Antalya'nın Rus patroniçeleri...
Antalya'ya her yıl yaklaşık 2 milyonun üstünde Rus turist geliyor ve bunların bir kısmı da kalıyor. Yani Antalya'da ciddi bir Rus cemaati oluşmuş vaziyette. Türkiye'nin kuzeyinde Türklerin küfür olarak kullandığı Nataşa adı, ülkenin güneyinde saygın iş kadını anlamına geliyor.
Antalya artık Ruslar için sadece turist olarak geldikleri bir şehir değil. İklim, deniz, kum, taze sebze-meyve ve aşk gibi gerekçelerle Antalya'ya yerleşen Rus sayısı bir hayli fazla. Artık karma evliliklerin de son derece normal karşılandığı şehirde Rus- Türk karışımı melez bir nesil yetişiyor. Her adım attığınız yerde bir Rusa rastlamıyorsunuz belki ama şehirdeki Rusların sayısı yadsınamayacak kadar çok.
Bu yıl Antalya'ya tatile gelecek Rusların sayısının 2.5 milyonu aşması bekleniyor. Antalya ve Alanya'da emlak satın alan neredeyse 5 bin Rus var. Onlar kendilerini Türklere çok yakın hissettiği için belli mahallelerde toplanma ihtiyacı hissetmiyor. Halkın arasına karışmışlar. Bunda elbette, 10 yıl öncesine kadar Rus kadınların yaşadığı imaj sıkıntısının aşılmasının payı var.
Sarışın uzun boylu her kadına 'Nataşa' muamelesi yapılan günler en azından Antalya için geride kalmış. Bunun arka planında şehre yerleşen ve hayatını burada kazanmaya çalışan, iş hayatında söz sahibi olan Rus kadınların büyük etkisi var. Yıllarca 'Nataşa' muamelesi gören bu kadınlar, ülkelerinde aldıkları iyi eğitimin hakkını veriyor. Turizm alanında son derece aktifler. Üstelik birçoğu yönetici pozisyonda. Ama Rus kadınların etkili olduğu tek alan turizm dersek haksızlık etmiş oluruz, onları gazete çıkarırken görmek de mümkün, restoran işletirken de...
Buraya gelen turist dağıtmaya müsait...
LUDMİLA ÇERNAYA (Tez Tur Müşteri Temsilcisi)
Ludmila Çernaya, 29 yaşında. 10 yıldır Antalya'da. Moldova'da doğan Çernaya, Odesa'da büyümüş, Türk dili eğitimi almış. Küçük bir çocukken geldiği Türkiye'ye âşık olur ve hayat hedefini burada yaşamak olarak belirlemiş. İşte Çernaya'nın hikâyesi: "İlk kez 1994 yılında 23 Nisan Çocuk Bayramı için Türkiye'ye geldim. Küçücük yaşımda âşık oldum Türkiye'ye. Dört tarafı deniz olan, müthiş bir ülke. Kendi kendime dedim ki, 'Bir gün buraya geleceğim.' Üniversitede bu yüzden Türk Dili okudum. Bir sene okuduktan sonra Türkiye'ye geldim. İstanbul'da iki sene turizm sektöründe çalıştım. Çevrem genişledi ve Antalya'ya Tez Tur'a geldim. Acente temsilcisiyim.
Antalya'ya çok fazla zengin turist geliyor...
ÖZLEM NADEJDA GASPER (Tez Tur VIP Müşteri Müdürü)
Özlem Nadejda Gasper, 31 yaşında, Tez Tur'da VIP Müşteri Müdürü olarak çalışıyor, 10 yıldır Türkiye'de. Bavul ticareti yapan teyzesi vasıtasıyla Türkiye'ye gelmiş. Burada yaşamaktan memnun: "Türkiye'ye iş imkânları daha iyi olduğu için geldim. Bizim yapabileceğimiz ve bizi kabul ettikleri iş turizm olduğu için, ben de diğer vatandaşlarımız gibi turizme yöneldim. Burada evlendim, bir süre sonra anlaşamadık ayrıldık. Eski eşim ismimin Özlem olmasını istedi ben de kabul ettim. Ben Rusya'dan gelen özellikle zengin turistlerle ilgileniyorum. Onların havaalanından karşılanışından otele yerleşmesi, her tür ihtiyaçları benim sorumluluğumda. Ve inanın çok fazla zengin Rus turist Türkiye'ye, özellikle Antalya'ya geliyor. Bunların büyük bölümü iyi ağırlanmak istiyor. Bu iş için de tecrübe gerekiyor, her iki milletin insanının halinden tavrından anlamak gerekiyor."
ELENA DÜDEN (Antalya Lykia World Halkla İlişkiler Müdürü)
Elena Düden 31 yaşında. 10 yıldır, turizm sektöründe çalışan bir Türkle evli, Adriana Hayal isminde yedi yaşında bir kızları var, Moskova Devlet Üniversitesi Türkoloji Bölümü mezunu. Bin 400 yatak kapasiteli Lykia World Antalya'nın müşteri sorumlusu. Antalya'ya gelişinin aşk yüzünden olduğunu anlatıyor: "Ben Moskova Devlet Üniversitesi Türkoloji bölümü mezunuyum. Üniversitemiz bizi 12 yıl önce dil pratiği için Ankara'ya göndermişti. Türkiye'ye ilk o zaman geldim, bu program sırasında, grup olarak üç günlüğüne Fethiye'ye tatile gittik. Orada şimdiki eşimle tanıştım. Benim Türkiye maceram aşk yoluyla başladı. Bir süre yazıştık, telefonla konuştuk, ilk üç yıl buraya yerleşip yerleşmeme konusunda karar veremedim.
Moskova'da benim için kariyer fırsatları daha fazlaydı. Finans müdür yardımcısı olarak çalışıyordum. 'Türkiye nedir, ne yapılabilir?' diye araştırdım, turizm alanında çalışabileceğimi anladım ve geldim. 10 yıldır evliyim. Ailem karşı çıkmadı evliliğe, eşimin ailesi de geleneksel Türk aileleri gibi değildi, karşı çıkmadılar, sadece uzak akrabalarla bir uyum süreci yaşadık. Kimse dinimi değiştirmemi de talep etmedi, zaten bu zorla olacak bir şey değil. Şimdi bir kızımız var.
NURSELİ NATALIA KILINÇ (Antalya Ramada Plaza City Club&Spa Müdürü)
Natalia Kılınç, 44 yaşında, ayrıldığı Rus eşinden 22 yaşında bir kızı var. Antalya'da yaşıyor. Natalia Kılınç, Antalya macerasını şöyle anlatıyor: "Belek Rixos'tan teklif aldım ve müşteri ilişkileri müdürü olarak çalışmaya başladım. İngilizce, Almanca, Rusça ve Türkçe biliyorum. Türkiye'ye geldiğimde Rus eşimden boşanmıştım, kızım o sırada 10 yaşındaydı, onu da getirdim Türkiye'ye. Burada bir formalite evliliği yaptım, bir ayda vatandaşlık aldım. İş teklifini kabul ettim çünkü iklim cazip geldi, kızımı burada yetiştirmek istedim. Rusya'da hava kirliliği var. Ben Moskovalıyım, büyük şehirde yaşamak zor. Ben İstanbul'da da yaşayamam. O yoğun tempoyu istemiyordum artık. Antalya biraz daha sakin, deniz kenarında, aslına bakarsanız çocuğumun geleceği için geldim.
Çocuklarımı iyi yetiştirebilmek için geldim...
YUANNA KHARLAN (Antalya Turkish Times gazetesinin sahibi)
Yuanna Kharlan, 33 yaşında. Moskova Devlet Hukuk Akademisi'nden mezun, üç buçuk yıldır Antalya'da, ayrıldığı Rus eşinden 18 ve 6 yaşlarında iki oğlu var. Türk okulunda okuyorlar. Kariyerini, son derece zengin sürdürdüğü hayatını bırakıp, Antalya'ya yerleşme gerekçesini çocuklarının geleceği olarak özetliyor: "Turist olarak neredeyse 24 kez Türkiye'ye geldim. Ama en sonunda buraya yerleştim. Ben Moskovalıyım. İki çocuğum var, öncelikle onlar için geldim çünkü Moskova çocuk yetiştirmek için tehlikeli oldu. Çocuklarım burada, sizin kültürünüzle büyüsün istiyorum, 'Aile nedir, saygı nedir?' burada öğrensin istiyorum. Ben Moskova'da Devlet Hukuk Akademisi'ni bitirdim. Sekiz sene, vergi danışmanlığı yaptım. İşimden çok memnundum, durumum çok iyiydi ama dedim ya, çocukları burada yetiştirmek istedim.
Çünkü Rusya'da okullarda narkotik çok önemli bir sorun haline geldi. Ayrıldığım Rus eşim çok zengin, bu nedenle benim çocuklarım çok büyük potansiyeldi, orada çocuk büyütmek çok zor olacaktı. Ben de burada yaşamaya karar verdim. Eski eşim de durumdan memnun, sık sık geliyor çocukları görmeye. Buraya geldiğimde hukukçu olarak çalışamazdım, basın vakfına ait bir gazete vardı, satılıyordu. Bu gazeteyi alıp yapabileceğimi düşündüm ve satın aldım. Gazetenin ismi Antalya Times, aylık bir gazete. Üç yabancı dilde çıkıyor; Rusça, İngilizce ve Almanca. Bu aylık gazeteyi satmıyoruz, Türkiye'ye gelen turistlere bedava dağıtıyoruz.
Türkiye Kültür Bakanlığı bizi destekliyor. Gazetede buranın kültürünü, geleneğini, göreneğini anlatmaya çalışıyoruz. 12 kişilik bir ekibimiz var. Bu gazete kurulurken, her yere gittim, herkesle tanıştım, kendimi kabul ettirdim. Antalya'da yaşam açısından bazı eksikler elbette var, mesela kitap bulamıyorum burada, kilise çok önemli bir sorun. Ama yine de burada yaşamaktan çok memnunum.
KÖTÜ MUAMELE GÖRMEDİM...
'Rus kadın' imajını elbette duymuştum ama çevrem çok farklıydı, bu nedenle hiç kötü 'Rus kadın' muamelesi görmedim. Kadın olarak iş hayatı zor ama bunun Rus veya Türk olmakla ilgisi yok. Kadınlar çok fazla iş hayatının içinde değil. Ben Türkiye'ye evlenmek için değil, yaşamak için geldim. Ama şu bir gerçek ki; burada erkekler daha ilgili. Çocuğu da bırakabiliyorsunuz, Rusya'da böyle bir şansın yok. Bir saat bırakamazsınız çocuğu kocanıza. Ayrıca Antalya yaşamak için harika."
Taze sebze-meyve yemek, yılın 12 ayı spor yapabilmek çok büyük şans...
LADA RYAZANOVA (Antalya Scorpion Restoran'ın sahibi)
Lada Ryazanova, 38 yaşında, 10 yıldır Antalya'da yaşıyor. Ukrayna'da işletme okudu, şimdi Rus restoranı Scorpion Restoran'ın sahibi. Lada Ryazanova'yı Antalya'da tanımayan yok. Daha doğrusu restoranı Scorpion'u bilmeyen yok. Şehrin tek ve en eski Rus restoranı olan Scorpion, hem Antalya'ya gelip memleket yemeklerini özleyen Rusların, hem de farklı bir mutfak denemek isteyen Türklerin favori mekânı. Ama dört yıllık bu işletmeyi kurup bu noktalara getirmek, tek başına yabancı bir ülkede ayakta kalmaya çalışan bir kadın için kolay olmamış.
İşte Lada Ryazanova'nın yaşadıkları: "Antalya'ya ilk önce turist olarak geldim. Tatil için gelmiştim ama kalmaya karar verdim. İlk zamanlar çeşitli işler yaptım, kısa bir dönem turizm sektöründe çalıştım, kuyumcuda çalıştım, mağazalarda çalıştım, bu sırada eski eşimle tanıştım, evlendik. Evlendikten sonra bir süre çalışmayı bıraktım ama sonra boşandık. Kendime burada bir hayat kurmam gerektiğine karar verdim. İşletme okuduğum için aklım hep bu yönde çalışıyordu. Erkek kardeşim Ukrayna'da gıda teknolojisi okudu. Aşçılık yapıyordu. Burada Rus yemekleri yapan bir yerin olmayışı büyük eksiklikti. Kardeşimin işini buraya taşıyabileceğimi düşündüm ve restoran açmaya karar verdim.
Dört buçuk senedir açık restoranımız ve buradaki tek Rus restoranıyız. Ben bu işi çok ciddiye alıyorum, dekorasyonundan kalitesine çok önem verdim. Müşterim de benim sunduğum hizmet gibi kaliteli olsun istiyorum. Tüm çalışanlarım Rus, hepsinin çalışma izinleri var. Çünkü kusura bakmayın ama biz belki kendi işimiz diye daha çalışkanız, Türk çalışanlar bizim kadar işe özveri göstermedi. Bir de kendi ülkemden gelenlere bir faydam olsun istedim. O yüzden memleketimden insanlarla çalışıyorum. Restoranı açarken ciddi bir zorluk yaşamadım, bürokratik anlamda da sıkıntı çekmedim.
Ruslar Türkiye'ye güven duydu...
MIRJALOL HUSANOV (Rusya Federasyonu Antalya Başkonsolosu)
Sık sık tatile geldiği Antalya'ya, 2007 yılında Rusya Federasyonu Başkonsolosu olarak atanan Mirjalol Husanov, Rusların Antalya aşkını şöyle anlatıyor: "Antalya, Rusların en çok geldiği yer konumunda. Geçen yıl Antalya'da, 2 milyon 170 bin Rus vatandaş tatil yaptı. Geçen yıla nazaran bu yıl bu sayıda yüzde 27'lik bir artış söz konusu. Turizm aşkta olduğu gibi zorla olmaz. Birine 'Burada tatil yap,' diye dikte edemezsiniz. Bu kadar Rusun Antalya'yı seçmesi çok önemli bir göstergedir. Ruslar Antalya'yı çok sevdi. Her yıl buraya gelip, üst üste tatil yapan insanlar var. Türkiye'ye o kadar alıştılar ki, burayı ikinci evleri olarak görüyorlar. Bundan 15 yıl önce burada bir ev sahibi olmak Ruslar için hayal gibiydi. Ama bugünkü şartlarda mümkün.
Bu nedenle, Ruslar 10 yıl önce emlak satın almaya başladı. Bugün büyük bir artış var. Antalya'da 3 bine yakın emlak almış vatandaş var, Alanya'da bin 500'e yakın emlak alan Rus vatandaş var. Ev alanlar hemen buraya taşınmasa bile yaz dönemini burada geçiyor, yatırım olarak düşünüyor. Ev almak bir ülkeye güvenin göstergesidir." (Milliyet)
Önemli haberleri kaçırma!
E-posta bültenine abone ol: