Bilimin Rönesansı: Galileo Müzesi
Gözlemsel astronomi ve modern fizik denince akıllara düşen Galileo Galilei ''Eppur Si Muove'' sözüyle tanınır genelde. Kendisi bilim dünyasında o kadar önemli ki, Floransa’da adına atfedilen bir bilim tarihi müzesi bile var: Galileo Müzesi. Rönesans devriminin başkent şehri Floransa’yı gezerken; özel olarak yolumu düşürdüğüm müzeye birlikte göz atalım ve Galileo’yu tanıyalım.
Öncelikle biraz Galileo’dan bahsedelim… İtalyanca ‘Eppur si muove’ yani ‘Yine de dönüyor’ cümlesiyle tanınan Galileo Galilei 16. ve 17. yüzyıllarda yaşamış olan astronom, fizikçi, mühendis, filozof ve matematikçidir. Galileo'nun bu sözü Dünya'nın Güneş etrafında dönmesi iddiasından vazgeçmeye zorlanması üzerine söylediği iddia edilir. Çünkü döneminde bilimsel ve kozmolojik çalışmalar kilise tarafından pek hoş karşılanmazdı.
Yüksek Rönesans döneminde bilimsel devrime çok büyük katkılar sundu. Bu yüzden kendisine ‘gözlemsel astronominin atası’ ya da ‘modern fiziğin atası’ gibi isimler takıldı. Kendisinin etkilendiği kişiler arasında benim de çok sevdiğim Polonyalı astronom, kozmolog ve matematikçi olan Copernicus var. Bir diğer yazımda bahsettiğim üzere, Copernicus da güneş sisteminin tarifini yapmıştı. Tabii daha da eskiye gidersek hepsinin temelinde Aristotelesçilik mentalitesini görmekteyiz.
Galileo Galilei Büstü (Galileo Müzesi/ Floransa) (by Carlo Marcellini 1674-1677)
Tabii biz Galileo’ya geri dönersek, kendisi o dönemde evrene olan bakış açısını değiştirecek çalışmalar ortaya koydu. Örneğin, gözlemsel astronomiye katkılarının arasında üstün teleskoplar geliştirerek yaptığı Venüs'ün evrelerinin teleskopik kanıtı vardır. Benim için kendisinin en ilgi çekici çalışmalarından biri Jüpiter’e olan yoğun gözlemleriydi. Çok detaylı bir şekilde gökyüzünü izler ve oradaki cisimlere isimler verir. En önemli çalışmaları arasında, Jüpiter'in en büyük dört uydusunun keşfi (Galileo'nun uyduları adı verilmiştir) ve güneş lekelerinin gözlemi analizi bulunmaktadır. Galileo ayrıca uygulamalı bilim ve teknoloji alanlarında da çalışmış ve geliştirilmiş askeri pusula gibi başka aletler de icat etmiştir.
Galileo, Jüpiter gözlemleri esnasında 1610 yılında keşfettiği dört uyduya ‘Callisto, Europa, Ganymede ve İo’ isimlerini verdi. Bu isimlerin hepsi Antik Yunan Mitolojisinde yer alan karakterler. Jüpiter gezegeninin isminin de Yunan Tanrısı Zeus’un Roma Mitolojisindeki adından geldiğini biliyoruz. Böylelikle anlıyoruz ki Galileo’da antik eserler sevdalısı. Zaten, Dante Alighieri gibi bir ozanla aynı coğrafyada yaşayıp aşina olmaması imkansız…
Galileo’yu biraz tanıdığımıza göre, gözlerimizi kendisine adanan Galileo Müzesi’ne çevirelim. Rönesans’ın başkenti Floransa’da Arno Nehri kıyısında tarihi bir binada bulunan müze, bilim tarihine ilgisi olanlar için kaçırılmaz bir fırsat. 1927 yılında ilk oluşumu tamamlanmış olan müze, içerdiği özel koleksiyonlar ve Galileo’nun yaşadığı dönemin ötesinde yaptığı çalışmalarına ev sahipliği yapıyor. İçerdiği en meşhur eser ise Galileo’nun sağ elinin orta parmağı…
Galileo Müzesi, Rönesans Döneminin önemli destekçileri Medici ve Lorraine Grand Dukes gibi isimlerin bilime kazandırdığı en büyük araç ve icat koleksiyonundan birine sahiptir. Ünlü astronom ve bilim insanı Galileo’nun yıllardır kayıp olan baş ve orta parmağı yapılan bir kazı ile bulunmuş ve müzede sergilenmesi için 1737 yılında nakledilmiştir. Bu sebeple müze, bugün binlerce kişinin ziyaret ettiği en önemli yerler arasında yer alır.
Floransa’nın bu ünlü müzesinin tarihi, dönemin enstitüsü Istituto di Storia della Scienza’nın İtalya’nın bilimsel koleksiyonlarını toplamak, kataloglamak ve restore etmek fikrine dayanır. 1927 yılında ilk oluşumu tamamlanan müze, 1930’da halka açılmış ve Enstitü ve Bilim Tarihi Müzesi olan adı 2010’da Museo Galileo olarak değiştirilmiştir.
Galileo Müzesinde bulunan Silahlı Küre Modeli (1588-1593)
Galileo Müzesi’nin koleksiyon sayısı 5 binden fazladır. Özellikle Galileo’nun Jüpiter’in uydularını ve kullandığı diğer enstrümanları keşfettiği teleskop müzede en çok ziyaret edilen eserler arasında bulunur. 18. yüzyılda kullanılan cerrahi aletler, saatler, pusulalar, kadranlar ve sekstantlar, hesap makineleri, küreler ve güneş saatleri de müzede yer alan diğer eserler arasındadır.
Galileo Müzesi’nde bulunan Galileo’nun sağ elinin orta parmağı (1737)
Müzede bulunan bazı çalışmalar
Turizmin bir parçası olan müzeleri, bilim tarihi olarak kategorize ettiğimizde, şüphesiz ki Galileo Müzesi en ilgi çekici olanlardan biridir. Dönemin zihniyeti baza alındığında düşünceleriyle önemli bilimsel çalışmalar yapmış ve icatlar ortaya koymuş Galileo Galilei’yi, yaşadığı coğrafyada, ürettikleriyle anmak oldukça ufuk açıcı. Döneminde yarattığı bilimin rönesansıyla, kendinden sonraki birçok nesilden bilim insanına ilham olmuş ve günümüzde geliştirilen çoğu bilginin temelini sağlamıştır.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: