Dervişin kaşıkları...

Türk turizmi 2016 sezonunu, yıl boyunca süren ve sert esen rüzgarların da etkisi ile olumsuz tabloların gölgesinde umutsuz kapatırken, 2017 sezonuna yeni umutlarla başladı.

Osman Ergin 31/12/2019 23:40

Osman Ergin

Bunda; şubat ayından sonra da devam ettirilen erken rezervasyonlarının etkisi tabi ki var.  Fakat, geçen yıla göre erken rezervasyonlardaki artış oranı her ne kadar  yüzde 50 lere ulaşsa da; bu durum rezervasyonların arttırılması çabaları ile verilen kıyasıya mücadele sonunda uygulanan fiyat indirimlerinin neticesi olan gelir kaybı gerçeğini ört bas edemiyor.

Bilindiği üzere; Rus turistin her ne kadar Türkiye alışkanlığı var ise; Türk turizminin de bir o kadar alışkanlığı ve potansiyeli olan turiste ihtiyacı var. Lakin bir gerçek var ki; iki ülke arasındaki gerginlik her zaman alternatif destinasyonlara can suyu; bu durumdan en çok hoşnutsuz kesim olan Rus halkı ile Türk Turizmcisi için de işkence oluyor.   

Türkiye’de turizm emekçi ve yatırımcıları; şu an suların durulması ve 2016 sonuna doğru yasakların kalkması ile yükselişe geçen Rus ziyaretçi sayısının 2015 yılı seviyesine ulaşarak, bu pazarda yeniden 4 - 5 milyon rakamlarının yakalanmasını umut ediyor.

Son olarak; Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya devlet başkanı Putin’in Soci ’deki görüşmesinin en önemli konusunun turizm olması ve ardından; Rusya Başbakan Yardımcısı Arkadi Dvorkoviç’in verdiği demeç ile  Putin-Erdoğan görüşmesinden sonra Rusya Sivil Havacılık Kurumu'nun tur operatörlerine yönelik yapmış olduğu uyarının bu günden sonra geçerliliği yitirdiğini söylemesi de turizmcinin yüreğine su serpmiş bulunuyor.

2015 yılı sezon sonu itibari ile ardı ardına yaşanan olumsuzluklardan sonra; Avrupalı turistten umudunu kesen ve gözünü Rusya’ya dikerek bu iki devlet arasındaki ilişkileri an be an takip eden turizmcinin moralleri de bu sayede düzelmeye başlamış bulunuyor.

Sonuç olarak, turizmde gelinen nokta her birinin amacı farklı  da olsa; benzer ve alternatif destinasyonlardaki rakiplerimizin de, Rus halkının da, bizim de gözümüz; pamuk ipliğine bağlı olan Erdoğan – Putin ilişkisinde.

Bilindiği üzere; uluslararası ilişkilerde her ilişkinin sebebi bir beklentiye her birliktelikte karşılıklı menfaatlere dayanmaktadır. Bu nedenle; seviyenin düzeyini ve ilişkinin devamlılığını müşterek menfaatler belirler.  Almadan vermek Allah’a mahsus olacağına göre; bu tarz birlikteliklerde; tesis işletme ve yöneticilerinden, acente ve tur operatörlerine, bakanlıklar düzeyinden, devlet başkanlarına uzanan ilişkiler silsilesinde herkes ne istiyorsa, onun karşılığını feda etmeyi bilmelidir.

Tıpkı; “dervişlerin kaşığı” menkıbesinde olduğu gibi… 

“Kim ki hayat sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse o aç kalacaktır. Ve kim kardeşini düşünür de doyurursa; o da kardeşi tarafından doyurulacaktır. Şüphesiz şunu da unutmayın. Hayat pazarında alan değil, veren kazançlıdır her zaman…”

NOT: Özü bir metre sapı olan kaşıklarla karşısındaki kişinin karnını doyurmayı becerebilenlerin karşılıklı kazanımlarını anlatan hikayenin, tamamını merak edenler internetten okuyabilir.