemezler'in envanteri kabarıyor.

Dünya turizmi de tehlike altına giriyor 

Turizm için yeni çevre etiğine mi ihtiyacımız var?

Evet var! 

Doğal kaynaklara dayalı turizm endüstrisinin her yıl iki rakamlı olarak sergilediği artışların bir sonucu olarak, gerçek ve ağır eko denetim sistemleri turizmde şart olmalı.

Şimdiden hazırlanın, geç kalmayın 

Kriterler belirlenince Ethichotel puanınız satışta en önemli müşteri tercihi sebebi olacak

Uçak şirketleri Atmosfair ile harekete geçti. 

Dünyamızın geldiği bu noktada artık otel işletmeciliği kaynak kullanımını ekolojik prensiplere dikkat ederek, çevrenin doğal varlıklarına en yüksek hassasiyeti göstererek ancak yoluna devam edebilir. 

Geleceği olmayan bir gezegende "Gelecek turizmde" olsa ne yazar? 

Tam da bu sebebten dolayı, biz turizmciler gezegenimizin geleceği için en büyük samimi ve özverili çabayı gösteren, kendi işimizde en sert oto kontrol uygulayan sektör olmak mecburiyetindeyiz. 

 

Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Tüm güncellemelerden e-posta yoluyla haberdar olun.