Dünya’daki tüm turizmciler nakit paralarını kaybettiler

Korona krizi pek çok kişiyi cüzdanından, işinden, gücünden, sağlığından ve kalbinden vurdu. Çoğu mal mülk satarak ayakta kalmaya çalışıyorlar. 15 aydır sıfır ciro ile şirketlerini açık tutmak için takdire şayan bir şekilde mücadeleye devam ediyorlar.

Hüseyin Baraner 19/03/2021 11:31

Korona genel anlamda dünya toplumlarını da fakirleştirdi.

Ancak bazı ülkeler korona sonrası yaşama daha zengin olarak devam edecek.

7,1 trilyon Euro

Alman özel hane halklarının finansal varlıkları 2020'de bu rekor seviyeye yükseldi. Tam yedi bin milyar Euro'dan fazla!

Almanlar, Korona yılında toplam 393 milyar Euro tasarruf etti.

Federal Alman Merkez Bankası’nın verilerine göre Almanlar her 100 Euro’nun 17 Euro’sunu biriktirerek tasarruf ediyor.

Durum böyle olunca küresel turizm, Life Style ve emlak pazarları gözünü Almanların birikmiş servetine dikti.

Yeni ürün ve yaşam tarzı modelleri üzerine yoğun çalışmalar, fikirler, projeler arka arkaya su üstüne çıkmaya başladı.

Korona sonrası yeni normalde Almanlar birikimlerini eskiye nazaran çok daha bilinçli ve büyük bütçeli olarak seyahat, zindelik ve Life Style ürünleri için harcayacaklar.

Sağlıklı, doğal ve şirin kasaba ve köylerde yeni yaşam alanlarındaki gayri menkullere ilgilerinin artığı kamuoyu araştırmalarında açıkça görünüyor.

Rekabet çok, daha da çoğalacak. Yeni oyuncular piyasalara giriş hazırlığında:

Suudi Arabistan yeni yaşam ve turizm kenti Neom’un tanıtımını Almanya’da başlattı.

Eski oyuncularda atağa geçti:

Yunanistan Almanlara “bizde Tanrı gibi yaşayın” sloganı ile en küçük köy motifleri ile yeni yaşam sevinci yayıyor.

Hırvatistan kendini tarihi ve doğayı en iyi koruyan ülke olarak öne atıyor.

Avusturya, “dağ havası yeni yaşam enerjisidir” diyor.

İtalya ise “biz zaten küçük severiz, arabanın, motosikletin, otelin, kahvenin küçüğü bizde!” diye nostaljik hatırlatma ile piyasa yapıyor.

Gerçek şu ki: Turizm olmadan hiçbir yerde çarklar dönmüyor. Ticari gelecek çizilemiyor. İşsizliğe çare bulunamıyor.

Dünyada şimdi gerçek anlamda yeni dönem turizm start alıyor. Kötüler, katma değer sağlayamayan, doğaya zarar veren ürünler ayıklanıyor:

Yeni ürünlerin de üç ‘S’i var: Sade, sahici ve samimi

Yerel kalkınmanın Korona sonrası oluşacak piyasaların yeni taleplerine uygun; katılımcı, korumacı, geliştirici, sürdürebilir doğru ürün çeşitliliği hareketliliğini destekleyecek çalışmalar henüz Türkiye’de pek yok.

Bilakis tam tersi, halen benzin istasyonu ruhsatı ve bir gün mutlaka, bir şekilde birileri tarafından yeniden gündeme getirilebilecek ‘imar affı ile bunu hallederiz‘ zihniyeti destinasyonlar arası rekabette bizi fazla  ilerletmeyeceğini Avrupa’daki yardımcılarda, küresel pazarlarda biliyor.

Bizde Korona'yı vesile bilip, pandemi sonrası oluşacak yeni dönem Avrupa seyahat, boş zaman ve Life Style endüstrisi için kendini her anlamda yenilemiş bir destinasyon yönetimi yaklaşımı sergileyerek biriken tasarruflara daha yakın duran bir yatırım haritası çizebiliriz. 

Potansiyel müşteri grupları ve kalıcı doğru ve seçkin yatırımcılar için ülkemizde yeni yaklaşımın sürdürebilir ürünler ile şekilleneceğini vurgulayan tanıtımları başlatmalıyız.

Yeni normalde müşterilerin değişen yaşam tarzı standartlarına uyumsuz bir kentleşme, yapılaşma, ürün kopyalama ve çoğaltma ağırlığı ile yarınki pazarlarda rekabet gücümüz pek vurucu olmayacaktır.

Ülkemizi kalkındırmak ve hane halklarımıza gerçek varlık ve zenginlik kazandırmak için değişim şart oldu:

Bizim yakada 'başkaları önce bir değişsin!' diyenlerin sayıları çok:

Ancak değişmeyen, değişemeyen zamanla çürür, piyasalardan yok olur.

Dünya piyasalarında sektörel yeni devasa çöplükler oluşuyor.

Artık ucuz, hızlı, verimsiz fiyat odaklı ticari yaklaşımımızdan ve sezon kurtaran yatırım tarz ve geleneklerimizden arınıp, çevre dostu, geliştirici araç ve zihniyet ile Avrupa’da biriken tasarrufların ülkemizde akması için yeni hatlar açmalıyız.