Kesmeyin Assos'un nefesini
Üç beş kuruşa satmayın bu güzellikleri. Yok etmeyin... Biraz olsun utanın; çekinin, çocuklarınızdan, torunlarınızdan.
Gençlik yıllarımız...
Hafta sonları,
Çanakkale'de
Assos'a kaçıyoruz...
Behramkale'den aşağıya,
yürüyerek iniyoruz..
Öyle yol, mol yok...
Bir mendirek...
Suyun en az 1 metre altında..
Üstünde yürüyoruz, su dizlerimizde..
Arkada eski bir kilise var...
Orada yatacağız...
Üst katta...
Tepesi açık kilisenin...
Hani o kubbe gibi olan,
Yok!
Yattığında, gökyüzü pırıl, pırıl...
Ve inanılmaz mavi...
Yatlar,
o yıllar,
hep yabancı...
Hepsi de, suyun altındaki
mendireğin, dışında...
Çoğu da, küçük botlarıyla
içeri girip,
bizimle birlikte şarap içiyor..
Balık yiyor...
Balığı da, o kiliseyi mesken tutmuş,
Mehmet pişiriyor...
Mehmet ailece çalışıyor, orada...
Eşi ve çocuklarıyla beraber...
Sadece yatlar ve bizim gibi
deliler var o yıllar...
Elbette, durduğu gibi kalmıyor,
Bu güzellikler...
Keşfedildiğinde,
Önce yol, sonra elektrik,
sonra da suyla birlikte,
işgal ediliyor...
Yıllar sonra yolum düştüğünde,
en azından kontrollü bir
gelişimdi gördüğüm...
Bir çok değere de sahip çıkılmış,
adeta ince elenmiş,
sık dokunmuştu..
Hala çok kıskancım..
O çocukluk ve gençlik yıllarımın
el değmemiş güzelliklerini
paylaşmakta...
Assos...
Kimsenin ne adını,
ne de yolunu bilmediği yılları
yaşayınca,
gene de içi buruluyor insanın...
O mendireğin sular altında
olduğunda,
uzaktaki yatlara ulaşmak için mi,
yoksa gençlik mi,
ne derseniz deyin,
epey uzun yüzerdik, sahilden..
Arada bir soluklanıp,
karaya baktığımızda,
Troia'nın yamaçlarıydı gördüğümüz.
Çıplak, sessiz...
Narin...
Denize dik...
Dalgalara direnircesine heybetli...
Şimdilerde,
Ne olmuşsa,
Neler derlenip,
nerelerde düzenlenmişse,
O tarihi, kadim yamaçlarda,
El birliğiyle oturup,
Karar verip,
Altına da mühür basıp,
Ne geçmişe,
Ne de geleceğe sormadan,
Beton dökmeğe başlamışlar...
Assos...
Bize emanet...
Gelecekten...
İyi ki imzaları var, altında...
Sorduğunda, tarih,
Katili ya da katilleri bunlar,
diyebileceğiz..
Diyeceğiz de,
Nefesi kesilmeden,
son bir kez seslenmek gerek
Assos' un boynuna dolanmış
ellere...
Yapmayın, etmeyin...
Bu son kıyılara...
Bu son yamaçlara...
Kıymayın...
Üç beş kuruşa satmayın
Bu güzellikleri...
Yok etmeyin...
Biraz olsun utanın...
Çekinin, çocuklarınızdan, torunlarınızdan...
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: