Ayasofya, İtalyan basınının manşetlerinde...

Ayasofya Müzesi'nde restorasyon çalışmaları nedeniyle 17 yıldır kurulu bulunan iskelenin İstanbul Kültür Başkenti çalışmaları kapsamında sökülmesi dünya basınında da büyük ilgi gördü. İtalya’nın önemli gazetelerinden La Stampa, iskelenin söküldüğünü "Ayasofya, İhtişam Geri Dönüyor" başlıklı manşet haberi ile okuyucularına duyurdu.

Turizm Aktüel 31/12/2019 23:40

Ayasofya Müzesi’nin ana kubbesinin altında 17 yıldır kurulu bulunan iskelenin sökülmesi dünya basınında da geniş yer aldı. İtalya’nın büyük gazetelerinden LA STAMPA, olayı manşetten okuyucularına duyurdu.

"AYASOFYA, İHTİŞAM GERİ DÖNÜYOR" başlığı ile manşetten verilen haberde; iskelenin söküldüğü kubbe boğazın mücevheri olarak değerlendirilirken, 2010 İstanbul Kültür Başkenti açılışının aslında bu olayla başladığına dikkat çekildi. Ayasofya’nın İstanbul’un sembol yapılarından biri olarak tanımlandığı haberde;  tarihi yapının günümüzde hiç olmadığı kadar zorlu bir görevi olduğu ifade edilerek; çağdaş,  kozmopolit bir ülke olarak Avrupa’nın kapısını çalan Türkiye adına İstanbul’u Avrupa’nın dikkatinin odağına yerleştirme misyonu vurgulandı.

1700 yıllık bir geçmişe sahip, farklı dinler ve farklı kültürler arasında varlığını sürdüren Ayasofya’nın tarihçesine de yer verilen haberde, muazzam yapının tarihi geçmişi şu şekilde özetlendi: “Bazilikanın hikayesi İsa’dan sonra 337 yılında, İmparator Konstantin’in Doğu Roma İmparatorluğu’nun yeni başkentinin katedralini yaptırmaya karar vermesiyle başladı; iki kere yıkıma uğradı ve Jüstinyen ve eşi Theodora’nın isteğiyle yeniden inşa edildi. Ayasofya, kutsama töreninin yapıldığı gün, tüm Hirıstiyanlık için bir dayanak noktası haline geldi ve aynı zamanda da imparatorluğun sembolü haline geldi.

Yapıldığı dönem için gerçekten muazzam bir teşebbüs söz konusuydu; nitekim yüzyıllar boyu dünyanın en büyük anıtı özelliğini korudu. Devasa boyutları ve özellikle de 31 metre çapındaki kubbesi, İstanbul’un bulunduğu deprem bölgesi, yapıyı daha ilk andan itibaren zorlu bir sınava soktu. Konstantinopoli’nin fethinden sonra, yapıyı sağlamlaştırma görevi en önemli Osmanlı mimarı Sinan’a verildi.

1700 yıllık hayatında yaşamadığı şey kalmadı. Bizans İmparatorluğu’nun şatafat ve entrikalarından, 1201’deki dördüncü haçlı seferi sırasındaki yağmaya, Osmanlıların fethinden, camiye dönüştürülmesine kadar. Laik ve çağdaş devletin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk 1934’te, Bizans döneminin bir başka büyük anıtı Kariye Camisiyle birlikte Ayasofya’yı, tüm dinlerin ve halkların mirası, müze ilan etti.”