Eski söylemlerle yeni dünyaya hazırlıklı olamayız... Turizmdeki yeni oluşumlar ve trendlere dikkat

Türkiye’de turizm sektörünün durumunu tek bir kelime ile betimleyecek olsaydık; 2022 yılının karşılığı ‘Umut’ olurdu. Öyle ki, 2022 yılıyla ile ilgili öngörülerin çoğunda, mutlak bir umut hakim.

Nermin Yurtoğlu Nermin Yurtoğlu 10/01/2022 14:09
Eski söylemlerle yeni dünyaya hazırlıklı olamayız... Turizmdeki yeni oluşumlar ve trendlere dikkat

Özellikle Q3 ve Q4 olarak belirtilen yılın 3 ve 4'üncü yarısında turist sayısının 2019'u yakalayacağına ve kurdaki artış nedeniyle gelirinde beklenenin üzerinde olacağına kesin gözle bakılıyor. 2022, özellikle yurtdışındaki büyüme fırsatlarını değerlendirileceği bir yıl olacak. Bakanlık tarafından belirlenen ve sektörde heyecanla ‘yapabiliriz’ dediği hedef rakamlar ise, 45 milyon turist ve 35 Milyar Dolar gelir. Hepimizin ortak dileği, bu beklentinin gerçekleşmesi, hatta üzerine çıkmamız.

Çünkü turizm her ne kadar yeterince iyi anlaşılamıyor olsa da, 38 farklı sektörü doğrudan etkileyen gerçek bir endüstri ve ülke ekonomisi, refahı için çok değerli. 2020’nin başından bu yana dünyanın ve sektörümüzün yaşadığı tüm olumsuzluklar, aşı bulundu salgın bitecek derken, 2021 yılının son günlerinde varyantların özellikle Omicron'un ortaya çıkması pek çok kez düze çıkmaya çalışan sektörümüz için beklenmedik çelmeler oldu. Bu nedenle 2022'ye umutla bakabilmemiz çok önemli.

Avrupa pazarındaki kısıtlamalar önemli

Bu süreçte elbette Türkiye turizmi için olmazsa olmaz olan Avrupa ülkelerinde yeni varyantlar ile mücadele sürecindeki seyahat kısıtlamaları önemli. Avrupa ülkelerinden Almanya (gurbetçilerimiz nedeniyle) en önemli pazarımız. Rusya ve İngiltere bizim için oldukça önemli diğer pazarlar. Kurlarda yaşanan ani çıkışlar nedeniyle Bulgaristan, İran gibi komşu pazarlar ilk 3'te yerlerini aldılar. Hükümetin olumlu Afrika  işbirlikleri nedeniyle Afrika pazarı da önem kazanmaya başlayacak gibi görünüyor.

Ancak diğer taraftan bilmeliyiz ki, bir iki kritere bakarak 2022 yılının sektörümüz için iyi bir yıl olacağı umuduyla yetinip, konfor alanımızdan ayrılmadan beklemek, doğru değil. İçinde bulunduğumuz dönem, tüm dünya için eskiye dair bildiğimiz her şeyin unutulduğu ve yeniden yazıldığı bir süreç. Turizm ve konaklama sektörü de bu süreçten fazlasıyla payını aldı. Seyahat alışkanlıkları değişti, artık insani olan her şey çok daha önemli.

Turizmdeki yeni oluşumları ve trendleri de gözden kaçırmamak gerekiyor

Güven, hijyen, sağlık, doğa ile daha fazla iç içe olma, diğer canlılar, tabiat, sürdürülebilirlik, karbon ayak izi, çalışma hayatındaki düzenlemeler, aşı pasaportu, dayanıklılık (resilience) ve metaverse artık yeni dünyamızın vazgeçilmez kelimeleri oldular. Hal böyle iken, turizmdeki yeni oluşumları ve trendleri de gözden kaçırmamak gerekiyor.

Dünya turizm otoriteleri, turizm sektörünün krizden çıkış noktası olarak iç turizmi adres gösteriyor. Aynı şekilde yerel markaların korunması, bölgesel turizmin artmasına yönelik önemli çalışmalar yapılıyor. Ülkemizde ise, turizmin büyük ölçüde dövize yani dış pazara bağımlı olması iç pazarın hak ettiği ilgiyi görmemesine neden oluyor.

İç pazara yönelik yeni tur paketlerinin hazırlanması, fiyatlandırmanın yapılandırılması ve insanların tatile ciddi anlamda teşvik edilmesi gerekiyor. Bu konuda rakiplerimizin hayli gerisinde olduğumuzu belirtmek isterim.

Lokal'in global olma yolculuğu başlıyor

Aynı şekilde pandemi ile birlikte önemleri belirgin bir şekilde ortaya çıkan lokal ürünler, lokal markalar ve lokal rehberler gibi pek çok etkenin yeniden yapılandırılması ve değerlendirilmesi gerekiyor.

Gastronomi ve restoran sektöründe bu değişim göze çarpacak, menülerde sağlıklı yiyecek alternatifleri artacak veya menülerin tamamı sağlıklı menüye dönüşebilecek, lokal yiyecekler, lokal üreticilerden alınacak, etnik yiyecekler, içecekler menüde yerlerini alacaklar. Eskimeyen sokak lezzetleri, atıştırmalıklar ise, aynı lezzette vegan alternatifler sunmaya başladılar bile bu artarak devam edecek.

Özellikle çevre, sürdürülebilirlik ve karbon ayak izi konuları önemli bu konularda hükümetlerinde koyduğu ciddi kurallar ile birlikte turizm sektörü olarak hem seyahat acentalarının, transfer ve taşıma firmalarının, otellerin bu konulardaki hassasiyetlerini, aldıkları önlemleri daha fazla konuşmaları gerekiyor. Bu işin bir marka PR aracı olarak değil, dünyanın geleceğini gerçekten düşünen işletmeler olarak hareket etmeleri şart.

Havayolu taşımacılığı zorunlu olmadıkça yapılmayacak

Yine hem pandemi hem de karbon salınımının dünyaya verdiği zararları bir nebze önlemek için havayolu taşımacılığının zorunlu olmadıkça yapılmayacağı bu alışkanlığın yıllar içinde mecburen azalacağı ortadayken, tren seyahatleri ve river cruise turizmi önemli ölçüde artıyor. Turizm çeşitlenmesinde konaklamaların ev / butik otel tatiline evrilmesi kadar ulaşım araçlarındaki değişim trendleri de dikkate alınarak yeni programlar yapılabilir görünüyor.

Last minute, diye tanımladığımız son dakika seyahatler artmaya devam edecek. Omicron varyantı sebebiyle uzun mesafe seyahatler hala sınırlı olarak yapılacak gibi görünüyor. 2022'de sağlık, wellness turizmi de zirvede olacak. Ülkemizin bu konuda oldukça tecrübeli ve başarılı olduğunu biliyoruz. Fakat tanıtım konusunda biraz daha güçlü olmamız gerekiyor.

Ülkemiz sanat ve kültür turizmine 2022 yılında daha fazla ağırlık vermeli

Türkiye’de kültür, sanat turizmi hala gerektiği şekilde ele alınmıyor. Oysa ki, sanatın iyileştirici etkisini unutmamalıyız. Sanat ve kültür insanları birleştirir. Ülkemiz sanat ve kültür turizmine 2022 yılında daha fazla ağırlık vermeli.

2022'de artık dijitalleşmekten bahsetmeyeceğiz, yepyeni bir dünyada yaşamaya başlıyoruz. Metaverse dünyası, VR ve AR teknolojileri hemen hemen her yerde tatile çıkıp toplantıya katılabileceğiz hem de avatarlarımız aracılığı ile. Bu konuda daha fazla bilgi sahibi olmak isteyenler NY&Co olarak bizi takip edebilirler zira konaklama sektörü için bu konuda dünyanın en iyisi ile bir işbirliği yaptık. (www.nytmco.com)

2022, satın almaların çokça gerçekleştiği bir yıl olacak

2022 yılı global otel ve seyahat markaların, dijital markalar ile birleştiği, çokça satın almanın gerçekleştiği bir yıl olacak. 2022 yılında tüm sektörlerin ama en çok da turizm sektörünün zorlanacağı iki konu, kalifiye personel bulma ve enflasyon olacak.

Özellikle personel konusu önemli. Zira pandemi sürecinde pek çok kalifiye, tecrübeli personel işini kaybetti ve sektörden tamamen koptular. Bu personelin telafisi oldukça zor ve 2022'de bu sorun ciddi olarak büyümeye devam edecek gibi görünüyor.

Eski söylemlerle yeni dünyaya hazırlıklı olmamız mümkün değil 

Kısaca, 2022 yılı belki bir anlamda Türkiye turizminin zorlandığı ancak öte yandan dünyadaki göz alıcı değişimleri takip edip sektörün yeniden yapılandırması için çok önemli bir yıl. Eski söylemlerle yeni dünyaya hazırlıklı olmamız mümkün değil ve 2022 artık Türkiye turizmi için yepyeni şeyler söyleme, fikirler üretme zamanı.

2022 yılı turizm sektörü için umut dolu, bir o kadar da tedbiri elden bırakmadığımız bir yıl olacak.


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Tüm güncellemelerden e-posta yoluyla haberdar olun.