Günümüzün sihirli sözcüğü: Randevu...

Geçtiğimiz günlerde Kadirli’de eskinin arzuhalcilerinin vitrinlerinde gördüğüm dilekçe yazılır, her türlü resmi dairelerin randevusu alınır tabelaları beni, randevu sözcüğünün verdiği heyecanın yaşandığı sabit telefonun bile az olduğu yılları hatırlattı.

Adil Çulhaoğlu Adil Çulhaoğlu 03/06/2023 13:17
Günümüzün sihirli sözcüğü: Randevu...

Yıllar önce, bir arkadaş, bir dost ile buluşup, mutlu, güzel anlar geçirmek için randevulaşmak yaşamımızın   vazgeçilmez, heyecan unsuruydu hep. Ankara’da verilen saatte olur, beklerdik birbirimizi. Özellikle Kızılay’da Gima Mağazası, PTT önü, Yeni Karamürsel, Ulus Meydanı ve Sümerbank önünü randevularına gelmiş heyecanla bekleyenlerin yeri oluyordu. Günümüzün cep telefonu gibi anlık haberleşme araçları olmayınca, buluşma gerçekleşmeyen randevular olsa bile, randevu heyecanı yaşanmış olunuyordu. Sabit telefonların bile çok az evde olduğu yıllarda, Mektupla randevulaştığım bir arkadaşımla buluşmaya gittiğimde verilen adresteki kafenin kapanmış olması nedeniyle, kafeyi ararken birbirimizi bulduğumuzu unutmuyorum.

Artık randevulaştıklarımıza, cep telefonu sayesinde rahatlıkla ulaşmak mümkün olduğu için buluşma yerleri bir kafe, bir park, bir restoran gibi sabit yerler oluyor.  Gençliğimizde randevu alıp yakınlarımızdan kaçamak buluşmanın verdiği heyecan kalmasa bile, birbirinden randevu koparabilenlerin heyecanı hala canlı.

Günümüzde bilgisayarlı ve internetli yaşamda, randevu sözcüğü, hastaneler başta olmak üzere, banka, resmi kuruluşlarda işleri yaptırabilmek için websitesine girmek ya da çağrı merkezleri ya da özel numaralarla ulaşılıp gün ve saat alınabilen randevu sözcüğüne dönüşmüş durumda. Hastanede muayene olmak için verilen numarayı çeşitli saatlerde arayıp ulaşamayınca, numarayı aldığım görevliye telefonun çaldığını göstererek, açan olmadığını söylediğimde kural böyle dendiğini unutmuyorum. Bana, özel bir polikliniğe gitmek düşmüştü.

Çağrı merkezlerinin aradığımızda ise, metalik ses sadece bilgi veriyor, ama birine problemimizi anlatacak sorduklarımıza cevap almak için, bilgisayarın yönlendirmesiyle bir kaç numara tuşlayıp, dakikalarca tekrar eden müziği dinleyerek, konuşan bir görevliyi beklemek zorunda kalıyoruz. Sıkıntıya düşüp kapatanımız çok oluyor.

İnsan yaşamını kolaylaştırdığı kadar, zorlaştırdığı görülen dijitalleşmenin, her alanda karşımıza çıkan randevu zorunluluğu, özellikle de kırsal kesimlerdeki insanımızın yaşamını zorlaştıran, can sıkıcı bir durum.

Galiba, dijitalleşme bizi insan sesine, diyalog kurmaya hasret bırakmış gibi.


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Tüm güncellemelerden e-posta yoluyla haberdar olun.