Garson aranıyor..!
Sektör alarm verdi... Kırmızı ışık... Garson aranıyor... Bütün oteller, restaurantlar, cafeler, feryat figan... Her yerde garson ilanı. Başvuran yok. Başvuranların istedikleri maaşlar dudak uçuklatıcı. Garson aranıyor, bulunamıyor.
Aykut BAKAY / Crowne Plaza İstanbul Oryapark – Genel Müdürü
Garson maaşları birden tavan yaptı, iki katına hatta üç katına çıktı. Maaş + yol + agi + tip + satıştan prim vs... Nerdeyse müdür maaşı.
Peki nerede bunlar...? İşi bilenler müdür oldu. İşi biraz bilen, uyanık olanlarsa şef... Alttan kimse gelmedi. Başaramadık bu işi. Yetiştiremedik. Yetiştirdiklerimizi de tutamadık.
Garson yok değil var, ama nasıl garson var? Müracaat eden herkes “Ben yaparım” diyor. Zaten bizim memlekette herkes her işi yapıyor. Hemen garson olunmaz. Önce komi olarak yetiştirilir, sonra yeterli olursa garson yapılır. Hatta her garson masaya yanaştırılmaz . Masanın bir adabı vardır. Masaya nasıl girilir, su nasıl doldurulur, tabak nasıl servis edilir, boşlar nasıl alınır, hitabet nasıl olur bilinmesi lazım. Nerdeee….
İşletmeler için iki çözüm yolu var, biri, personeli yetiştirip, işi öğretip, çalıştırmak, ki uzun zaman alıyor. Kolay değil garson yetiştirmek önce komiliği öğretmek lazım. Komi kavramıysa sektörde silinmek üzere. Artık komi yok, direkt garson var .
Diğeri yolu ise taşeron çalıştırmak, ekstra personel. Sektöre hizmet veren taşeron firmaların durumları daha da vahim. Garson gönderiyorlar... Ruh gibi... Kendisi fizik olarak var ama kafa daha gelmemiş oraya, farklı diyarlarlarda... İşe adapte olmamış, restauranta adapte olmamış. Bakıyor, görmüyor. Duyuyor, yarım yamalak. Gelenler toplama, bu işi daha önce hiç yapmamış. Çoğu, restaurantın önünden bile geçmemiş. Önünden geçenlere de tekrar günübirlik birşeyler öğretmeye çalışıyoruz. Bu sefer ertesi gün işe gelmiyor. İşine sadık azimli personel de yok aralarında. Böyle olunca kadrolu çalışan personel daha çok çalışıyor, ekstra gelenlerin peşinden koşmak, onların açıklarını kapatmak, onlara birşeyler öğretmek için çabalayıp duruyorlar. Rahatlatmak amacıyla aldığımız ekstra personel tam tersine servise ek iş yükü bindiriyor.
İşte yeni garson tiplemeleri :
- İngilizce bilgisine sahip olmalıdır. (Geçtik)
- Misafirle göz göze gelinir...Boş boş... Anlamsız anlamsız... Öylesine.
- Masadaki boşlar misafir isteyince toplanır, istemezse bırakılır.
- Tuz, biber, peçete zararlıdır. Masaya konulmaz.
- Masada yanlış giden bir sohbet var ise lafa girilip hata düzelttirilmeye çalışılır. “ yenge öyle değil “ şeklinde.
- En iyi fotoğraf garson tarafından çekilmelidir.
- Gömlek değiştirmek zordur, sorundur.
- Tepsiye ne kadar çok boş doldurulursa o kadar az getir götür olur.
- Misafirler garsonun cep telefon melodilerini hep merak etmişlerdir. Çalarsa dinlettirilir. Fon müziği.
- Çalışırken öne ve yerlere bakılır. Etrafa bakılmaz, kafa kalkmaz . Ayıptır.
- Sakal tıraşı olsa da olur olmasa daha iyi olur, küçük bir sakal yakışır.
- Yanlış siparişlerde misafirlerin tepkilerini görmek çok hoştur, merak edilir.
- Mutfakta çalışanlar düşmandır. Uğraşılması gerekir, keyif alınır.
- Yerdeki peçete alınmaz, kim bilir kim düşürmüştür, düşüren alsındır.
- Full kalabalıkta diğer garsonla muhabbetin tadına doyulmaz.
- En yoğun saatte kaçıp mola vermek, dinlenmek gerekir.
- Bağırarak, iletişim daha net ve anlaşılırdır.
- Sadece “Bakar mısınız?” komutu ile masaya yanaşılır.
- On kere anlatılır bir kez idrak edilir.
- Koşmak, telaş yapmak şarttır.
- Tip vermeyen, tip potansiyeli olmayan masaya bakılmaz. Uzaktan takip edilir, ettirilir.
- “Ne yiyebilirim?” sorusuna cevap menüde her şey vardır.
- Misafirle inatlaşmak , zıtlaşmak gerekir. Misafirler cahildir. Öğretmek gerekir.
- Müşteri istekleri zülümdür. Mücadele etmek, fikrinden caydırmak gerekir.
- Tabak ve bardak kırmak iş stresini azaltır.
- Garsonun amacı masaya maksimum satış yapmaktır!
- Kokmak lazım!
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: