İklimsel Kalkınma Zirvesi 2024 gerçekleşti

UÇİD ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı sponsorluğunda, Sheraton Ankara’da gerçekleşen İklimsel Kalkınma Zirvesi (İKAZ)’ne katılma fırsatım oldu. İklim krizi, yalnızca çevresel değil, toplumsal ve ekonomik sistemleri de etkileyen küresel bir felakettir ve bu zirve, karşı karşıya olduğumuz bu büyük soruna çözüm arayışında bizlere önemli bir rehberlik sundu. Değişen iklim koşullarıyla mücadele etmek, sadece bir ekolojik sorun değil, aynı zamanda toplumsal eşitsizlikleri, ekonomik adaletsizlikleri ve insan sağlığını tehdit eden bir krizdir. Bu zirve, bu krizin farklı boyutları üzerine düşünmemizi sağlarken, aynı zamanda birlikte çözüm geliştirme yolunda önemli adımlar atma fırsatı sundu.

İKAZ 2024, sürdürülebilir kalkınma ve iklim kriziyle mücadele konusunda yeni fikirler edinmemize, vizyonumuzu genişletmemize olanak sağladı. Zirveye katılan sektör liderleri, akademisyenler ve politika yapıcılar, iklim krizinin etkileriyle başa çıkabilmek için geliştirilmesi gereken stratejileri tartıştılar. Bugün, hepimizin ortak bir amaca hizmet etmek için daha fazla bilgiye, daha fazla iş birliğine ve daha fazla cesarete ihtiyacımız olduğu bir kez daha gözler önüne serildi. Bu tür etkinlikler, iklim krizine karşı vereceğimiz mücadelede sadece bilgi paylaşımı değil, aynı zamanda somut adımlar atma konusunda da önemli fırsatlar yaratıyor.

Zirvede öne çıkan bazı başlıklar, bu mücadelenin ne kadar kapsamlı ve çok boyutlu olması gerektiğini net bir şekilde ortaya koydu:

* Kadın liderliğinde çevre ve toplum: Kadınların iklim kriziyle mücadeledeki kritik rolü vurgulandı. Sadece çevresel değil, toplumsal değişim için de kadınların liderliği büyük bir öneme sahip.

* Yatırımın finansmanı ve iklim: Yeşil yatırımların artırılması, iklim krizine uyum sağlayacak projelerin daha fazla finansal kaynağa kavuşması için atılacak adımlar masaya yatırıldı. Ekonomik dönüşüm ve yeşil iş alanlarının genişlemesi için finansmanın yönlendirilmesi gerektiği tartışıldı.

* Kamu politikaları ve Türkiye’nin yol haritası: Türkiye'nin iklim krizine karşı nasıl bir yol haritası izlemesi gerektiği üzerine derinlemesine bir tartışma yapıldı. İklim krizine uyum sağlamanın yanı sıra, bu süreçte toplumsal eşitliği gözeten adımların atılmasının ne kadar önemli olduğu vurgulandı.

Zirve, sadece teorik bilgi paylaşımından çok daha fazlasını sundu. Sektörlerin sürdürülebilirlik ve iklim krizi uyumunda nasıl daha aktif roller üstlenebileceği konusunda yapılan oturumlar, hepimize ilham verdi. Bu etkinlik, geleceğe dair umut ışıkları yakalamamızı sağladı ve daha fazla eyleme geçmemiz gerektiğini hatırlattı. Zirve, sadece fikirlerin değil, çözümlerin de öne çıktığı bir platform oldu.

Bu zirveye katılımımda emeği geçen Uluslararası Çevre ve İletişim Derneği’ne, organizasyon sürecindeki katkılarından dolayı özellikle Sevda Güner hanıma, T.C. Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, T.C. İklim Değişikliği Başkanlığı Halil Hasar, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Dr. Bilal Düzgün ve bu etkinlikte değerli görüşlerini paylaşan tüm katılımcılara teşekkürlerimi sunuyorum. Zirve, hem bilgimizi artırdı hem de uygulamaya dönük önemli çözüm önerileri sundu. Şimdi değilse ne zaman? Biz değilsek kim? sorusunun her zamankinden daha önemli olduğu bir dönemdeyiz.

Son olarak, bu etkinliğin gerçekleşmesine sponsor olan Globalis Sertifikasyon Hizmetleri ve Turizm A.Ş ekibine teşekkür etmek istiyorum. Sürdürülebilir turizm ve çevre dostu oteller konusunda gösterdikleri katkılar, bu sektörün geleceği açısından büyük önem taşıyor. Turizmin iklim krizi üzerindeki etkilerini azaltmaya yönelik yürüttükleri çalışmalar, yalnızca sektöre değil, topluma da örnek olacak nitelikte. Bu vizyoner yaklaşım için onlara içtenlikle teşekkür ediyorum. Sürdürülebilirlik anlayışının tüm sektörlerde yayılması gerektiğini savunarak, bu alanda verdikleri desteklerin artarak devam etmesini umuyorum.