Cem Kınay’ın geri dönüşü: Turizm öncüsünün Avusturya’daki yeni planları
Avusturya’nın en yenilikçi girişimcilerinden biri olan Cem Kınay, ülkenin en büyük turizm imparatorluğunu kurmuştu. Şirketinin 2005 yılında Alman seyahat şirketi TUI’ye satışının ardından Avusturya’yı terk etti. Ancak Haziran ayından bu yana geri döndü ve büyük planları var.
Avusturya’nın önde gelen yayın organlarından Kurirer’den Andrea Hodoschek’in haberinde, Magic Life ve Gulet’in kurucusu Avusturya’da hangi yeni projeleri planlıyor ve neden siyasete şüpheyle yaklaşıyor? deniliyor.
“Hayatım boyunca en önemli başarılarımın hepsi Avusturya’da gerçekleşti. Bu nedenle bu ülkeye güçlü bir duygusal bağım var. Şu an 66 yaşındayım ve hayatımın son bölümünde Avusturya’da yaşamak ve tekrar bir şeyler inşa etmek istiyorum. Yeni bir şey, tıpkı bir zamanlar Magic Life’da yaptığım gibi,” diye açıklıyor Kınay, KURIER ile yaptığı özel röportajda.
İstanbul doğumlu olan ve kendi kendini yetiştirmiş girişimci, yeniden turizm sektörüne döndü ve bir dizi şato ve şehir otelleri oluşturmak için çalışmaya başladı. “Son yıllarda kültürel miras konusuna yoğunlaştım,” diyor Kinay. Kültürel Miras Otelleri; tarihi binalarda, örneğin şatolarda konaklama imkanı sunacak olan oteller. Avusturya’da birçok şato harap durumda.
Kınay bu tür binaları restore etmek ve otele dönüştürmek istiyor. Ancak bu pahalı ve riskli bir girişim. “Bunun farkındayım ama yine de denemek istiyorum,” diyor. Haziran ayından bu yana mülk sahipleriyle yüz yüze görüşmeler yürütüyor; bazı projeler halihazırda “durum tespiti” aşamasında ve yakında ilk sonuçlar alınacak.
Ayrıca Kınay, şehir otelciliğine de girmeyi planlıyor. Viyana’nın şehir merkezinde şu anda iki projeye odaklanmış durumda. “Farklı türde oteller” hayal ediyor. “Turizmde insanları etkileyebilmek gerekir,” zaten bu her zaman onun mottosuydu. “Peki insanları heyecanlandırmak için neyi farklı yapabilirim?”
Kınay, gelecekte daha da etkili olacağını düşündüğü üç trende odaklanmayı planlıyor: Gastronomi, sağlık ve kültür-sanat. Bu kez Kinay, “yalnız çalışmak yerine sektör uzmanları ve finans yatırımcılarından oluşan ortaklıklarla bir konsorsiyum içinde” çalışmak istiyor. Planı da mülkleri satın alıp herkesten farklı vizyonuyla işletmek veya kiraya vermek.
Uzun yıllar ABD ve Türkiye’de yaşadıktan sonra yeniden Avusturya’da olmak nasıl bir duygu? “Avusturya küçük bir ülke ama çok güçlü. Tekrar burada olmaktan çok mutluyum,” diyor. Hem Avusturya hem de Türk vatandaşlığına sahip olan Kinay’a, Türk film yapımcısı eşi Elif Dağdeviren de Viyana’ya taşınma kararıyla eşlik etmiş.
Déjà vu
Ancak siyasete daha şüpheci yaklaşıyor: “Bunca yıl sonra ekonomik-politik açıklamalar hâlâ eskisi gibi. Ancak dünya değişiyor ve yeni kavramlara ihtiyaç var, bu da yeni hükümetin görevi.”
Kinay, girişimcilik kariyerinde sadece olumlu değil, farklı birçok deneyim de kazandı. “Başarılarım ve başarısızlıklarım oldu. Ama başarısızlıklardan da öğrenirsiniz.”
Viyana’da tıp eğitimini tamamladıktan sonra Kinay, arkadaşı ve ortağı Oğuz Serim ile birlikte Gulet turizm şirketini pazar lideri haline getirdi ve AUA’nın (Avusturya Havayolları) yan kuruluşu Touropa’yı devraldı. 2000 yılında ilk her şey dahil tatil kulüpleri olan Magic Life’ı kurdu. Zirve noktasında zincirin Türkiye, İspanya, Yunanistan gibi yerlerde 20.000 yatak kapasiteli 23 oteli ve 8.000 çalışanı vardı. Magic Life ve Gulet Touropa, her yıl yaklaşık 750.000 Avusturyalıyı tatile gönderiyordu.
Ancak Kinay, Bahamalar yakınlarındaki küçük Karayip adası Dellis Cay’deki lüks otel projesinde başarısız oldu. Yaptığı bir bağışla bağlantılı olarak, Kinay ve adalar grubunun valisine (Turks and Caicos) yolsuzluk suçlamaları yöneltildi; yarı bitmiş lüks villalara el konuldu, Interpol tarafından bir tutuklama emri çıkarıldı. Bu emir kaldırıldı ancak 300 milyon Euro’luk tazminat davası hâlâ sürüyor. Kinay hâlâ tüm suçlamaları reddediyor. “Bir gün adaletin sağlanmasını ve zararımın karşılanmasını umuyorum” diyor.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: