25 yıllık dostluğun anılarına dalmak

Datça'da geçtiğimiz günlerde, Almanya'da tanıştığım foto muhabiri Murat Ertem ile onun hazırladığı Türkiye Fotoğraf Albümü ve benim hazırladığım Gezdim, Gördüm, Düşündürdü adlı kitabımı, tanışmamızın 25 yılında birbirimize hediye ettik.

Adil Çulhaoğlu 08/10/2020 21:02

Gazeteciliğe adım attığım 70'li yıllarında, haberi yazan muhabir ile foto muhabiri birlikte habere giderlerdi. Foto muhabiri Ahmet ile berarber haber peşine gittiğimizi hatırlıyorum. Ancak bir süre sonra gazeteler, muhabirlerin hem haber yazmasını, hem de fotoğraf çekmesini istemeye başladılar.

Muhabirler fotoğraf çekmeyi, foto muhabirler de haber yazmasını öğrenmeye başlamışlardı. Karanlık odaya girip, çektiğimiz karenin şekillenmeye başlamasını izlemek ,benim için heyecan vericiydi. Herkes birbirinden yardım alıyordu çaktırmadan.

Yıllar sonra, 1993 yılında Almanya'ya gittiğim ilk aylarda Stuttgart CMT Fuarı’nda elinde fotoğraf makinesi, sırtında çantasıyla rastladım Murat Ertem'e. Fuardaki etkinlikleri fotoğraflayıp, gazetelere bol resimli haberler yazıyordu. Ancak, haber yazsa da, çalışmalarında foto muhabirliği ağır basıyordu.

Daha sonraki yıllarda, görüştüğüm bir arkadaş, bir dost oldu Murat benim için. Yıllar önce ülkeler ve şehirlerin fotoğraf çekimlerini yapmak, tur operatörü kataloğu, broşürler ve fotoğraf albümlerini hazırlamak için Dünya'yı gezmeye başlamıştı. Stuttgart'taki fotoğraf ajansındaki karelerin arasına katılan şehir ve ülke sayısı, hızla artıyordu.

Seyahatten dönüşlerinde, çektiği karelerin hikayelerini telefonda dinlemek, ilk buluşmada çektiği kareleri görebilmek, benim için gazetedeki heyecanı yeniden yaşatan anlardı. Sıra Türkiye'de çektiği karelere geldiğinde, 'En güzelleri' bunlar derdi. Tur operatörlerine Türkiye’den bir bölge, şehir için katalog hazırladıysa, coşkusu büyük olurdu.

Almanya'daki görevimin bitiminde, 1997 yılında Datça'ya tayinim çıktı. Datça hakkında ilk bilgiyi, Karaincir'de yazlığı olan Murat Ertem'den aldığımı hiç unutmuyorum. 1997 yazından sonra da Datça'da buluşmaya başladık. Datça'dan sonra, Tanıtma Ataşesi olarak gittiğim Almanya’da, 2003 CMT Fuarı’nda, önerimle açtığı Türkiye Fotoğraf Sergisi büyük beğeni toplamıştı.

Murat Erdem’in Tunus, Mısır, Küba, İtalya ve Türkiye gibi tatil ülkelerinden binlerce slaytın yer aldığı fotoğraf ajansı; Almanya bu ülkelerin turizm zenginliklerini yansıtan karelere ihtiyaç duyan turizm basını ve tur operatörlerinin başvuru noktası haline gelmişti. Foto muhabirliğinden seyahat fotoğrafçılığına evrilmişti Murat.

Datça'da her zamanki gibi Foto Esat'ın stüdyosunda buluştuk geçtiğimiz günlerde. Bu sefer Esat'a bir görev verdik: Murat, Türkiye Albümü’nü bana verirken, ben de ona Gedim, Gördüm, Düşündürdü  kitabımı hediye ettim. Esat da tam bu anı fotoğraflayarak ölümsüzleştirdi.

Datça’daki stüdyosunda bir vitrinde aynı zamanda eski fotoğraf makinalarını da sergileyen ortak dostumuz Esat’a poz verdik ve bu anı tarihe mühürledik. Esat’ı yoğun işleriyle başbaşa bırakıp, Murat ve ben bir kafeteryada arkadaşlığımızın anılarla dolu 25 yılını, Almanya ve Datça anılarımızı konuştuk.