Antalya-Kaş yolu tartışmaları sürüyor... Yol, antik kentler üzerinden mi geçiyor?

Antalya’nın tatil bölgesi Kaş’a ilgi her geçen gün artıyor. Türkiye’de butik turizmin en çok tercih edilen bölgesi Kaş’a ulaşım karayolu ile sağlanıyor. Kaş’a gitmek isteyen tatilciler 150 kilometre uzaklıktaki Dalaman Havalimanı’na indikten sonra Ege ile Akdeniz’i bağlayan D-400 karayolunu kullanarak ilçeye varıyor. Antalya şehir merkezinden Kaş’a ulaşmak için ise sırasıyla Kemer, Kumluca, Finike ve Demre ilçelerinden geçiliyor.

Yaz sezonunda pansiyon ve butik otellerde yer bulmanın zor olduğu Kaş’a, 2019 Yerel Seçimleri öncesi Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Antalya şehir merkezinden ilçeye yeni bir yol yapılacağını, 2021’nin sonuna kadar Kaş’a yıllık 5 milyon yolcu kapasiteli havalimanı inşa edileceğini vaat etmişti.

Karayolları 13. Bölge Müdürlüğü projenin Finike ayağının durdurulduğunu açıkladı 

Kaş’ta yapılması planlanan Batı Antalya Havalimanı için alan arayışları sürüyor. Yol çalışmaları ise Kumluca, Finike, Demre ve Kaş tarafında planlanıyor. Karayolları 13. Bölge Müdürlüğü 21 Haziran’da, Finike’den geçmesi planlanan yolun iptal edildiğini açıkladı. Planlanan yol, tarım arazilerinin üzerinden geçiyordu.

Finike Belediyesi, tarım topraklarını etkilemesi nedeniyle projenin iptali için itirazda bulundu. Medyascope'tan Mehmet Selçuk Ada imzalı haberde Finike Belediye Başkan Yardımcısı Sıdıka Gökyar Kızılca, “Planlanan yol Finike’nin portakal tarlaları arasına yapılmak isteniyor. 25 bin portakal ağacı kesilecekti, itirazlarımız üzerine Karayolları 13. Bölge Müdürlüğü projenin Finike ayağının durdurulduğunu açıkladı” dedi.

İlçe sakinleri, projeyi istemediklerini belirtti

Demre ile Kaş’ta Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) toplantısı düzenlendi ve bu toplantıda ilçe sakinleri, projeyi istemediklerini belirtti. İlçe sakinleri, yol güzergâhında antik kentlerin ve tarım arazilerinin olması sebebiyle projeye karşı. Karayolları 13. Bölge Müdürlüğü Finike’yi yol hattı projesinden çıkarsa da yapılmak istenen Demre- Kaş-Kalkan yolunun nereye bağlanacağı belli değil.

Demre’de yaşayan, 2007-2013 yılları arasında Kültür ve Turizm Bakanı olarak görev yapan Ertuğrul Günay, ÇED toplantısında söz alarak yapılmak istenen yolun binlerce yıllık kültür varlıklarına ve tarım arazilerine zarar vereceğini söyledi. Günay, ÇED toplantısında projenin taslağının anlatıldığını, tünelin ve viyadüğün yolun neresine yapılacağının belli olmadığını belirtti:

Kaş yakın gelecekte cazibe merkezi olmaktan çıkabilir 

“Burası Kültür ve Turizm Koruma Geliştirme Bölgesi. Anlatılan proje taslağında arazi şartları gözetilmemiş ve bu bölgeye uygun bir sunum hazırlanmamıştı. Yolun başlangıcında tarım arazileri, devamında ise antik kentler var. Planlanan şekilde yol yapılırsa buraların zarar görmesi yüksek ihtimal. Demre’de tüm siyasi parti temsilcileri ve halk, bu projenin uygulanabilir olmadığını söyledi.”

Kaş’ta artan kaçak yapılaşmanın yakın gelecekte olumsuz çevresel etkileri olacağını belirten Ertuğrul Günay, “Kaş’ta binlerce kaçak yapı olduğu söyleniyor. Eğer bölünmüş yol buraya yeni insanlar, yeni kaçak yapılar getirecekse Kaş yakın gelecekte cazibe merkezi olmaktan çıkacaktır” dedi.

Proje bölgeye uygun değil, yarardan çok zarar getirecek

Avrupa’daki turizm bölgeleri ile Antalya-Kaş yolunu kıyaslayan Ertuğrul Günay, “İtalya’nın güneyine baktığımızda yollar, Finike, Demre, Kaş, Kalkan arasındaki yollardan daha kötü. Zaman zaman insanların doğa içerisinde kaybolması, zahmet çekmesi gerekiyor ki bölgeye özel önem vererek gelsinler. Her şey yol demek değildir, mevcut yol iyileştirilerek bölgeye katkı sağlanmalı” diye konuştu.

Demre’de yaşayan gazeteci Ahmet Acar, projenin bölgeye uygun olmadığını, yarardan çok zararı olacağını söyledi. Mevcut yolun iyileştirilebileceğini, bölgenin yeni bir yola ihtiyacı olmadığını belirten Acar, “Tarım arazileri ve binlerce yıllık kültür varlıkları yol güzergâhının üzerinde bulunuyor.

Karayolları Myra antik kentinin üzerinden geçirmeyi planladığı yol için üç şiddetinde yapay depremler oluşturacak patlamalar yapmayı planlıyor. Tarihin yok olmasına, yeşilin yok olmasına hem ülke insanının hem de doğanın tahammülü yok” dedi.