'Erken Rezervasyon' fiyaskosu...
Bakanlık, yerli turizm hareketini hızlandırmak için 'Tatil herkesin hakkı' sloganıyla başlattığı kampanya, yerli turisti kazıklama hareketine dönüştü. Başıboşluğa kim dur diyecek? Turizmcilerin satışlarını artırmak amacıyla şubat ayından itibaren başlattığı erken rezervasyon kampanyaları, yerli turistin kâbusu oldu.
Ucuza tatil fırsatını kaçırmamak için aylar öncesinden tatil paketi satın alan yüzlerce yerli turist, tabiri caizse parasıyla rezil oldu. Birçok yerli tatilci, tur operatörlerinin otellerle koordinasyonsuzluğu sonucu çifte rezervasyon yapılması nedeniyle otellere alınmadı. Şanslı olanlar ise daha avantajlı olduğu için parasını aylar öncesinden verdikleri odaların, yaz sezonunda daha düşük fiyatlarla pazarlanması karşısında mağdur oldu.
Otelciler, sorunun tur operatörlerinden kaynaklandığını savunurken, tur operatörleri de otelleri suçluyor. İremtur Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Ulubay, "Oteller müşteri kaybı korkusuyla en ufak çukurda hemen indirim yapıyor. Müşteriyle 6 ay önce 200 eurodan anlaşıyoruz, otele geldiğinde bir bakıyor fiyat 80 euroya düşmüş" derken, Bodrum'daki Green Beach Resort Otel'in Genel Müdürü Ali İhsan Bilgi, "Sorun operatörden kaynaklanıyor. Fiyat kontrolünü biz yapamıyoruz. Acente rakiplerini vurmak için kâr marjını kısarak indirime gidiyor" diyor.
Tatilleri zehir oldu...
"Tatil herkesin hakkı" sloganıyla turizm sektörünü canlandırıp Türk vatandaşlarının da yabancı turistlerle aynı koşullarda tatil yapmasını sağlamayı hedefleyen ‘Erken Rezervasyon Kampanyası'na ilgi giderek artıyor. Bu yıl şubat ayından itibaren başlayan kampanyayla tüketicinin yaz dönemindeki tatilini yüzde 40'a varan oranda indirimli alması mümkün oluyor. Kampanyayla yüzü gülen turizmci, yurtiçi satışlarında yüzde 40'lara varan oranda artış sağladı.
Ancak bu sezonda ramazan ve referandum sürecinin etkisiyle odalarını dolduramamaktan korkan bazı otelciler ve tur operatörleri, Türk turisti mağdur etmeye başladı. Bazı otellerde Türk turistlere 3-6 ay önce erken rezervasyonla indirimli satılan odaların fiyatları, sezonda yüzde 40'lara varan oranda yeniden indi. Ağustosta yapacağı tatilin parasını indirimden faydalanmak için aylar öncesinden ödeyen Türk turistler ise şimdi aradaki farkı geri almaya çalışıyor.
Fiyatı biz kontrol etmiyoruz...
Altı ay önce ağustos dönemi için odaların kişi başı ortalama 150 TL'den satıldığı, sezonda ise fiyatın 130 TL'ye indiği Bodrum'daki Green Beach Resort Otel'in Genel Müdürü Ali İhsan Bilgi, sıkıntının tur operatöründen kaynaklandığını iddia etti. Fiyatların kontrolünü kendilerinin yapmadığını savunan Bilgi, "Biz indirimli fiyatı acenteye veriyoruz. O acente rakiplerini vurmak ya da başka bir nedenle ‘Bana bu kadar kâr marjı yeterli' diyor ve kârını indiriyor. Bizim aldığımız ücretse değişmiyor. Tüketici, otelin fiyatının düştüğünü görünce de bizi suçluyor ama fiyatları biz eşitleyemiyoruz" dedi.
Bu yıl özellikle ramazan ve referandum nedeniyle sezonda fiyatların düştüğünü anlatan Bilgi, "En yüksek sezon olan ağustosta doluluk oranları yüzde 50-60'a indi. Bu nedenle bazı çifte rezervasyon olayları da yaşanıyor" diye konuştu.
200 Euro’luk otel 85 Euro’ya düştü...
İremtur Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Ulubay ise fiyat kontrolünün otelcilerin elinde olduğunu söyledi. Erken rezervasyon döneminde yüzde 40'a varan indirimlerle oda sattıklarını anlatan Ulubay, "Ancak sezon öncesi, hem ramazanın gelmesi hem referandum hem de okulların açılacak olması müşteri kaybı korkusu yarattı. Bu nedenle yeniden indirim yapılmaya başlandı. ‘Otelim boş, mecburum' diyor. Zaten personel var, otel işliyor, ‘Kaça satarsam kârdır' diye bakıyor. Bu nedenle 10-22 günlük çukurlar oluşuyor. İstanbul'da bile aylar öncesinde 200 Euro’ya sattığımız odanın fiyatının şimdi 85 Euro’ya kadar düştüğünü gördük" dedi.
Bu sezonda ciddi çifte rezervasyon sıkıntısı da yaşandığını anlatan Ulubay şöyle devam etti: "Özellikle yabancılarla çalışan ancak ya batan ya da ciddi sıkıntıya giren tur operatörleri büyük soruna neden oluyor. Kontrat yapılan otele para ödenmeyince otel de yeniden kendi satış yapmaya başlıyor. Çünkü garantili anlaşma yapılmamış. Tüketici de takip etmediği için otele gittiğinde çifte rezervasyona düşüyor. Sezon otellerinde bu sıkıntı mutlaka yaşanıyor. Burada tüketiciye büyük görev düşüyor. Mutlaka sigorta yaptırmalı ve rezervasyonunun kesin olarak yapıldığından emin olup otele gitmeli."
Fiyata değil acentenin güvenilirliğine bakılsın...
Jolly Tour Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar da tüketicileri dikkat etmeleri konusunda uyardı. Tüketicinin yüzde 10 fiyat farkı nedeniyle acenteyle anlaşmadan otelle direkt temas kurduğunu anlatan Vardar şunları söyledi: "Sonuçta bu sektörde bir hayal pazarlanıyor. Tüketici internette gördüğü tesisle anlaşıyor. Parasını ödediği ürünü 6 ay sonra görüyor. Tüketici indirimden çok seyahat şirketinin verdiği garantilere bakmalı. Mutlaka sigorta yaptırmalı. Dönem içinde şirket kapanırsa ödeme alamıyor. Tabii daha fazla denetim de şart. Sonuçta Almanya'da 80 milyon tatil paketi satılırken, bizde 3 milyon kişi seyahat acentesiyle seyahat ediyor. Turist, yüzde 5-10 indirim alacağım derken, hem arasını alamıyor hem de 1 yılın yorgunluğunu atacağı tatili zehir oluyor."
TÜKETİCİLER NE YAPMALI...
- Tatile çıkmadan önce mutlaka güvenilir bir tur operatörüyle hareket edilmeli.
- Tüketici kendisini korumak için seyahat sigortası yaptırmalı.
- Sözleşmesine, gittiği dönemdeki en düşük fiyattan kalacağına dair ibare koydurmalı.
- Daha düşük bir fiyat görürse, aradaki farkı acenteden talep etmeli.
- Tatile çıkmadan önce rezervasyonun onaylandığı, para ödemesinin yapılıp yapılmadığı kontrol edilmeli.
- Çifte rezervasyona düşülmesi durumunda otelin bir yıldız üstünde ya da daha iyisinde kalmayı talep etmeli.
- Herhangi bir sıkıntıda sektör kuruluşlarına, tüketici masalarına gitmeli.
(Referans)
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: