Avrupa’da, Antalya’ya karşı olağanüstü bir sempati var...

Avrupa-Türkiye Turizm İş Konseyi Başkanı ve TUİ Holding Türkiye Temsilcisi Hüseyin Baraner, çarpık kentleşme ve birçok menfi gelişmelere rağmen Antalya’nın Avrupa’da revaçta olduğunu söyledi.

Turizm Aktüel Turizm Aktüel 31/12/2019 23:40
Avrupa’da, Antalya’ya karşı olağanüstü bir sempati var...

Şu anda Avrupa’da ciddi şekilde Antalya heyecanı yaşandığını aktaran Baraner, “Bunu her zaman yakalayamayabiliriz. Küresel kriz sonrası özellikle turizmin getirdiği bir heyecanla Avrupa’da Antalya’ya olağanüstü bir sempati var.” dedi.

 

Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği (ANSİAD)’nin ‘Küresel kriz sonrası Avrupa pazarlarından Antalya’ya bakış ve yeni oluşan müşteri profilleri ve talepleri’ konulu toplantıya katılan Baraner, Avrupa’da Antalya’nın iyi bir imajının oluştuğunu söyledi.

 

Antalya’nın dünyanın en güzel yerlerinden birisinin olduğunu Avrupa’daki herkesin bildiğini ve bunu açık açık ifade ettiğini belirten Baraner, şöyle konuştu: “Burada bir turizm ürünü olarak denizden 200-300 metre içeriye doğru çok büyük saraylar kuruldu. Bu çok büyük kabul görüyor. Bununla birlikte Avrupa’daki parlayan isimler çökerken Antalya ürünün gerçek olduğu ortaya çıktı. Çünkü onlar ürününü ambalajlarken biz ürünün içini doldurduk. Bunu Avrupa kamuoyu öğrendi. Dolayısıyla şu an Avrupa’da Antalya’ya çok ciddi talep var.”

 

Bu gelişmelerin kendiliğinden oluşmadığını, uzun ve istikrarlı yapılan çalışmalar sonucu ortaya çıktığına işaret eden Hüseyin Baraner, “Bu rüzgarı arkamıza alabilirsek, Avrupa için çok ciddi ürünler geliştirebiliriz. Mutlaka yeni ürünler bularak Antalya markasıyla pazarlamalıyız.” ifadelerini kullandı. 

 

YAŞAM KÖYLERİ KURUP ANTALYA MARKASIYLA PAZARLAYALIM...

 

Hüseyin Baraner, Avrupa’nın yaşlandığına da dikkat çekerek sağlıklı yaşam köyleriyle yaşlıların Antalya’ya çekilebileceğini kaydetti. Avrupalı yaşlıların hayatının sonbaharını iyi bir yerde sıfır sorunla geçirmek istediğini dile getiren Baraner, şöyle devam etti:

 

“Bu insanlar, huzur veren, spor yapabilecek, deniz havası olan, en az bahçesinde 10 çeşit meyve ağacının bulunduğu, dalından meyve koparabileceği bir yaşam hasreti içerisinde. Birikiminin hepsini bunun için harcamaya hazır. Türkiye şimdiye kadar bu alana yönelik hiçbir ürün sunamadı. Yılda 10 milyon turistin geldiği yerde sağlıklı yaşam merkezi yok.” 

 

Sağlıklı yaşam merkezlerinin yüzde 100 kara dönüşebilecek bir iş kolu olduğunu vurgulayan Baraner, Antalyalı işadamlarına bu tür yerler kurmalarını önerdi. “Yaşam köyleri kurarak Avrupalıları tatile değil, yaşamaya davet etmemiz lazım.” diyen Baraner, “Eğer bir gün yaşam köyleri yaparak buraları 8 ay yaşayabilecek yabancılarla doldurur, Antalya’nın sosyal yaşamına da entegre edersek o zaman gerçekten Türkiye’nin lider kenti oluruz. Onların bizlere sağlayacağı sinerjiyle gerçek kentsel dönüşümü de sağlayabiliriz. Şu anda Antalya’nın ilk yapacağı sıfır kilometre dünyadaki en muazzam en davetkar yaşam köylerini kurmak ve onlarını bir marka olarak pazarlamasını yapmak. Buna kafa yorun. Oraya buraya üç beş villa ile bu olmaz.” şeklinde konuştu. 


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Tüm güncellemelerden e-posta yoluyla haberdar olun.