2011 hedefi, 31 milyon turist, 25 Milyar Dolar gelir...

TÜROFED Turizm Raporu’nun üçüncüsü açıklandı. Turizmin; Türkiye ekonomisi, istihdamı, sosyal hayatı için ne kadar önemli olduğu bir kez daha verilere yansıdı.

Turizm Aktüel Turizm Aktüel 31/12/2019 23:40
2011 hedefi, 31 milyon turist, 25 Milyar Dolar gelir...
TÜROFED Turizm Raporu; turizme yönelik doğrudan yabancı yatırımlarda katlamalı artış olduğunu, Türkiye’ye gelen turistler içinde yüksek gelir grubuna mensup olanların oranının arttığını, turizm yatırımlarının Anadolu’ya yayıldığını, konaklama sektöründe kayıtdışılığın azaldığını ve tekelleşmenin düşük olduğunu ortaya koydu. Rapora göre, Konaklama sektöründe maliyet ve kur baskısı önemli sorunlar olmaya devam ediyor.

 

Türkiye Otelciler Federasyonu’nun(TÜROFED) Akbank’ın sponsorluğunda üç ayda bir yayınladığı Turizm Raporu’nun üçüncüsü, 19 Ocak 2011 Çarşamba günü İstanbul Nippon Hotel’de düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyuna açıklandı. En güncel veriler ve turizm sektörüne ilişkin özel araştırmaların yer aldığı rapor ile ilgili  düzenlenen basın toplantısına, TÜROFED Başkanı Ahmet Barut, TÜROFED Yönetim Kurulu Üyeleri

Seçim Aydın, Gürel Aydın, Osman Ayık, Haluk Beceren, Ahmet Tok, Mehmet İşler, İlhan Açıkgöz, Haluk Beceren, Ahmet Tok, Mehmet İşler, İlhan Açıkgöz, Yavuz Torunoğulları ile Denizli Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (DENTUROD) Başkanı Şeref Karakan ve Yönetim Kurulu Üyesi Faik Pişkin ve de medya kuruluşlarının temsilcileri katıldılar.

 

Toplantıda yaptığı konuşmada; 2011 yılında büyüme beklediklerini ve bunun yüzde 5 civarında olacağını tahmin ettiklerini söyleyen TÜROFED Başkanı Ahmet Barut hedef açıkladı: “31 milyon turist, 25 milyar dolar gelir” 

 

Küresel krizin, kaynak pazarlarda tam olarak ortadan kalkmasa da  düzelme eğilimine girdiğini belirten Barut, Almanya, İngiltere gibi büyük Pazar ülkelerde seyahat eğiliminin somut artışlar gösterdiğini, 2. büyük Pazar olan Rusya’da 2010 yılında tatil amaçlı çıkışların % 30 arttığını, bu yıl da artış beklentisi olduğunu söyledi.

 
Dünya Turizm Örgütü’nün 2011 yılında kişi sayısında % 4, turizm harcamalarında da % 5’lik bir artış öngördüğünü hatırlatan Ahmet Barut, “Türkiye’de büyümeler bölge bölge farklılıklar gösterebilir ama, biz tüm destinasyonlarımızda artış bekliyoruz. Gelirde de; hem kişi başı, hem de toplamda mutlaka artış bekliyoruz. Bu noktada Turizm gelirlerinin doğru hesaplanması konusunda, Kültür ve Turizm Bakanlığı, TÜİK ve sektör olarak çalışma ve toplantıları sürdürmekte olduğumuzu da belirtmek isterim. Bizim tahminimiz, ülkede TÜİK verilerinin aksine, konaklama yapan turist harcamalarının düşmediği, bilakis yükseldiği yönündedir. Günübirlik ziyaretçilerin artması, 2. konutta kalışın artması, dolar/avro paritesi gibi etkenler kişi başı gelirin az gözükmesine neden olmaktadır.” dedi.

 

Turist Profili Değişiyor, Az Gelirliler Azalırken, Yüksek Gelirliler Artıyor...

 
Turizmde 3. atılım dönemi sürecine giren Türkiye’de müşteri kitlesi, talep yapısı, pazar dağılımı, yatırımlar gibi ana konularda önemli değişimden geçildiğini belirten Ahmet Barut, raporun son 10 yılda orta gelire mensup grubun toplam girişlerdeki payı gerilerken, yüksek gelir grubuna mensup kişilerin oranının artığını ortaya koyduğunu vurguladı.

 

Turizm Anadolu’ya yayılıyor. 51 şehirden 178 proje teşvik aldı...

 
Son dönemde kamu yönetiminin turizm yatırımlarının Anadolu’ya açılacağı yönünde açıklamalar yaptığını vurgulayan Ahmet Barut şunları söyledi: “Oysa turizm yatırımları Anadolu’ya çoktan açıldı bile. Ekin Grubu Araştırma Birimi’nin Hazine Müsteşarlığı verileri üzerinden yaptığı araştırmaya göre, 2010 yılının 11 aylık döneminde teşvik belgesine bağlanan turizme yönelik toplam 178 projenin yüzde 68’inde Anadolu illerine yatırım öngörülüyor. 8 yıl önce Anadolu’nun payı teşvikli turizm yatırımlarında sadece 23.94 iken, son 3 yıllık dönemde tam tersi bir gelişme göstererek 68.75‘e çıkmıştır.”
 
Kayıtdışılık azalıyor...
 
Ahmet Barut, Konaklama sektörü olarak gurur duydukları konuların başında, yarattıkları istihdam rakamları geldiğini belirterek, “İstihdam ettiğimiz personel sayısının yükselmesinin yanısıra, konaklama sektöründe  kayıtdışılığın azalıyor olması da bu duygularımızı daha fazla beslemektedir.” dedi.

 

Doğrudan yabancı yatırımlarda katlamalı artış var...

 
2010 yılı ilk 10 aylık dönemde doğrudan yabancı yatırımlarının turizmde 94  Milyon dolara yükselmiş olmasını sevindirici bulan Ahmet Barut, doğrudan yatırımların bir önceki yılın aynı döneminde 54 Milyon dolar olduğunu hatırlatarak, bu verinin, turizmde toplam yatırımın 2 katına yakın arttığını ve turizme yönelik olumlu bir eğilimi gösterdiğini vurguladı.

 

Konaklamada tekelleşme düşük...

 
Konaklama kesiminde tekelleşmenin son derece düşük olduğuna dikkat çeken Barut, “Türkiye İstatistik Kurumu’nun sektörlerin elde ettiği toplam cirolar üzerinden yaptığı “Sanayi ve Hizmet sektörlerinde Yoğunlaşma“ araştırmasına göre konaklama sektörünün rekabete en açık sektörlerden biri. Konaklama da üretilen cirodan, en yüksek satışlara sahip 4 işletmenin aldığı pay sadece % 6 olurken, konaklama işletmeleri, Türkiye genelinde yoğunlaşmanın en az olduğu 20 sektör arasında 10. sırada yer alıyor.” dedi.

 

Turizm Sektöründe Maliyet ve Kur Baskısı Devam Ediyor...

 
Ahmet Barut, gelirleri yabancı para ve giderleri de TL üzerinden olan konaklama sektörünün, son 5 yılda maliyetlerin artması ve kurla kazançların azalması ile gelir-gider yönetiminde önemli sıkıntılar çektiğini belirterek, “2005 yılından bu yana turizmciler bir yandan artan maliyetlerle uğraşırken, döviz cinsinden gelirlerinde de erozyona uğruyor. Yapılan hesaplamalara göre 2005-2010 döneminde Dolar ve Avro, TL karşısında yüzde 10-20 bandında değer kazanırken, Pound ise yüzde 5 dolayında değer yitirdi.” dedi.

 

Enflasyon Türkiye’de Yüzde 6,4 iken, Otellerde Yüzde 10’a Yaklaştı...

 
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Aralık ayı enflasyon verilerine göre genel fiyat seviyesinin, geçen yıla göre yüzde 6,4 artarken, otellerde gerçekleşen enflasyonun ise yüzde 9,7 olduğu söyleyen Ahmet Barut, Ekin Grubu Araştırma Birimi tarafından hazırlanan Otel Enflasyon Sepeti verilerine göre, tesislerde en yoğun kullanılan ürünlerin fiyat artışları yüzde 10’a yaklaşırken, en yüksek artışlar; yiyecek-içecek, teknik servis ve meyve-sebze bölümlerinde oluştu.

 

Raporun, Türkiye  ekonomisi, istihdamı, sosyal hayatı için turizmin ne kadar önemli olduğunu somut rakamlarla teyid ettiğini ve ağırlıklı olarak da Türk turizminde yaşanan pozitif gelişmeleri gösterdiğini söyleyen Ahmet Barut, “Türk Turizm sektörü olarak girdiğimiz yeni dönemde; Yeni hedeflerimiz ve ideallerimiz var. Artık Akdeniz’in turizmde lider ülkesi olmak istiyoruz. Bu hedef ve ideallere inanan özel ve kamu kesiminin tüm ilgililerine bu çalışmanın yol gösterici olmasını diliyorum” dedi.

 
TÜROFED TURİZM RAPORU - 3

 

Turizmde Yeni Bir Dönem Başlıyor

 

Dünyadaki gelişme ve değişmelere paralel olarak turizmde de yeni bir dünya düzeni kurulması yönünde yeni bir sürece girildiğine ilişkin saptama, son dönemde daha yüksek sesle dile getiriliyor. Uluslararası seyahat endüstrisi bugün itibariyle Avrupa merkezlidir.

Dünya turizm pazarı da Almanya ve İngiltere olmak üzere başını iki Avrupa ülkesinin çektiği Akdeniz bölgesi odaklı bir pazardır. Bu tablo aynı zamanda günümüzde dünya turizm hareketi ve düzeninin ifadesidir.

 
Ancak bu düzen hızla değişiyor. Son 2 yılda, özellikle turist girişlerinde, Avrupa merkezli dünya seyahat endüstrisi pazarında görülen yavaşlama ve gerilemenin karşısında Çin, Hindistan ve Rusya pazarlarından dışarı yönelen talebin güçlü artış kaydetmesi dikkatlerin buralara yöneltilmesini gerektiriyor.
 
Dünya Turizm Örgütü (UNWTO)’nün hazırladığı raporlarda, dünya turizm hareketinin merkezinin Avrupa’dan Asya’ya kayma sürecinin hızla devam ettiği belirtiliyor.

Günümüz dünya turizminin merkezi olan Avrupa’da önemli gelişmeler yaşanıyor.

Yunanistan ve İspanya’da yaşanan ekonomik sıkıntıların neden olduğu protestolar, siyasal gelişmeleri de etkileyen sosyal patlama düzeyine ulaştı.

 
AB’nin lokomotifi Almanya’nın bütün çabalarına karşın, Avrupa Para biriminin içine girdiği belirsizlik süreci denetim altına alınamıyor. Avro’nun geleceği tartışılır hale geldi.

Avrupa, hatta dünyanın yurtdışına en çok turist gönderen iki ülkesi İngiltere ve Almanya’nın yurtdışı çıkış vergileri ile ilgili yaptıkları düzenlemeler tüketicilere ek maliyetler getiriyor.

Bunlar 2010’da yaşanan konjonktürel denebilecek gelişmelerdir.

 
Dünya, bölgeler ve tek tek ülkelerdeki durum incelendiğinde, turizmde yeni bir dünya düzeni kurulma sürecine girildiği ve yeni bir dönemin başladığı açıkça görülüyor.

Diğer sayfalarda yer alan konuyla ilgili yazılar, bu sürecin somut olgu, veri ve dayanaklarını gösteriyor.

 

Avrupa’da Yurtdışı Çıkışı En Yüksek İlk 10 Ülke

(Değişim 2009-2010-Yüzde)

 

İngiltere            - 6

Belçika            +-0

Almanya         +-0

Fransa             + 2

İspanya           + 2

İtalya              + 9

Avusturya       + 5

Danimarka      + 5

İsveç               + 5

Finlandiya       + 6

Norveç           + 8

İsviçre             + 8

Kaynak: IPK

 

 

Dünyada ve Türkiye’de  2010’dan 2011’e turizmde ne oldu neler bekleniyor?

 

2010 yılı dünyada, bölgede ve Türkiye’de etkileri ileri ki yıllara da yansıyabilecek önemli gelişmelere sahne oldu. 2010 yılı turizmde günümüz seyahat pazarının merkezi konumunda olan Akdeniz bölgesinin yıllardır liderliğini yapan ülkeler açısından kayıplarla geçti. 2009’da ciddi kayıplar yaşayan İspanya, 2010’da kısmen toparlansa da, hâlâ 2008’i yakalayamadı. Yunanistan ve İtalya da 2009’da yaşadıkları gerilemeyi aşamadı.

 
Öte yandan, Yunanistan ve İspanya’da yaşanan ekonomik sıkıntıların neden olduğu sosyal patlama düzeyindeki siyasal gelişmeler; bütün çabalarına karşın, AB’nin lokomotifi Almanya’nın Avrupa para birimi üzerindeki kontrolünün zayıflamasına neden oldu.

Bu durum, kendisi de AB üyesi olmakla beraber AB’nin ortak parası Avro’yu kullanmayan İngiltere’de tüketicileri destinasyon tercihlerini değiştirmeye yöneltti.

 
İngiliz para birimi Pound’un Avro karşısında değer yitirmesi, Avro kullanan ülkelerden Yunanistan ve İspanya’nın bu pazarda ciddi kayıplara uğramalarına neden olurken, bu gelişme Türkiye’ye tam tersine, olumlu yönde yansıdı. Türkiye’nin inisiyatifi dışında gelişen ama Türkiye’ye yarayan AB’deki bir başka gelişme de, havacılık alanındaki vergiler ile ilgili düzenlemeler oldu.
 
Avrupa, hatta dünyanın yurtdışına en çok turist gönderen iki ülkesi İngiltere ve Almanya’nın yurtdışı çıkış vergileri ile ilgili yaptıkları düzenlemeler, Mısır gibi ülkelere maliyet artışında ortaya çıkan olumsuzluk ile yansırken, Türkiye bu düzenlemenin dışında kaldı.

Bunlar, 2010’da yaşananlar ve 2011’den beklentiler çerçevesinde bakıldığında önemli gelişmelerdir.

 
Öte yandan “turizmde yeni bir dünya düzeni” sürecine girilirken, Türkiye yeni döneme son 25 yıldır bu alanda yaşanan gelişmelerden edinilen deneyim, oluşan birikim ve elde edilen kazanımlarla giriyor. Bütün bu gelişmeler, Türkiye’nin turizmde öne çıkmasını sağlarken, rakiplerine karşı daha da avantajlı duruma getiriyor. Türkiye turizmde 3. atılım dönemi olarak da tanımlanabilecek yeni döneme şöyle bir tablo ile giriyor:

 

10 Maddede Geçen Yıl Türkiye’de ve Dünyada Turizmde Neler Oldu?

 

Dünyada

1) Öger Tours, Alman Thomas Cook’a satıldı.

