Antalya’ya format atmanın zamanı geldi
Güzel Antalya mı, verimli Antalya mı? Antalya’nın güzel olduğunu biliyoruz. Bilmesek zaten burda olmazdık. Ancak Antalya güzel olduğu kadar, verimli mi?
Güzel Antalya mı, verimli Antalya mı?
Antalya’nın güzel olduğunu biliyoruz. Bilmesek zaten burda olmazdık. Ancak Antalya güzel olduğu kadar verimli mi?
Hayır! Değil.
Antalya’ya gelirken uçakta Financial Times gazetesinde Lombard Odier’in tam sayfa ilanı hemen gözüne çarptı . İş adamlarına yönelik büyük punto harfler ile “Sürdürebilirlik İhtilaline hoşgeldiniz!” diye başlık atmışlar.
Rethink Everything : Herşeyi yeniden düşünün diye, okuyucuları gelecek için ikaz ediyor. “Sürdürülebilirlik en büyük yatırım fırsatıdır. Sürdürülebilirlik geleceğe tehdit değil, bilakis sürdürülebilirliğin kendisi zaten geleceğin yegane iş modelidir” diye gazetedeki reklam devam ediyor.
Aynı şekilde geçen ay Singapur’da bir gazetede okuduğum; “Küçük gövde büyük dalga “ , yani küçük yatırım ile büyük hareketlilik yakalamak sözleri Antalya’yı gezerken kafamdan çıkmak bilmiyor.
Aylar sonra yakaladığım fırsatı kullandım ve çok sevdiğim Antalya’yı gezdim. Kaleiçi bölgesi , bazı alışveriş merkezleri derken, güzel insanlar ile beraber olup, çayımı içtim, muhteşem Antalya piyazından yedim.
Tanıdık tanımadık Antalyalılar ile konuştum . Mevcut iş modellerimizin artık Antalyalıları tatmin etmediğini neredeyse her görüşe mensup dostların ağzında bizzat, değişik versiyonlarda işittim.
Herkesten, “Kuru kalabalık var, verimli değiliz” serzenişlerini duydum . Şehre katkı verenlerin çabalarını takdir ile karşılıyorum. Ancak Antalya’nın ekonomi ve ticaret hatlarının belirli noktalarındaki ödemleri görmemezlikten gelemeyiz.
Bir tarafta kent ekonomisinin gelişmesi için kullandığımız araçlarının yarattığı şişkinliklerin tek düze ürün ve aynı işi yapan işletmelerin yoğunluğunun giderek artması karlılığı düşüyor.
Öbür tarafta dünyanın en önemli turizm merkezlerinden biri olma mertebesine ulaşmamıza rağmen yeni pazarlama ve yeni ürün sunum modellerinin kâr artırıcı sinerjisini kullanamıyoruz .
Antalya yine dünya vitrinlerinde: Rethink Antalya.
Belki Antalya’yı yeniden düşünmenin tam zamanı . Çok büyük yatırımların verimliliği ve kent ekonomisine katkısı neden bu kadar düşük ?
Çevremizin ve doğal kaynaklarımızın üstünde orantısız “Su ayak izi bırakan” çalışmalarımızın o kadar özverili olmasına rağmen karşılığını niye tam olarak alamıyoruz?
Rethink everything!
Herşeyi yeniden düşünün!
Evet, Antalya’yı yönetenler için bir paradigma değişikliği, herşeyi yeniden düşünüp şehir ekonomisini ayağa kaldıracak ve sürdürebilir kılacak yeni yaklaşımı sergilemelerinin zamanı geldi.
Antalya’nın ekonomik geleceği için başlattıkları plan, proje ve çalışmalara yeni format atmaları için en uygun zamandayız . Zenginliği, tek noktada tek düze ürünleri üst üste yığıp kapasite arıtımından daha çok, her noktada yaratacağımız ürün farklılığında aramalıyız.
Ayrıca unutmamalıyız ki, Antalya’da çok ciddi uluslararası nitelikte, iş bilgisine ve eğitimine ve deneyimine sahip bir “İnsan Sermayesi”var. Bu değerli insanları teşvik edici, yönlendirici , onlara heyecan aşılayıcı yapılar Antalya’da yok.
Birbirimizden kopuğuz, Antalya koordinasyon sözüne uzak duruyor. Hep sezonluk, yıllık, tek gönderimlik yaklaşımlar.
Bakın; Antalya’nın 3 T’sini oluşturan tarım düşüyor, ticaret sallanıyor, turizm kurtarabilecek mi?
3 T’yi eşit sağlamlaştırmalıyız. Tarım, Turizm ve Ticaret Antalya’yı kuçaklamalı, uçurmalı.
Türkiye’ye örnek olmalı.
Zira küresel acımasız rekabet kapıda . Dünyadaki durum eskiye nazaran çok daha zor.
Müşteri tok, rakip acımasız, üretim pahalı.
Antalya’da muhteşem ürünler var.
Antalya’nın önüne büyük bir “Q” harfi koyalım ve Antalya’yı baştan başa kalite kontrolü altında tutalım. Bu Q harfini yeni iş modelimizin simgesi olarak havaalanına büyük bir şekilde yerleştirelim.
Milyonlara, “Kalite dünyasına hoş geldiniz” diyelim.
Ve hızlıca bu söylemin içini dolduralım.
Antalya büyük otel yatırımlarına ara verelim.
Yeni otel yerine, Antalya’nın ilk lüks kruvaziyer gemisi inşa edelim
Kalite, verimlilik ve sürdürübilirlikten vereceğimiz taviz, Antalyayı ucuz fiyat pırangadına kalıcı olarak kaynaklanacaktır.
Zaten 10 yıla kadar destinasyonların sağlık ve kalite yaşam karnesi mecburi olarak yayınlanacak.
Havanızın, suyunuzun, kullandığınız enerjinin temizliği, arıtmalarınızın yeterliliği, ilaçın içindeki yan etkiler prospektüsünde olduğu gibi uçak biletinizde veya otel voucherinizde basılı olacak.
Çevre ve doğal kaynak kullanım şekli en önemli kriter olacak. 5 yıldızlı otel devrinden 5 yıldızlı çevreye doğru bir talep oluşacak .
Karar bizim,
Karar Antalya’nın.
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: