FUTBOL TURİZMİ

Osman Ergin 31/12/2019 23:40

              Turizmcilerin tesislerini kışın da açık tutma adına bir umutla başladıkları futbol turizminin de ağır ağır sonuna yaklaşmak üzereyiz.

Her yıl olduğu gibi bu sene de Türkiye’nin farklı bölgelerinden, Avrupa’dan ve Asya’dan gelen futbol takımlarının kamp çalışmalarını yapmak, ikinci yarıya iddialı ve üstün bir performans ile girebilmek adına gerek kış sıcaklık ortalamaları, gerekse antrenman ve fizik kondisyon imkanları sebebi ile devre arası için seçebilecekleri en uygun yer yine Antalya oldu. 

                Bu yıl kamp döneminde ara ara tekrar eden yağışların, kısa süreli olağan afetler dışında etkisini sürdürmemesi ve ertesi gününün güneşli bir görünüm alması da kamp için gelen takımların çalışmalarını aksatmaması yönünden olumlu bir hava estirdi.

                Bu arada gözlerden kaçmaması gereken bir durum var ki; bu yıl özellikle Avrupa’dan kamp için gelen alt yapı takımları ile şu an bile halen devam etmekte olan futbol turizminin lokomotifi de her yıl olduğu gibi Belek olurken, bu kamp döneminden Kemer, Kundu, Side ve Kızılağaç bölgesi de halen nasibini almaya devam ediyor.

Öyle ki; futbol turizm sezonu öncesinde, yaklaşık beş yüz futbol takımının erken rezervasyon yaptırdığı ve operasyonun bitimine kadar olan süreçte bu sayının da üzerine çıkacağının sinyallerini veren Belek Turizm Bölgesi, Antalya ve civarındaki diğer turizm bölgelerinin toplamına karşı bile şimdiden ipi göğüslemiş durumda.

                Belek Turizm Bölgesindeki Turistik Tesisler; futbol antrenman ve maç sahalarına verdiği önemin yanında özellikle futbol kompleksleri için görevlendirdiği personellerini sporun içerisinden gelmiş, eski futbolculardan seçmesi ile de öne çıkıyor.

Bu avantajının etkisi ve kamp için gelmiş olan sporcuların ve teknik heyetin tercih ettiği oksijenin yanında uygun kros imkanları ile bölge her zaman olduğu gibi bundan sonra da Akdeniz kıyı şeridinin, kış döneminde aynı amaçla futbol turizmine açılan diğer bölgeleri geride bırakarak, gelecek kış turizm sezonunda da, futbol takımlarının ilk tercih edecekleri yer olmaya devam edeceğinin görüntüsünü şimdiden veriyor.

Antalya, batısından doğusuna kadar irili ufaklı bin beş yüzün üzerinde otel ve konaklama tesisini bünyesinde barındırıyor. Ancak bu konaklama tesisleri kısa bir sezona hükmedebiliyor ve bu tesislerde sezonun on iki aya yayılamama sıkıntısına karşı önlem alınamıyor.

Her ne kadar Turizm Yatırımcılarının ve Türk Turizminin gelişimine hizmeti şiar edinmiş gönül adamlarının iteklemesi ile Turizm Bakanlığının önderliğinde alternatif turizm seçenekleri aransa da bunun için yeterli kaynak ve çaba sarf edilmemesi meselelerin çözümüne katkı sağlamıyor.

Hal böyle olunca bu durumda yine iş, çok yatak çok para düşüncelerine itibar etmeyerek, spor komplekslerinin yerine ek yatak inşaatı yapmayan tesislere düşüyor. Yalnız bu tesisler kış futbol turizmine hizmet etmek ve faaliyetlerinin devamlılığını sağlamak adına futbol turizminden bekledikleri marjinalfaydayı sağlayabiliyorlar mı? O da başka bir muamma…

Tabi ki hayır!

Çünkü bu tesisler kamp dönemlerinde mevcut spor komplekslerinin el verdiği sayıda futbol takımını ağırlayarak, Türkiye ekonomisine sağladıkları katkının yanında, daimi personellerini ellerinde tutarak ancak kapalı dönemdeki zararlarına yakın zararlar ile faaliyetlerini devam ettirebiliyorlar.

Halk ağzı ile söylemek gerekirse bu tesisler, bu dönemlerde sadece çarklarını döndürebiliyorlar. İşletmenin karlılığı ve açılış amacı gereği burada asıl önem arz eden çarkın boşa dönmemesidir. Ticari mantıkla faaliyetin getirisi personel adına kışın geçiminin idamesi, müşteri adına memnuniyet, tesis adına karlılık, devlet adına da ekonomiye marjinal bir katkı sağlaması yönünde olmalıdır.        

O halde burada; alternatif turizm için kollarını sıvayanların; ekonomide alternatif bir sektör haline gelmeye başlayan Futbol Turizmini, turizm literatüründe ölü sezon diye tabir edilen, kış döneminin canlandırılması amacı ile kullanmaları, diğer alternatif turizm yöntemleri için bir kapı aralığı olabilir mi?

Tabi ki evet….        

Öyle ise bu projenin bir an önce hayata geçirilebilmesi ve ölü sezonun kar marjının en azından makul bir seviyede tutulması için yatırıma hevesli olan turizmciler tarafından talep edilmesi halinde konumca uygunluk belgesi verilebilecek tesislere devlet teşviki sağlanarak, faaliyete geçirilebilecek olan spor kompleksleri ile futbol turizminin daha iyi imkanlarla, Antalya’ya ve Türk Turizmine layık bir hale gelmesi mümkün olabilecek midir?

Neden olmasın?