Huzur olmadan turizm olmaz
İnsanlar neden tatile çıkmak isterler? Bu konuya, onlarca araştırma, rapor ya da istatistiklerle açıklık getirilmek istenmiştir. Ancak bilinen tek gerçek şu ki; hangi millet, hangi ülke ya da hangi zaman diliminde olursa olsun, insanların tatilden tek beklentisi huzur içinde bir dinlenme, eğlenme ya da istediği aktiviteyi yapmaktır. Kısacası burada beklenen huzurlu bir tatil zamanıdır.
Ülkemiz 2019 yılı için daha iyi rakamlara ulaşmak üzere yola çıkmış, bu konuda gerek Bakanlık, gerekse turizm sektöründe heyecanla ciddi adımlar atılmaya çalışılmıştır. Bunun ilk adımı olarak, iç pazarda bayram hareketliliği ile başlayan turizm canlılığının, tüm sezon boyunca ve paralelinde tüm yıla yayılarak, farklı turizm çeşitleri ile ülkemizin dünyada daha da bilinir, güçlü ve ciddi bir turizm ülkesi olduğunun perçinlenmesi, hepimizin tek arzusudur. Ancak ortaya çıkan iç ve dış dinamikler, bazen turizm sektörü olarak bizim attığımız adımları tekrar gözden geçirmeye neden olabilmektedir.
Tatilde huzur arayan her birey-dili, dini, ülkesi kim olursa olsun- huzurlu bir ortamda kısa ya da uzun sürecek bu tatil ihtiyacını gerçekleştirmek isteyecektir. Ancak bizim konuştuğumuz gündem konularına gerek içerden gerekse dışardan baktığımızda huzur sağlayacak bazı adımların daha da altı çizilerek atılması gerektiği görülmektedir. Şu anda gündemimizde yer alan konular seçim, Suriye konusu, mülteciler, ekonomik problemler, ABD-Türkiye gerginliği, sınırlarımızdaki gelişmeler vs. Bunlar içerde bizlerin her gün karşılaştığı konulardan bazıları.
Turist huzur ister
Dışarda ise, Türkiye karşıtlığında birleşen lobiler, İslamafobi, yaptırım gündemi, Türkiye’nin imajı vs. Bu konular bundan önceki yıllarda da vardı ve farklı boyutlarıyla hep tartışılır olmaya devam etmişti. Ancak iş turizm ve bu tartışmaların aynı terazide değerlendirilmesine geldiğinde, yukarıda bahsettiğim huzur arayan her turist için zamanı geldiğinde iç ve dış gelişmelerin birer huzur bozucu konu olma ihtimali daha da belirginleşmektedir.
Peki bu sadece bizim için mi gereçlidir? Bazı turizmci dostlarla yaptığımız sohbetlerde bu konunun sadece bizim problemimiz olmadığını huzur arayan turist kavramı içinde dünyanın tümünde bu tartışmaların hep gündemde olduğunu anlıyoruz. Grevler, saldırılar, politik çalkantılar, ekonomik yıkıntılar, doğal felaketler. Tüm bunlar huzur arayan turisti huzurdan uzaklaştıran konular ve her yerde geçerli.
Sadece tanıtım ve uygun fiyatlarla huzur arayan turistlerin sürekliliği sağlanabilir mi?
Peki biz ciddi bir ivme kazanan ve ülkemizde huzur arayan turistler için daha fazla neler yapmalıyız? Sadece tanıtım ve uygun fiyatlarla huzur arayan turistlerin sürekliliği sağlanabilir mi? Bence hayır. Gerek içerde gerek dışarda yapmamız gereken onlarca ev ödevlerini de aksatmamız gerekir.
Ülkemizde ortaya çıkan bu seçim süreçlerinin tamamlanması içerde en önemli adım olarak görülürken dışarda ise ülke imajına ilişkin daha keskin ve kalıcı karşı lobilerle en doğruyu, en iyi zamanda anlatacak ekiplerin çalışmaları önemlidir.
Huzur ortamı, zor oluşan ve kolay kaybedilen bir olgudur
Turistler için huzur ortamı, zor oluşan ve kolay kaybedilen bir olgudur. Rakamların ötesinde turistlerin huzur katsayılarının en yüksekte geldiği ve döndüğü ülkemizin dünyada elle gösterilir turizm merkezlerinden biri olma iddiasını bu şekliyle daha da iyi sürdüreceğine inancım sonsuzdur. Bu süreçleri başarmak için gerek içerde gerekse dışarda tek yürek, birlikte ve inançla çalışmak huzurun en önemli anahtarıdır.
Hep iç huzurumuzun olduğu ve bizi ziyaret eden misafirlerimizin de bizlerle hep huzurlandığı nice huzur dolu turizmli günlere.
Huzurla kalın.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: