!f İstanbul Film Festivali, Eresin Hotels Sponsorluğunda başladı...
!f İstanbul 9. AFM Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali başladı. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın katkılarıyla gerçekleştirilen festival İstanbul’da 11 – 21 Şubat Ankara’da ise 25 ve 28 Şubat’ta gerçekleşiyor.
Biletler yine www.mybilet.com’dan satışa sunuldu. Ankara’da ise 15 Şubat’ta gişelerden bilet satışı başlayacak. Hafta içi gündüz seansları gnctrkcll’lilere özel “bir bilet alana bir bilet bedava” olacak. Gündüz seansları 5 TL olacağından gnctrkcll’liler 2,5 TL’ye filmleri izleyebilecekler.
!f istanbul tanınmış Amerikalı sinema sitesi The Auteurs işbirliği ile bu sene dünyada bir ilke imza atıyor. Festivalin en çok konuşulan beş filmi ilk defa Istanbul ile eş zamanlı Anadolu’da 15, komşu coğrafyalarda ise dört farklı noktada izlenir olacak. “!f²: İstanbul’dan Canlı” adlı bu yeni proje ile sinema salonları olmayan, veya salon olsa bile Festival filmine ulaşamayan bu noktalar kimi şehirde sanat merkezi salonu, kimisinde ise kadın derneğinde gerçekleşiyor.
Festivalin merakla beklenen filmleri arasında şimdiden Oskar yolu görünen “Yaman Tilki/Fantastic Mr Fox”, “Precious”, “Hizmetçi/The Maid”, “An Education/Aşk Dersi”, “Çılgın Kalp/Crazy Heart”, tek gala olarak festival izleyicisine sunulacak olan Peter Jackson’ın son filmi “Cennetimden Bakarken/The Lovely Bones” ve “Un Prophet / Yeraltı Peygamberi” var. Festivalin çok konuşulacak uluslararası jürisi ise Gael Garcia Bernal’i uluslararası üne kavuşturan Oskar ödüllü “Günah” filminin prodüktörü Daniel Birman Ripstein, Sundance Film Festivali yöneticilerinden Caroline Libresco, NISIMASA’nın kurucusu Matthieu Darras, “Buzdan Hayaller / Nói the Albino” filmiyle tanınan ünlü İzlanda’lı yönetmen Dagur Kári ve ülkemizin en önemli senarist/yönetmenlerinden Ümit Ünal’dan oluşuyor.
Kari, ayrıca çok konuşulan son filmi The Good Heart / İyi Yürek’in Galası’nda hazır bulunacak.
İşte bu yıl !f İstanbul’da sizleri bekleyenlerden bazıları:
1-Dünyada ilk kez !f yapıyor ve gururla sunuyor, !f: İstanbul’dan Canlı
!f istanbul, merkezi olan İstanbul’dan uzakta yeni merkezler yaratıp yeni tartışmalar başlatıyor olmanın heyecanını yaşıyor ve bu yıl daha önce hiç denenmemiş bir işi gerçekleştiriyor. Dijital sinema adına gerek ülkemizde gerekse dünyada oldukça önemli bir adım olarak kabul edilebilecek ve “!f²: İstanbul’dan Canlı” adını taşıyan bu yeni oluşum, festival kapsamında gösterilecek ve bir tema altında toplanılan 5 özel filmi, Türkiye ve komşu coğrafyalardaki izleyicilere de ulaştırmayı amaçlıyor. Gösterim gerçekleştirilecek şehirler arasında Diyarbakır, Batman, Çanakkale, Samsun ve Mersin gibi şehirler bulunuyor.
Seçilecek bu 5 film, !f istanbul’un son iki gününde, yani 20-21 Şubat tarihlerinde, İstanbul’da festival kapsamında gösterilirken sağlanacak dijital bağlantı ile eş zamanlı olarak yakında belirlenecek diğer şehirlerde de gösterilecek. “!f²: İstanbul’dan Canlı”, günümüzün coğrafyalarına, değişen haritalara ve iklimlere, yeni teknolojiler sayesinde yaşadığımız farklı birliktelik biçimlerine ve güç dengelerine dair sözleri olan filmleri gösterecek. Program, aramızdan insanların hikayelerini ve her gün yeniden tanımlanan ilişkilerimizi ustalıkla ele alan filmlerden oluşacak.
Her gösterimin ardından filmin yönetmeni ya da yapımcısıyla yapılan söyleşiler !fistanbul’un web adresinden canlı olarak izlenebiliyor olacak ve böylelikle filmin izlendiği her bölgeden izleyiciler de bu söyleşiyi izleyebilme hatta yönetmene/yapımcıya sorularını canlı olarak iletme imkanı elde edecekler. Festivalin ilk Pazar günü akşam saatlerinde, Türkiye’den ve yurtdışından saygı duyduğumuz bazı yönetmen, düşünür ve yazarlarla “ekonomi, teknoloji ve iktidar dengeleri üzerinden her gün yeniden yarattığımız coğrafyalarımız ve haritalarımız.” konulu bir söyleşi de gerçekleştirilecek.
2- Galalar için ellerinizi ovuşturmaya ve programınızı yapmaya başlayın.
Festival izleyicilerinin bilet bulabilmek için günlerce adeta yarıştığı “Hit Filmler” kategorisinde bu yıl yine dikkat çekici filmler gösteriliyor. İşte Hit Filmler kategorisinden iddialı yapımlar...
- Aşk Dersi / An Education: “Yeni Başlayanlar İçin İtalyanca” filmiyle tanıdığımız Lone Scherfig’in yönettiği ve Nick Hornby’nin senaryosunu yazdığı film, İngiliz gazeteci
Lynn Barber’ın anılarına dayanıyor. “Aşk Dersi”, iki yıl önce izlediğimiz Oscar’lı film “Juno”ya benzer bir şekilde ergenlere saygı duyan ender filmlerden.
- Precious: Gabourey Sidibe’ın göz dolduran bir gerçekçilikle oynadığı “Precious”un yaşadığı kabusların önüne çektiği beyaz düşler, bizi, tecavüze uğrarken kendini bir müzik klibinde kurguladığı, aynaya baktığında sarışın ince bir kız gördüğü sürreal dünyalara götürüyor. Bol ödüllü “Kesişen Yollar” filminin yetenekli yapımcısı Lee Daniels, bu malzemeden, duygu sömürüsüne hiç bulaşmadan, çok derinlere nüfus edebilen, sert ama umutlu, salona nasıl bir beklentiyle girerseniz girin, şaşırtacak bir film yaratmış.
- Cennetimden Bakarken / The Lovely Bones: Alice Sebold‘un 2002 tarihli aynı adlı romanından uyarlanan The Lovely Bones filminin yönetmen koltuğunda Yüzüklerin Efendisi serisi ile efsaneleşen Peter Jackson var. Başrolleri ise Mark Wahlberg, Rachel Weisz ve Susan Sarandon paylaşıyor. 14 yaşında bir cinayete kurban giden Susie Salmon doğrudan cennete gider. Cennetteki yaşama alışmaya çalışan ve burada birbirinden ilginç karakterlerle karşılaşan Susie yaşayanların dünyasına ait anılarını unutamaz. Küçük kız giderek iki dünya arasında kalmaya başlar.
- Uzaklara Gidelim / Away We Go: Günümüzün en yetenekli yönetmenlerinden biri olan Sam Mendes’den bekleneceği üzere senaryosunu en iyi şekilde tamamlayan
bir görsellik ve etkileyici soundtrack eşliğinde gelişen film hem Amerika’nın hali üzerine zekice gözlemlerle dolu, hem de yer yer çok komik. Film aynı zamanda bir aşk hikayesi ve tüm aklıda kalıcı ünlü ‘yol’ filmlerinde olduğu gibi, karakterler ancak kilometrelerce mesafe ve geçmiş ile yapılan sürüyle muhasebeden sonra nihayet kendilerini bulabiliyorlar.
- Yaman Tilki / Fantastic Mr Fox: Wes Anderson’ın filmleri, en ince ayrıntısına kadar tasarladığı, hem çok inandırıcı, hem de tam anlamıyla fantastik hikayeler, ve bu hikayelerle yarattığı alternatif evrenlere yeni bir örnek daha. “Yaman Tilki”nin efsanevi seslendirme kadrosu arasında Anderson filmlerinin vazgeçilmezleri olan Bill Murray, Jason Schwartzman ve Owen Wilson’ın yanı sıra, ana karakterleri için seçtiği sesler de, karizmatik Bay Fox için George Clooney; akıllı ve son derece komik Bayan Fox için ise Meryl Streep.
- Cennetimden Bakarken / The Lovely Bones: Yüzüklerin Efendisi serisi ile efsaneleşen yönetmen Peter Jackson şimdi yeni filmi "The Lovely Bones" ile hayranlarıyla buluşuyor. Alice Sebold'un çok satan romanından yola çıkılarak senaryolaştırılan filmde Mark wahlberg, Rachel Weisz ve Susan Sarandon gibi yıldız isimler rol almış. 14 yaşında bir cinayete kurban giden
ve cennetteki yaşama alışmaya çalışan Susan yaşayanların dünyasına ait anılarını unutamaz. Küçük kız giderek iki dünya arasında sıkışıp kalmaya başlar.
- Yeraltı Peygamberi / A Prophet: Baba serisi gibi, yeraltı dünyasının karanlık ve kasvetli labirentine dalıyor ve orada gördüğü hiçbir şeyi saklamıyor. Sight & Sound dergisi tarafından 2009’un en iyi filmi seçilen “Yeraltı Peygamberi”, sinemanın gücünü ispatlayan filmlerden.
- Kimsenin İran Kedilerinden Haberi Yok / No One Knows About Persian Cats: !f son dönemde İran’da yaşanan çarpıcı olaylara ve gizliden gizliye giderek büyüyen yeraltı kültürüne farklı bir pencereden bakıyor. Tahran’ın son dönemde patlamakta olan yeraltı müzik dünyasında gezinen film, resmi izin olmadan sadece 17 günde çekilmiş. “Life In Fog” ve “Sarhoş Atlar Zamanı” adlı filmleriyle ülkemizde de ciddi bir hayran kitlesi olan Kürt kökenli İranlı yönetmen Bahman Ghobadi ayrıca festivalin konuğu!
3-!f filmlerinin ödül macerası Altın Kürelerden sonra şimdi An Education ve Precious’un BAFTA adaylıkları ile devam ediyor. Sıra Oscar’larda!
Merakla beklenen Altın Küre ödülleri sahiplerini buldu. Bu sene !f programında yer alan “Yaman Tilki/Fantastic Mr Fox”, “Acı Bir Hayat Hikayesi/Precious”, “Hizmetçi/The Maid” ve “Çılgın Kalp/Crazy Heart” ödül için yarıştılar. Gecenin sonunda “Acı Bir Hayat Hikayesi” filmindeki rolüyle Mo’Nique ve “Çılgın Kalp” filmindeki rolü ile Jeff Bridges ödülleri kucakladı.
Ödül heyecanı şimdi Atlantik’in diğer yakasında. BAFTA adayları açıklandı. Bu kez “Aşk Dersi/An Education”, “Acı Bir Hayat Hikayesi/Precious”, “Yaman Tilki/Fantastic Mr Fox” ve “Çılgın Kalp/Crazy Heart” filmleri çok sayıda farklı kategoride ödüle aday gösterildiler. Özellikle “Aşk Dersi” ve “Acı Bir Hayat Hikayesi” filmlerinin ödüle koşacağı kulislerde konuşulmaya başlandı bile.
Oscar adayları da çok yakında belli oluyor. !f İstanbul programında yer alan filmlerden hangilerinin Oscar’lara uzanacağı merakla bekleniyor.
4-Keş!f üç yaşında! Türkiye dahil 9 ülkenin yetenekli yönetmenleri ödül için yarışıyor.
!f Istanbul uluslararası ve ödüllü yarışmasının üçüncü yılına daha büyük bir heyecanla giriyor. “Keş!f” için dünyanın dört yanından gelen adayların değerlendirilmeye alındı ve yarışma filmleri belli oldu. Ülkemizden genç yönetmenlerin teşvik edilmesi yönünde önemli bir adım olarak görülen “Keş!f”, ilk senesinden bu yana dünyada çok sayıda festivalde ilgiyle karşılanmış genç ve yeni yönetmenlerin filmlerine yer veriyor. Bu yılın jürisi Gael Garcia Bernal’i uluslararası üne kavuşturan “Günah” filminin prodüktörü Daniel Birman Ripstein ve Sundance Film Festivali yöneticilerinden Caroline Libresco, NISIMASA’nın kurucusu Matthieu Darras, “Buzdan Hayaller / Nói the Albino” filmiyle tanınan ünlü İzlanda’lı yönetmen Dagur Kári ve ülkemizin en önemli senarist/yönetmenlerinden Ümit Ünal’dan oluşuyor.
Bu sene yarışmada ülkemizi genç ve yetenekli sinemacı Emre Şahin imzasını taşıyan “40” adlı film temsil edecek. Şahin aynı zamanda senaryosunu yazdığı ve kurgusunu da yaptığı ilk filmiyle “İlham Veren Yönetmen” ödülü adaylarından biri oldu. “Keş!f”te daha önce “Should I Really Do It/Bunu Gerçekten Yapmalı mıyım?” filmiyle ülkemiz adına İsmail Necmi yarışmış ve film daha sonra dünya çapında çok sayıda festivalde gösterilip büyük başarı kazanmıştı.
Yarışma kapsamında uluslararası jüri “sinemada cesur hikaye anlatımı, teknik ve tarzda yenilik” kriterleriyle bir kez daha “İlham Veren Yönetmen”i seçecek. Farklı ülkelerden 8 sıradışı filmin yönetmeni, !f istanbul’da dünyanın ilham veren genç yönetmenleri arasındaki yerlerini almak ve 15bin dolarlık özel ödül için yarışacak.
5-Dikkat! Erkekler mercek altında... !f’in geleneksel ve yeni tüm bölümleri yine çok konuşulacak.
!f İstanbul’un en keyifli bölümlerinden “Fantastik Filmler” bu sene gnctrkcll sponsorluğunda izleyiciyle buluşuyor. Kült kitapları sinemaya uyarlamasıyla tanınan, “Fear & Loathing in Las Vegas”ın beğenilen senaristi Tony Grisoni imzasını taşıyan “Red Riding” üçlemesi hem birlikte hem de tek tek gerçekleşecek gösterimleriyle türün meraklılarını biraraya getirecek. Toronto, Vancouver, Palm Springs, Pusan ve Calgary film festivallerinde ilgiyle karşılanan ve Ottawa Animasyon Film Festivali’nde En İyi Animasyon ödülüne layık görülen “Köpeğim Tulip”, İngiliz yazar J. R. Ackerley’nin 1956 yılında kaleme aldığı ve çoban köpeği Tulip’le 14 yıllık ilişkisini anlattığı anılarını animasyona dönüştürürken bir insanla bir köpeğin ilişkisinin derinliğini yansıtıyor. Daha önce “Digimon Adventure”, “Digimon Savers” ve “One Piece” gibi filmleriyle dünya çapında tanınan yönetmen Mamoru Hosoda’nın görsel olarak son derece etkileyici filmi “Yaz Savaşları/Summer Wars”, 2009 Japon Medya Sanatları Festivali Animasyon Kategorisi Büyük Ödülü, Sitges Film Festivali: En İyi Uzun Metraj Animasyon, Japon Akademi Ödülleri Mükemmellik Ödülü gibi çok sayıda ödüle layık görüldü. “Yaz Savaşları” bilim kurgu formunda bir büyüme hikayesi anlatan ve usta işi animasyon sanatına eğlence katan bir film.
Colin’s sponsorluğunda gerçekleşecek “Sesli Müzik” bölümünde yer alan filmler arasında, Gordon Mason’ın 10 sene boyunca biriktirdiği röportaj, konser kaydı ve görüntülerden oluşan belgesel, Acid House kültürünü dönemin pek çok DJ ve organizatörünün ağzından hem en yüksek anları, hem de sıkıntılarıyla birlikte resmeden “Acid Denen Şey/They Call It Acid”; Hole ve Smashing Pumpkins gruplarının ünlü basçısı Melissa Auf der Maur tarafından geliştirilen ve Tony Stone tarafından yönetilen özgün belgesel “Akıldışı/Out of Our Minds”; ve efsanevi Berlinli plak şirketi Minus’ın onuncu yılını kutladığı şirketin en iyi DJ’lerini ve müthiş performanslarıyla çeşitli müzisyenleri doğaçlama bir akışta bir araya getiren, görsel olarak son derece etkileyici “Contakt” gibi yapımlar var.
!f İstanbul takipçilerinin her yıl olduğu gibi yine merakla bekledikleri yeni bölümler de belli oldu. Bu yıl ilk olarak “erkeklik” olgusunu masaya yatırılıyor. Erkekler “ne”den imal edilir? Kırılabilirler mi? Şehirlileşme ile birlikte hayatımıza giren “Issız Adam” tiplemesi kimdir? Geleneksel erkek iktidarı modernleşme ile birlikte ne gibi şekillere bürünür? Festivalin yeni bölümlerinden “Erkeklik Halleri” bu ve bunun gibi çok sayıda soruya cevap arayan şık bir seçki sunuyor. Bölümün en gözde filmi, çok sayıda eleştirmenin 21. yüzyılın “Otomatik Portakal”ı olduğu görüşünde birleştiği erkeklik ve şiddete dair yaklaşımıyla dikkat çeken “Bronson”. Bölüm kapsamında ayrıca İsveç’li genç yönetmen Jesper Ganslandt imzasını taşıyan gerilim dozu yüksek “The Ape” ve Berlin Film Festivali’nden ödüllü “Everyone Else” dışında ülkemizden “31 ve Moral bozukluğu” ve “Pippa’ya Mektup” gibi dikkat çekici yapımlar da gösterilecek.
“Sessiz & Isyankar” festivalin diğer yeni bölümü. Bu bölümde gösterilecek filmlerin tümü sıradışı yaşamlar sürdüren insanların hayatına ışık tutuyor. Dahi yönetmen Michel Gondry’nin kendi halasını anlattığı oldukça etkileyici son filmi “The Thorn in My Heart”, uyuşturucu satıcısı iken Müslüman olup hip-hop müziğe yönelen Amerika’lı Hamza Pérez’i konu alan “New Muslim Cool” ve dünya uzun yüzme rekortmeni Martin Strel’in Amazon’daki ölüm-kalım yolculuğunu anlatan ödüllü yapım “Big River Man” bölümün dikkat çeken filmleri arasında yer alıyor.
6- Pippa Bacca’nın yarım kalan hüzünlü yolculuğu “Pippa’ya Mektubum”la tamamlandı! !f İstanbul programında Türkiyeli filmler dikkat çekiyor.
!f istanbul programında bu sene Türkiyeli filmler de ağırlık kazanıyor. Ülkemizden genç yönetmenlerin dikkat çekici yapımları dünya prömiyerlerini !f İstanbul’da gerçekleştirecek.
Bu filmlerin arasında en dikkat çekici olanlardan biri hiç şüphesiz “Pippa’ya Mektubum”. Dünya barışı için beyaz gelinlik giyip Milano’dan otostopla yola çıkan Pippa Bacca’nın yolculuğu Türkiye’de, Gebze Ballıkayalar’da uğradığı saldırıyla çok üzücü bir şekilde noktalanmıştı. Yönetmen Bingöl Elmas, yine otostopla ama bu kez siyah bir gelinlikle yarım kalan bu yolculuğu tamamlamaya çalışıyor. Elmas, beklenebileceği üzere karanlık ve ders verici bir film değil tam aksine samimi ve zaman zaman esprili bir bakışla hem olanları anlamaya çalışıyor hem de maço kültürün ve şiddetin temsil biçimlerinin izini sürüyor.
“Dünyanın Çivisi” bölümünde gösterilecek olan genç yönetmen Rüya Arzu Köksal’ın başarılı filmi “Ordu’da Bir Argonot” ise bizi Karadeniz’e götürüyor. Konu Karadeniz ve doğa sevgisi olunca akla hemen gelecek “birkaç iyi adam”dan biri Argonot Enis… İstanbul-Ordu arasındaki 1000 kilometrelik yaya yürüyüşü ya da Vosvos şenliği gibi, gerçekleştirdiği çeşitli bireysel ve toplu etkinliklerle tanınan; kimilerinin 68’li Fruko diye andığı; adı artık efsaneleşmiş olan Enis Ayar’ı bu filmle birlikte, yaşadığı ve güzelleştirmek için mücadele ettiği Ordu’da tanıma fırsatını elde ediyoruz.
Ali Yorgancıoğlu, Uluç Ali Kılıç ve Gönenç Uyanık’tan oluşan Dirty Cheap Creative ise yılın en eğlenceli ve çılgın komedilerinden “Moral Bozukluğu ve 31” ile festival izleyicisiyle buluşuyor.
7- Türkiye’nin gündeminden inmeyen “Açılım” !f İstanbul’un yeni bölümünün isim babası oldu.
Kürt Sineması’ndan bahsederken sıklıkla, bu sinemanın tek bir tanımlayıcı isim altında toplanmasının zor olduğu; Kürt filmlerini birleştirebilecek şeyin, bu sinemada yurtsuzluğun, sınırlar arasında var oluşun ve sürekli bir özlem duygusunun tasvir edilme biçimleri olduğu söylenir. İzleyicilerimize Kürt sinemasının son yıllarda öne çıkan en iyi örneklerinden birkaçını sunabilmekten sevinç duyuyoruz.
Bölüm kapsamında Norveç asıllı yönetmen Hisham Zaman’ın sınırlar arasında hareket halinde olan köşeye sıkışmış insanların hikayelerini işlediği “Kış Ülkesi/Winterland” ve “Bawke” adlı filmleriyle Doug Aubrey imzasını taşıyan ve peşmergelerin yakın tarihine çarpıcı bir bakış açısı sunan “Kurdi/Kürdî” gösterilecek.
“Açılım” bölümünde gösterilecek kısa filmler ise “Göçmen”, “Ekmek”, “Bir Telefon Hikayesi”, “Karlı Düşler” ve “Sis Aşiretinden Bir Kadın” isimlerini taşıyor.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: