Ey Almanya!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şöyle dedi: “Bunların hepsi Türkiye düşmanıdır.” Kim için dedi! Alman toplumumun yüzde seksenini temsil eden CDU, SPD ve Yeşiller Partisi için.
Hasan Arslan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şöyle dedi:
“Bunların hepsi Türkiye düşmanıdır”
Kim için dedi!
Alman toplumumun yüzde seksenini temsil eden CDU, SPD ve Yeşiller Partisi için.
*
Ve herkes sustu…
Turizm sektörünü temsil eden biri de çıkıp, “Biz Alman halkı ile iyi ilişkiler içindeyiz. Biz Almanları Türkiye düşmanı olarak görmüyoruz, biz dostuz” demedi, diyemedi.
Orada kimse var mı?
Başta TÜRSAB olmak üzere, TYD, TÜROFED, AKTOB, ETİK gibi turizm sektörünü temsil eden kurumların başına seçilenler artık sesini yükseltmeli. Lütfen yani!!! Ve dile getirdikleri düşünceler; temsil ettikleri yüzlerce, binlerce üyenin beklenti ve düşünceleri olmalı.
Beyler o makamlar birer koltuktan ibaret değil, bilmem farkında mısınız? Hatırlatmak gibi olmasın ama, insanların sizden bazı beklentileri, temsil ettiğiniz sektörün de maalesef tonlarca sorunu var. Suya sabuna dokunmayan açıklamalarla artık kimsenin gözünü boyayamıyorsunuz, benden söylemesi.
*
O iş o kadar kolay değil
Kimse de çıkıp, ‘Sektör, Alman pazarının açığını kapatamaz, lütfen biraz sağduyu’ demiyor ya… Unutanlara hatırlatayım dedim:
Kimdi bu Almanlar?
Akdeniz sahillerinde bulunan otellerimiz onlarca yıl Alman turistler ile dolup taşmadı mı?
Her yıl milyonlarca Alman turist Antalya, Kemer, Belek, Side ve Alanya sahillerine akmadı mı?
Yüzlerce otelci Almanya -Türkiye arasında gelişen iyi ilişkiler sayesinde inşa ettikleri yeni otelleri için yoğun Alman turist sayılarını ve desteğini fizibilite raporlarında göstererek finansman kaynağı bulmadı mı?
Almanya’nın önde gelen tur operatörlerinden yüksek ön ödemeler almadılar mı?
*
Ve uzun yıllar böyle devam etmedi mi?
Fuarlarda, kongrelerde, workshoplarda Türk Alman turizmci dostluğuna kadehler kaldırılmadı mı?
İyi ve kötü günde dostuz demediniz mi? Karşılıklı olarak sözler verilmedi mi?
Tabii ki verildi.
**
Ne yapmalıdırlar?
Türkiye'de turizm sektörünün temsilciliğine soyunanlar, en başta medeni cesarete sahip olmalı.
Nasıl ki, iyi günlerde başarıya ortak oluyorlarsa, zor günlerde de krizi yönetmeye, çözüm bulmaya, siyasi otoriteyle sektör arasında bağ kurmaya mec-bur-dur-lar.
Eğer korkuyorlarsa ve çekiniyorlarsa, doldurdukları koltukları terk etmek zorundadırlar.
Ama durun, o kadar da boş durmuyorlar canım! Haklarını yemeyelim. Son zamanlarda neler mi yapıyorlar?
***
Tatil şakşakçıları
Sektörümüzün, özellikle otelcilerimizin çok ciddi darbeler aldığı, hatta kırılmalar yaşıdığı bu zor sezonda, ‘Düğün pazarlayın, otelleri doldurun’ önerilerine alkış tuttular.
Kurban Bayramı tatili 10 güne çıkarıldı diye sevindirik olup, teşekkür döşediler.
Tüm bunlar bize, Türk turizmcisinin gerçek temsilcisi olamayacaklarını bir kez daha gösterdi.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: