Bugün 1 Mayıs… Turizmciler kederde, kime kızacaksın?

İyi değiliz, zordayız! Dünya'da 300 milyon kişi turizmde çalışıyor. Her on kişiden biri turizmden ekmek yiyor. Çoğu şu an işsiz, aşsız.

Hüseyin Baraner Hüseyin Baraner 01/05/2020 12:23
Bugün 1 Mayıs… Turizmciler kederde, kime kızacaksın?

Cebinde kontör parası bile olmadan Konyaaltı plajlarından, Tayland'ın Jom Tien sahillerine, Dominik Cumhuriyeti'ndeki Chiquita plajına kadar milyonlarca turizm çalışanı meslektaşımız çaresiz.

Mutluluk ve memnuniyet sektörü kendi saadetini kaybetti.

Kime kızacaksın?

Turizmciler kederde:

Geleceğin turizminin o muhteşem turist yağdıran algoritmalarından beklenmedik bir şekilde ani bir kopuş ile yarının belirsizliğinin çizdiği labirentin tam ortasında düştüğü derin bir çukurdan çıkmak için çabalar artsa da; her gün eriyen nakit para titrekliğinin yalpalamaları zig zaglı yollarda diken gibi batıyor.

Turizmciler nefes almaya çalışıyorlar:

Patronlar daralan ruhlarının kötümser enerjisini kırabilmek için değişik boyutlarda düşünmeye zorlanıyorlar…

Yarını neye çarpsan, neye bölsen hesap tutmuyor.

Ateş düştüğü yeri yakıyor.

Havalar ısınıyor...

Sezon geldi, kronometre çalışıyor.

Her yer fatura dağı.

Mayıs, Haziran, Temmuz ne getirecek?

Ya Ağustos Eylül?

Peki Ekim?

"Ne bankacım, ne de doktorum biliyor!" fısıldaşmaları…

Turizmciler iç dünyalarında, hayallerinde kendi öngörüleri, kendi vizyonları doğrultusunda yeni yeni dünyalar kuruyorlar.

Master soru:

bu kaotik durum içinde hala yaşamakta devam ettiğimiz küresel travmanın sosyo ekonomik, hatta sosyo psikolojik etkilerinin toplumlar üzerinde yarattığı şüphecilik, kararsızlık ve güvensizlik ve gelecek korkusu yarın ki günlerin derinleşen belirsizliği müşterilerin genel davranış kodlarını ve yurtdışı seyahat ve tatil taleplerini nasıl etkileyecek?

Korana sonrası turisti tanıyabilecek miyiz?

Korona sonrası turist bizi tanıyabilecek mi?

Ah, bu kafamızda devamlı gel git yapan bu sorular ah!

Hiç bir siyasetçinin, hiç bir iş insanın bile öngöremediği turizmdeki devasa hasar altında şimdi doğru olan ne?

Yanan piyasaların küllerinden yeniden doğarak inandırıcı bir gelecek perspektifi ile nasıl uzun vadeli verimli ve rekabetçi yeni bir sektörel düzeni ne şartlarda, hangi sürede oluşturabiliriz ki?

Turizmin düştüğü durum şu sıkıntılı günler için büyük bir talihsizlik:

Dayanma gücü olanlar için turizmin düştüğü durum yarınlar için büyük bir fırsat.

Kimse tek başına yeni bir sektör yaratamaz!

Ancak bir çoğumuz bireysel gayretler ile sektörümüzün geleceği için için rol model oluşturabiliriz.

Zira dünya turizmi zaten rayından çıkmak üzereyken bu Korona belasına yakalandı.

Turizmde değişim, dönüşüm çağrıları zaten kulakları inletiyordu.

Tam şimdi yere düşmüşken Turizmin ilk yazılı anayasasına bir göz atalım.

Ne kadar saha dışına çıktığımızı, ne kadar gerçek turizm felsefesinden uzaklaştığımızı uzun yıllardır yazıyorum:

Eylül 2919'da Turizmaktuel'de yazdıklarımı kısaca tekrarlayalım:

-Turizm toplumlar arası dostluk köprüsüdür,

- Turizm yerel kalkınmanın motorudur,

- Turizm gençlerin dünya ile entegrasyonudur,

- Turizm doğa bilincini artırır...

Gibi kulağa hoş gelen sözler söylene söylene, yazıla yazıla zaman içinde tükendi. Anlamı zayıfladı.

2019 yılında Batı Medyası tarafından, turizm ile ilgili bu düşüncelerin hiç birinin tam artık olarak doğru olmadığı inancının çok yoğun bir şekilde işlendiğini görüyoruz

Piyasalar şaşkın, turistler mahcup

Ürkütücü gerçekler ortada: Turistin karbon ayak izi her şeyi ele veriyor.

Batı medyası turistleri, “Alıştığınız turizm şekli ile dünyayı keşfetmiyorsunuz, bilakis dünyamızı tüketiyoruz “ diye itham ediyor.

Turizmin her hareketliliğinde, turistin attığı her adımda sorun var.

Çözüm arayışları, Avrupa siyasetinin gündeminin en ön sıralarında yerini uzun bir zaman koruyacak gibi görünüyor.

Batı medyası ve kamuoyu turizm sektörünün operasyonel alışkanlıklarını ve umursamazsızlıklarını masaya yatırdı ve çok sert yargılıyor" diye defalarca yazmışım.

Şimdi beş kıtada Korana sonrası dinamit ile balık avlar gibi turizm pazarlaması devri bittiğine tanık olacağımız günler yaklaşıyor…

'Ben bilirimci" kibirli turizm dinamikleri, hatta o meşhur çılgın gelecek tasarımcıları bile personel ile fikir alışverişine yeniden başladılar.

Öyle dudak büküp, eskisi gibi hor gözle bakma.

Bırak küçük dağlar, yerinde dursun.

Çoktan silerdim ben seni çoktan.

Ah, bu Korona'nın gözü kör olsun.

Şimdi garantili, güvenli, sertifikalı günlerin başında

Müşterilerinde keşfedilmemiş destinasyonlardan çok şimdi sertifikalı sağlıklı destinasyonlara yöneleceğini göreceğiz.

Turist gelecek 3-5 yıl için seyahatlerinde kendini bildiğine, tanıdığına, alıştığına kilitleyecek, bilinmeyenden, tanınmayandan uzak duracak.

Hatta kimse tanımadığının, güvenmediğinin elinden yeni bir deneyim kazanmak istemeyecek.

Müdavim müşteri repeeter olmanın tadını çıkaracak…

Turizm otoriteleri şatafat değil şeffaflık talep edecek.

Süslemesiz şeffaflık/saydamlık/sahilicilik…

Yaldızlı aynaların altında kabuğu samanlı yumurtalar müşteriyi daha çok çekecek.

Tüketimde hovardalık devri kapacak. İsraf ayıplanacak.

Tüketiciler gerçek gereksinimlerinin tespitinden sonra kendi özel ihtiyaç listesine en samimi cevabı veren markalara yönelecekler.

Yeni dünya düzeninde büyük olmak, dünya şirketi olmak o kadar çok şey ifade etmeyecek müşteriler için artık!

Müşteri kendisiyle de interaktif ilişkiyi yeni bir management modeline dönüştürebilen inandırıcı, koruyucu, paylaşımcı  sosyal ve işletme kriterleri olanları not edecek.

Esas vizyonunuz personeliniz olacak!

Çalışanlarınız terfi edecek:  işletmenizin marka elçiliğine atanacak, müşteriye sunduğunuz konseptin ruhunu, içselleştiren, kendini markaya adayan müdavim müşteri yaratan çalışanların yarattığı orkestra hizmet sunan yeni yapılar aranacak geleceğin piyasalarında...

Her zaman ve her şeyden önce turizm çalışanlarına sahip çıkan, turizm emekçileri içinde bir gelecek yaratan yapıların marka ağırlığı daha somut hissedilecek, daha yoğun talep görecek.

1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ KUTLU OLSUN.

 


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Tüm güncellemelerden e-posta yoluyla haberdar olun.