Hasan Arslan

Mimarisi ve dekorasyonuyla geçmişi bugüne taşıyan The Central Palace Hotel, hizmet anlayışıyla da modern otelciliğin en güzel  örneklerini sergiliyor. Otelin genel tarzına hakim olan Welness Felsefesi’yle en yeni trendlerin takipçisi olan The Central Palace Hotel, bu kez kalitesini Boğaz’a taşıyor. 2012’nin yaz aylarında hizmete girecek olan The Central Palace Bosphorus, boğazda saray keyfi yaşatacak.
“Dünyanın en seksi 100 oteli” arasına iki kez girerek bu alanda bir rekor sahibi olan The Central Palace Hotel’in vazgeçilmezliğinin sırrını, Genel Müdürü Okan Akın İşiten, Turizm Aktüel okurlarıyla paylaştı…


Otelde değişik kategorilerde odalar bulunuyor. Hepsinin en az 6 ortak noktası bulunuyor. Tüm odalar özel dekorasyonuyla ayrı bir bütünlük sağlıyor.

Otelinizin Türkiye’de ve Avrupa’da bir benzeri yok. Nedir otelinizi farklı kılan?
Bizi farklı kılan çok şey var ama en önemlisi, kaliteden ödün vermeyen hizmet anlayışımızdır. Biz otelimizi 2003 yılında satın aldık. O günden bu yana hem donanımsal anlamda, hem de servis kalitesi açısından kalitemizden asla taviz vermedik. Hatta hizmet çıtamızı daha da yükselttik. Otelimizi ilk açtığımız zamanlarda, misafirlerimizi yeni yeni tanımaya başlamıştık. Elimizde onları anlatan çok fazla veri yoktu. Zaman içinde misafirlerimizi yakından tanıdık. Onları tanıdıkça isteklerini, ne yediklerini, ne içtiklerini, neyi sevdiklerini ve hangi odaları tercih ettiklerini öğrendik. Daha sonraki ziyaretlerinde onları, bilinçli bir şekilde karşıladık ve uğurladık. Bu sayede sürekli misafirler edindik. Bu bizim için çok önemliydi. Sürekli ve düzenli gelen misafirlerimiz, bizim bire-bir tanıtımımızı yapmaya başladılar. İşte bu, çığ etkisi yaptı.



The Central Palace ‘ı diğer otellerden ayıran ve onu vazgeçilmez yapan ana unsurlar nelerdir?
En başta, zamana ayak uydurabilme özeliğimizdir. Kendimizi bilim ve teknoloji anlamında güncelliyoruz. Misafirlerimize, ihtiyaçları olan teknik desteği eksiksiz olarak veriyoruz. Ekipmanlarımızı zamanında yeniliyoruz. Ayrıca, kullandığımız temizlik maddelerinin doğaya zarar vermeyen ürünlerden olmasına özen gösteriyoruz. Bunun da karşılığını aldığımızı düşünüyoruz. Yakın zamanda ilk defa otelimize gelen bir çok misafirimiz, “Bu otel yeni mi açıldı?”, diye soruyor. Kendilerine, “Hayır 9 yıl oldu” deyince, büyük bir şaşkınlık yaşıyorlar. “Nasıl olur? Yeni gibi” diyorlar. E bu sözleri duyunca, ne kadar mutlu olduğumuzu tahmin ediyorsunuzdur.

Odalarınız, birçok farklı hizmeti sunabilecek özelliklere sahip Bize  odalarınızı tanıtır mısınız?
Değişik kategorilerde odalarımız var ama, hepsinin en az altı ortak noktası bulunuyor. Bunlar; jakuzi (Buhar banyosu ve basınçlı su ile sırt masajı özelliği olan), çalışma masası (Ceviz kaplama, gözü hoş gelen ve odanın dekorasyonu ile bir bütün olan), Lcd tv’ler, kablolu ve kablosuz internet bağlantısı, elektronik kasalar (laptopunuzu dahi kolaylıkla sığdırabileceğiniz), oda zeminlerimizin tamamen doğal merbau ağacından parkelerle döşenmiş olmasıdır. Bunların dışında, duvar kağıtlarımız da özenle seçilmiş ürürnlerdir. Odanın dekorasyonuyla bütünlük sağlar ve yanmaz, kokmaz, kir tutmaz özelliğe sahiptir.
Banyolarda, diğer ürünlere göre daha hijyenik ve daha doğal bir mamul olan mermeri kullandık. Kısacası biz, misafirimiz odasına girdiğinde psikolojik ya da bedenen bir yorgunluğu varsa, bundan bir an önce sıyrılabilmesi için gereken atmosferi sağladık. Huzurlu bir ortam oluşturduk.


"Dünyanın en seksi 100 oteli” arasına iki kez girerek bu alanda bir rekor sahibi olan The Central Palace Hotel’in Genel Müdürü Okan Akın İşiten, "Bu kez kalitemizi Boğaz’a taşıyoruz. 2012’nin yaz aylarında hizmete girecek olan The Central Palace Bosphorus, boğazda misafirlerine saray keyfi yaşatacak."

The Central Palace, Geç Osmanlı Tarzı’nda döşenmiş bir butik otel. Neden bu tarz?
Bunun bir çok nedeni var. Ama ben size en önemlisini söylemek istiyorum: İnsanlar seyahat ederken, ya planlayarak ya da plansız bir şekilde konaklama ihtiyacı ortaya çıkıyor. Bu noktada hem yolculuğun, hem de şehrin verdiği yorgunluğu üzerlerinden atabilmeleri gerekiyor. Biz, The Central Palace’ta, gerek dekorasyonumuza ve mimarimize yansıyan genel tarzımızla, gerekse hizmet anlayışımızla doğal bir ortam oluşturmaya çalıştık. Misafirlerimiz odalarına çekildiklerinde, kendilerini farklı hissetsin istedik. Geç Osmanlı tarzı, bugünün modern yaşam felsefesiyle birleşti ve The Central Palace Otel'de yeniden şekillendi.

Geçtiğimiz yıllarda otelinizi ek bina ile büyüttünüz. Bu büyüme projesi otele ne gibi yenilikler kazandırdı?
Ek otel projemiz, biraz da kendiliğinden oluştu. Mevcut otelimiz, misafirlerimizin yoğun talepleri karşısında yetersiz kalmaya başlamıştı. Birçok misafirimizi geri çevirmek zorunda kalıyorduk. Ek otel projemizi başlatmaya karar verdiğimizdeyse, hayal gücümüzü kullandık. Mevcut kalitemizi koruduk ve suit odalara alternatif oda seçenekleri sunduk. Hem otelde konaklayan misafirlerimiz, hem de otel dışından gelenler için Central Cafe’yi hizmete açtık. Central Cafe, servis ettiği sağlıklı yemek menüsüyle büyük beğeni kazandı. Kendi imalatımız olan çikolata ve pastalar da vazgeçilmezler arasına girdi. Yolunuz bir gün Taksim’e düşerse ve ben damak tadından anlarım diyorsanız, sizi de Central Cafemize bekleriz.


The Central Palace Hotel, Geç Osmanlı tarzı ile bugünün modern yaşam felsefesini bir arada sunarak misafirlerinin vazgeçilmez adreslerinin başında yer alıyor.

Tüm dünyada yükselen bir trend olan Wellness Felsefesi’ni  uygulayan bir otelsiniz. Otelinizin her alanına yansıyan bu uygulama hakkında bilgi verir misiniz?
Öncelikle, kullandığımız hammaddeleri ürüne dönüştürmeden önce sağlıklı ürünler olup olmadığına dikkat ediyoruz. Organik ürünler kullanıyoruz. Bunların besin değerlerine dikkat ediyoruz. Mutfak ekipmanlarımızı ona göre seçiyoruz. Daha da önemlisi insan sağlığının her şeyden önemli olduğunu önemsemiş bir mutfak kadrosuna sahibiz. “Wellness” anlayışı doğrultusunda buharda pişirdiğimiz ve taze sebzelerden oluşan zengin yemek çeşitlerimizle, Türk ve Osmanlı Mutfağı’nın yanısıra, dünya mutfağından derlediğimiz zengin menümüzde sağlığı ve lezzeti bir arada sunuyoruz.


The Central Palace Hotel, "Dünyanın En Seksi 100 Oteli" listesine Türkiye'den üst üste 2 kez girmeyi başaran tek otel olma özelliğini de taşıyor.

"Dünyanın en seksi 100 oteli" arasına girdiniz. Bu listeye Türkiye'den yalnızca The Central Palace Hotel ve Hillside Su Hotel girdi. Bu durum sizi nasıl motive ediyor?
Unuttuğunuz bir şey var, biz bu listeye üst üste iki defa giren dünyadaki tek oteliz. Bu aslında, misafire verdiğimiz önemden kaynaklanıyor. Biz bu ünvanı elde etmek için özel bir çaba göstermiyoruz. Misafirlerimizi nasıl rahat ettirebiliriz ona bakıyoruz. Bir otel odası düşünün, her şeyin en iyisiyle dekore edilmiş, size en iyi konforu sunuyor. Bunu gerçekleştirmek için de itina ile çalışılmış, emek harcanmış. E tabii, doğal olarak başarı da ardından geliyor. Geriye de, bu emeklerinizin karşılığını almanın keyfini sürmek kalıyor.
“Benzeyen değil, benzetilen bir otel olduk”, bu çok önemli.

Yeni otel projeleriniz var mı? Bunlardan bahseder misiniz?
Yeni otel projemiz, ses getirecek türden. Şöyle ki; gözlerinizi kapatıp boğazda bir sarayınızın olduğunu düşünün. İşte yeni projemiz bu… 2012 yılı yaz sezonunda hayata geçirmek istediğimiz The Central Palace Bosphorus kapılarını açtığında, boğazdan bir kez geçen bir daha geçmek isteyecek.