2) Thomas Cook, Rusya’da Intourist  ile ortaklık kurdu.

3) Kuzey Kıbrıs Türk Havayolları (KTHY) iflas etti.

4) Almanya'da HHI havayolu şirketi iflas etti

5) 2010’da tur operatörlüğünde iflaslar arttı:

Rusya’da Capital Tour; Ukrayna’da Karya Tour; İngiltere’de Goldtrail, Kiss Flights, Sun4u, Holiday Click; Polonya’da Orbis; Almanya’da Kultours; Macaristan’da Aeroviva; Estonya’da Toptours iflas etti.

7) Yunanistan’da turizmde KDV yüzde 6,5’e indirildi, havaalanlarına iniş-kalkış ücreti kaldırıldı.

8) Thomas Cook, İspanya’da tek taraflı olarak otellerden yüzde 5 kesinti yaptı.

9) İspanya hükümeti Balearlar turizmine 54 milyon avro destek paketi açıkladı.

10) Almanya ve İngiltere’de havayolu ile yurtdışına çıkış vergisi artırıldı.

 

Türkiye’de

1) Joy Grubu iflas etti. Şirketin işlettiği oteller TUI’ye geçti.

2) Magic Life Club otellerinin 4 tesisi satıldı.

3) 39 tesis mülkiyet ya da işletme bazında el değiştirdi.

4) TUI’nin “En İyi 100 Otel” listesine Türkiye’den 20 tesis girdi.

5) Suriye ve Lübnan’a uygulanan vize kaldırıldı.

6) Siyasi ilişkilerdeki sorunlar sonucunda İsrail pazarı durdu.

7) Yurtdışında 16 yeni tanıtma müşavirliği açma karar alındı.

8) Thomas Cook, Dalaman'ı programına aldı.

9) Alkollü içeceklerdeki ÖTV önce indirildi sonra artırıldı.

10) Ekin Grubu Araştırma Birimi otel enflasyon sepeti oluşturuldu.

 

Gelen Yabancı Ziyaretçi İstanbul Dışında Bütün Bölgeler de Arttı...

 

Türkiye 2010 yılını turizmde olumlu yanları ağır basan bir yıl olarak yaşadı. Rakip ülkeler 2010 yılını gelir ve ziyaretçi sayısında kayıplarla kapatırken, Türkiye gelirde  kayba uğramakla beraber ziyaretçi sayısını 11 aylık dönemde yüzde 6.2 oranında artırdı.

Bu dönemde gelenlerin bölgelere göre dağılımı incelendiğinde Türkiye genelindeki artışın İstanbul dışında diğer bölgelerde gerçekleştiği görülüyor.

 
Yılın ocak-kasım aylarını kapsayan 11 aylık dönemde Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçilerin bölgelere göre dağılımında en büyük artış yüzde 12.4 ile Antalya’da gerçekleşti. Bu dönemde Muğla’ya gelenler yüzde 7.1 İzmir’e gelenler de yüzde 10 artarken, İstanbul’a gelen yabancı ziyaretçi sayısı yüzde 6.3 azaldı.

 

 

 

Turizmde 3. Atılım Dönemine Girildi, Yeni Bir Dönem Başlıyor

 

Akdeniz’de Pazara Bağımlılık Azalıyor,

Yelpaze Genişliyor, Denge Kuruluyor

 

Dünya turizminin merkezi Akdeniz bölgesinin lokomotifi olan İspanya, Türkiye ve Yunanistan’a 5 ülkeden gelen yabancı ziyaretçilerin sayısı pazarın yarısını oluşturuyor.

Ekin Grubu Araştırma Birimi’nin hazırladığı “Türkiye Turizminde Yapısal Değişimin Kaynakları” konulu araştırmanın bulgularına göre, günümüzde ana turist kapısı Avrupa pazarları olan incomingci ülkeler; İspanya, Yunanistan, Türkiye ve Mısır’da turizm faaliyetleri 5 pazarın hakimiyetinde gerçekleştiriliyor. Bu ülkelere gelen yabancı ziyaretçilerin dağılımında ilk 5 ülkenin payı yüzde 45 ile yüzde 68 arasındadır.

 
Turist alan (incomingci) ülkeler için günümüzde ana pazar olan Avrupa ülkelerine bağımlılık açısından Türkiye’nin durumu diğer ülkelerden farklıdır. İspanya’ya 2000 yılında gelen yabancı ziyaretçilerin yüzde 72’si 5 ülke kaynaklı iken, bu oran sonraki yıllarda azalmakla beraber 2009’da hâlâ yüzde 68 düzeyindedir. Benzer durum Yunanistan’da da gözleniyor; 2000 yılında yüzde 55 olan 5 ülkeye bağımlılık oranı 2009’da yüzde 49’dur. Diğer iki Akdeniz ülkesi olan Türkiye ve Mısır’da ilk 5 ülkeden gelenlerin toplam içindeki oranı yüzde 45 düzeyindedir.
 
Bu arada Türkiye’nin coğrafi konumu, sahip olduğu zengin turizm potansiyeli ve uluslararası pazara yeni ürün sunabilme olanakları sayesinde son yıllarda gelen ziyaretçilerin bölge ve ülkelere dağılım yelpazesi genişliyor.

 

* Turizmde 3. Atılım Dönemine Girildi, Yeni Bir Dönem Başlıyor...

 

* Turist Profili Değişiyor, Az Gelirliler Azalırken, Yüksek Gelirliler Artıyor

 

* Turizmde 3. atılım dönemi sürecine giren Türkiye’de çok hızlı bir değişim ve önemli gelişmeler yaşanıyor.

 
Bu kapsamda müşteri kitlesi, talep yapısı, pazar dağılımı, yatırımlar gibi ana konularda önemli değişim süreçlerinden geçiliyor. Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçilerin gelir durumuna göre dağılımı incelendiğinde son 10 yılda orta gelire mensup grubun toplam girişlerdeki payı gerilerken, yüksek gelir grubuna mensup kişilerin oranı artıyor. 2001 yılında Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçilerin yüzde 13.39’unu düşük gelirli kesim oluştururken, bu oran 2009’da yüzde 12.27’ye düştü. Buna karşılık aynı dönemde yüksek gelir grubuna mensup kişilerin toplam içindeki oranı yüzde 13.63’ten yüzde 18.17’ye yükseldi. Türkiye’ye gelenlerin en büyük bölümünü oluşturan orta gelirlilerin toplam içindeki oranı ise yüzde 72.98’den yüzde 65.55’e düştü.
 
Bu arada Türkiye’ye gelenlerin meslek gruplarına göre dağılımı incelendiğinde de

yabancı ziyaretçilerde ilk sırayı yüzde 48 ile ücretli çalışanların aldığı, bu grubu yüzde 19 ile kendi hesabına çalışanlar ve işverenlerin izlediği görülüyor. Gelenlerin yüzde 11’i  emekli iken, yüzde 5’i de işsiz konumundaki kişilerden oluşuyor.

 
Turizmde 3. Atılım Dönemine Girildi, Yeni Bir Dönem Başlıyor...

 

Tesis dışı konaklama Artıyor. Türkiye’de turizmdeki gelişmelerden biri de gelen yabancı ziyaretçilerin konaklamalarında yaşanıyor. Son 6 yılda, 2003-2009 döneminde Türkiye’ye gelen yabancıların konaklama ve geceleme davranışlarına yansıması incelendiğinde, tesis dışı konaklamaların azaldığı, buna karşılık evlerde konaklamanın arttığı dikkat çekiyor. Gelen yabancı ziyaretçilerin konaklama tercihleri incelendiğinde; 2003 yılında otel, tatil köyü, pansiyon vb. tesislerdeki konaklamalar toplamın yüzde 83-85’i, tesis dışında evlerde konaklamalar ise yüzde 11’i dolayında iken, bu oranın 2009 yılında tesislerde yüzde 75’e düşerken evlerde ise yüzde 18’e yükseldiği görülüyor.

 

Turizmde 3. Atılım Dönemine Girildi, Yeni Bir Dönem Başlıyor

 

Gelen Ziyaretçiler İçinde Genç Nüfusun Oranı Artıyor

 

Türkiye’nin turist profilindeki değişim, gelenlerin yaş gruplarına göre dağılımında da görülüyor. Türkiye’yi ziyaret edenlerin yaş grubuna göre dağılımı incelendiğinde, genç kitle olarak tabir edilen 15-24 yaş grubundakilerin sayısı 2001 yılında 1 milyon iken, 2009’da bu kesimin 3 milyon bandını aştığı görülüyor. Bu dönemde Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçi sayısındaki 16 milyonluk artışın yüzde 31’i de bu yaş grubundan oluşuyor. Genç kesimin gelen yabancı ziyaretçiler içindeki payında, İspanya’da ise gerileme yaşandığı dikkat çekiyor.

 
Çocuk ziyaretçilerin toplam içinde aldığı payda ise Türkiye’de yüzde 10’dan yüzde 15’e yükselirken, İspanya yüzde 12’den yüzde 5’lere gerilemiş durumda. İspanya’ya gelenlerin yaş grubuna göre dağılımı incelendiğinde, genç kitle olarak tabir edilen 15-24 yaş grubu ve diğer orta yaş gruplarının son 10 yıllık ortalamalarında toplamdaki paylarını korudukları, 45 yaş ile 56 yaş ve üzeri kitlenin paylarında ve volümünde artış yaşandığı gözleniyor.

 

İspanya Ve Türkiye’de Ziyaretçilerin

Yaş Gruplarına Göre Dağılımı (Yüzde)

 

 Yaş Grubu     İspanya           Türkiye

            2002    2009    2003    2009

0-14     12,92   5,35     11,44   15,46

15-24   17,21   11,19   13,04   11,08

25-44   37,9     39,35   45,27   40,18

45-64   25        33,65   25,99   27

65+      6,96     10,46   4,26     6,28

 

 

 

Turizmde 3. Atılım Dönemine Girildi, Yeni Bir Dönem Başlıyor

 

* Vizeler Kalktı Karayolundan Girişler Arttı

 

Başta Suriye ve Lübnan olmak üzere son dönemde vizelerin kalktığı ülkelerden Türkiye’ye karayolu ile girişler arttı. Yılın 11 aylık döneminde Türkiye’ye gelenlerin giriş yoluna göre dağılımı incelendiğinde,  karayolu ile girişlerin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15 artışla 6.4 milyonu aştığı görülüyor.

 

Giriş Yollarına Göre Yabancı Ziyaretçiler

 

 Giriş Yolu      2008    2009    2010    2009/2010

Havayolu        18 197 883      18 188 435      18 908 931      3,96

Karayolu         4 972 146        5 607 996        6 461 367        15,22

Demiryolu       68 189            65 264            61 794            -5,32

Denizyolu       2 007 083        1 989 276        2 034 209        2,26

Toplam            25 245 301      25 850 971      27 466 301      6,25

Günübirlik      1 329 411        1 550 507        1 613 774        4,08

 

****

Turizmde 3. Atılım Dönemine Girildi, Yeni Bir Dönem Başlıyor

 

* Konaklamada Kayıtdışılık Azalıyor

 

Sosyal Güvenlik Kurumu SGK’nın Ağustos ayı sigortalı sayılarına ilişkin açıkladığı verilere göre, kayıtlı çalışma sistemine geçen işyeri sayısı artarken, konaklama sektöründeki sigortalı çalışan sayısı da yükseldi. Buna göre 11 binden fazla işyerinde, 229 binden fazla kişi çalışıyor.

 
Öte yandan, konaklama kesiminde, son bir yılda kayıt altına alınan işyeri sayısındaki önemli artışın, genellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerden kaynaklandığı da gözleniyor. Kayıt altına alınan ilave 7 bin dolayında işyerinin yüzde 98’i 100 kişiden az personel çalıştırıyor.

 

 

Turizmde 3. Atılım Dönemine Girildi, Yeni Bir Dönem Başlıyor

 

* Turizm Sektöründe Maliyet Ve Kur Baskısı Devam Ediyor

 

Gelirleri yabancı para ve giderleri de TL üzerinde olan konaklama sektörü, son 5 yılda maliyetlerin artması ve kurdan kazançların azalması ile gelir-gider yönetiminde önemli sıkıntılar çekiyor

 
Ekin Grubu Araştırma Birimi’nin yaptığı analize göre, 2005 yılından bu yana turizmciler bir yandan artan maliyetlerle uğraşırken, döviz cinsinden gelirlerinde de erozyona uğruyor.

Yapılan hesaplamalara göre 2005-2010 döneminde Dolar ve Avro, TL karşısında yüzde10-20 bandında değer kazanırken, Pound ise yüzde 5 dolayında değer yitirdi.

 
Öte yandan aynı dönemde, Ekin Grubu Otel Enflasyon Sepeti verilerine göre, ortalama maliyet artışı yüzde 75 oldu. Konaklama tesisleri için bir diğer önemli gösterge olan işçilik maliyetleri ise yüzde 35 dolayında yükseldi.

 

Otellerde Yüzde 10’a Yaklaştı...

 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Aralık ayı enflasyon verilerine göre genel fiyat seviyesi, geçen yıla göre yüzde 6,4 artarken, otellerde gerçekleşen enflasyon ise yüzde 9,7 oldu. Ekin Grubu Araştırma Birimi tarafından hazırlanan Otel Enflasyon Sepeti verilerine göre, tesislerde en yoğun kullanılan ürünlerin fiyat artışları yüzde 10’a yaklaşırken, en yüksek artışlar; yiyecek-içecek, teknik servis ve meyve-sebze bölümlerinde oluştu.

Otellerin en yoğun kullandıkları ve harcamalarının tamamına yakının toplandığı 134 ürün sepetinden oluşan Otel Enflasyon Sepeti verilerine göre, tesislerde en yüksek fiyat artışları; yiyecek-içecek, teknik servis, meyve-sebze ve kırtasiye, basın yayın vb bölümlerde gerçekleşti.

 
Diğer yandan alt gruplar itibariyle, et, süt ve meyve-sebzedeki yüksek oranlı artışlar, otellerde ana maliyet kalemi olmaya devam etti. Et grubu fiyatları % 25’in üzerinde, süt grubu da % 15 dolaylarında yükselirken, meyve-sebze grubundaki tırmanış yılın son aylarında daha da belirgin hale geldi. Yağ grubundaki ılımlı ve bazen de gerileyen seyirde ciddi bir değişim olmadı.

 

Turizm Harcamasının Üçte Biri İstanbul’da Gerçekleşiyor

 

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK), Hanehalkı Tüketim Harcaması çalışmasına göre

Türkiye’deki otel ve lokantalarda yapılan toplam harcamanın yüzde 32,6’sı İstanbul’da gerçekleşiyor. Otel lokanta harcamalarının bölgeler göre dağılımında ise Kuzey Doğu Anadolu yüzde 2 ile en alt sırada yer alıyor.

 
TÜİK verilerine göre, toplam harcamalar içinde otel ve lokantalara yapılanların payı, yüksek gelirli gruplarda daha hızlı yükseldi. Türkiye’de milli gelirden en fazla paya sahip olan yüzde 20’lik kesim, 2002’de otel ve lokantalara bu gelirden yüzde 5’lik bir pay verirken, bu oran 2009’da 6,22’ye çıktı. Buna karşılık en alt gruptaki yüzde 20’lik kesimin bu dönemde otel ve lokanta harcaması için gelirinden ayırabildiği miktarın oranı yüzde 3.10’dan 3.06’ya düştü.

Toplam harcamaları içinde otel ve lokantalara ayrılan pay açısından ücret ve maaşla çalışanların daha yüksek orana sahip olduğu görülüyor. 2003-2009 döneminde ücret ve maaşla çalışanların toplam harcamaları içinde otel ve lokantalar ortalama yüzde 6 paya sahip olurken, girişimci ve diğer kitlelerin ayırdığı pay ise yüzde 3 dolayında.

Türkiye’de Tüketim Harcamalarının Dağılımı (Yüzde)

 

2010’da 39 tesiste 33 bin yatak el değiştirdi...

 

Konaklama sektöründe; 2010 yılında, işletme veya mülkiyet olarak 39 tesis el değiştirdi. 33 bin dolayında yatağın konu olduğu bu işlemlerde 13 tesisin mülkiyeti, 26 tesisisin de işletmesi başka kişilere geçti. Ekin Grubu Araştırma Birimi’nin orta ve büyük ölçekli tesisler üzerinden yaptığı analize göre sektörde el değiştirmeler ve satın almalar 2010 yılında önemli miktarda artış gösterdi.

 
2009’da 33 otel işlem sayısı 2010’da 39 olurken, bu işlemlerle el değiştiren yatak sayısı da 32 bin 727 oldu. 2009’da el değiştiren yatak sayısı 23 bin 822 olmuştu. Öte yandan 2010’da mülkiyet olarak gerçekleşen el değiştirmelerde az da olsa bir artış gerçekleşti. 2005’ten bu yana bakıldığında mülkiyet olarak el değiştiren tesis sayısı sırasıyla; 11, 9, 10, 12 ve 13 oldu.
 
İşletme olarak el değiştiren tesis sayısı da son beş yılda sırasıyla; 54, 10, 28, 21 ve 24 oldu.

2010 yılında gerçekleşen el değiştirme veya satın almaların 20 tanesi Antalya merkezli olmak üzere Akdeniz bölgesinde olurken, bu bölgeyi 13 el değiştirme ile Ege izledi. Öte yandan geri kalan işlemler ise İç Anadolu, Marmara ve Doğu Anadolu’da meydana geldi.

 

Konaklama Sektöründe El Değiştirmeler

 

Yıllar

            El değiştiren tesis sayısı         El değiştiren yatak sayısı

2005    56        33875

2006    63        29953

2007    19        13350

2008    38        24461

2009    33        23822

2010    39        32727

 

            El değiştirme sayısı

Akdeniz          20

Ege      13

İç Anadolu     3

Marmara         2

D.Anadolu      1

 

Yurtdışından Turizme Doğrudan

Yatırımlar 94 Milyon Dolara Ulaştı

 

Merkez Bankası tarafından açıklanan verilere göre, yurtdışından turizm sektörüne yönelik doğrudan yatırımlar 10 aylık dönemde 2 kata yakın artarak 94 milyon dolara ulaştı. Doğrudan yatırımlar geçen yılın aynı döneminde 54 milyon dolar olarak gerçekleşmişti.

Türkiye’ye yapılan doğrudan yatırımlardan turizm sektörünün aldığı pay da arttı. Geçen yıl yüzde 0,86 olan bu oran, 2010 yılının 10 aylık döneminde yüzde 2,52’ye yükseldi.

Ekin Grubu Araştırma Birimi’nin Merkez Bankası verilerinden derlediği bilgilere göre, yurtdışından Türkiye’ye yapılan doğrudan sermaye yatırımları azalırken, turizme yönelen yatırımlarda artış kaydedildi.

 
Yılın 10 aylık döneminde, Türkiye’ye yapılan doğrudan yatırımlar, yüzde 28 dolayında gerileyerek 5,1 milyar dolardan 3,7 milyar dolara indi. Bu dönemde turizm sektörüne yönelik doğrudan yatırımlar ise 3,4 kat artarak 94 milyon dolara ulaştı. Doğrudan yatırımlar geçen yılın aynı döneminde 21 milyon dolar olarak gerçekleşmişti. Diğer yandan Türkiye’ye yapılan doğrudan yatırımlardan turizm sektörünün aldığı pay da arttı. Geçen yıl yüzde 0,86 olan bu oran, 2010 yılının 10 aylık döneminde yüzde 2,52’ye yükseldi.

 

Dünya Turizminin Üçte Biri Akdeniz’de...

 

Dünya turizm hareketinin merkezi Akdeniz bölgesi hem ziyaretçi hem de turizm gelirinden en büyük payı alıyor. Ekin Grubu Araştırma Birimi’nin Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) verilerini baz alarak yaptığı araştırmada Akdeniz bölgesinde yer alan 21 ülke 1990’lı yılların başında dünya turist akınının yüzde 20-22’sini çekerken, aradan geçen 10 yıl içinde bu pay yüzde 31’e yükseldi. 1991 yılından bu yana bölgeye gelen turist sayısı, yüzde 15 artışla, 149 milyondan 250 milyonu aşan bir seviyeye ulaştı.

 
Araştırmaya göre, dünya genelinde turist sayısının yüzde 31’i, turizm gelirlerinin yüzde 26’sı, yatak arzının ise yüzde 25’i Akdeniz bölgesinde. Akdeniz bölgesi, ayrıca toplam turist akınının yüzde 50’sinden fazlasını alan Avrupa’dan sonra en çok turist çeken ikinci büyük bölge. Öte yandan Akdeniz bölgesi, yüzde 25’lik payı ile Avrupa ve Amerika’dan sonra dünyada en fazla yatak kapasitesine sahiptir. Bir başka deyişle, Avrupa’daki toplam yatak kapasitesinin yarısı Akdeniz’de.

 

Avrupa’da toparlanma yavaş olacak, gözler Rusya’ya çevriliyor...

 

2008’de  uluslararası alanda meydana gelen ekonomik krizin Avrupa seyahat endüstrisinde neden olduğu olumsuz etkiler azalmakla beraber, henüz tamamen ortadan kalkmadı.

Avrupa, diğer alanlarda olduğu gibi turizmde de yavaş yavaş toparlanmakla beraber,

2008’deki düzeye yeniden gelmesi zaman alacak. Bu nedenle gözler uluslararası ekonomik krizden daha az etkilenen, dolayısıyla büyümesini sürdüren Rusya’da olacak.

 
2010 yılında tatil amaçlı yurtdışı çıkışları yüzde 30’un üzerinde büyüyen Rusya pazarı, 9 ayda 2009 seviyesini aşarak 2008’deki yüksek volüme yaklaştı. Rusya’dan tatil amaçlı çıkışlar yüzde 34 artışla 7,3 milyondan 9,7 milyona ulaştı. Başta Türkiye ve Mısır olmak üzere, buradan turist çeken diğer ülkeler de Rusya pazarında yüzde 25-50 aralığında büyümeler yakaladı.  Öte yandan Avrupa’nın önde gelen büyük grupları, 2011 ve ötesi için büyüme kaynaklarından birinin Rusya olacağını savunuyorlar.
 
Son 3-4 yıl içinde başta TUI ve Thomas Cook olmak üzere, büyük yapılar, ya ortaklık ya da satın almalarla Rusya ve BDT pazarlarında yeniden yapılanma içine girdiler. Son olarak Thomas Cook, pazarın büyüklerinden Intourist ile bir ortaklık kurdu.

 

Turizm Anadolu’ya Yayılıyor, 51 Şehirden 178 Proje Teşvik Aldı...

 

Son dönemde kamu yönetimi turizm yatırımlarının Anadolu’ya açılacağı yönünde açıklamalar yapıyor. Oysa turizm yatırımları Anadolu’ya çoktan açıldı bile. Ekin Grubu Araştırma Birimi’nin Hazine Müsteşarlığı verileri üzerinden yaptığı araştırmaya göre, 2010 yılının 11 aylık döneminde teşvik bölgesine bağlanan turizme yönelik toplam 178 projenin yüzde 68’inde Anadolu illerine yatırım öngörülüyor.

 
Araştırmaya göre, geçtiğimiz 10 yıl boyunca; yeni yatırımlarda esas payı Antalya, İstanbul, Muğla, İzmir ve Aydın’ın oluşturduğu turistik 5 il alırken, Anadolu’nun diğer şehirleri yüzde 30 dolayında paya sahipti. Son 3 yılda ise Anadolu, turizm yatırımlarından yüzde 65-70 dolayında pay alır hale geldi.
 
Araştırmaya göre 2010 yılı Ocak-Kasım döneminde, turizme yatırımı öngören, toplam yatırım değeri 3.3 milyar TL olan 178 komple yeni yatarım projesi teşvik belgesine bağlandı. 11 aylık verilere göre, bu projeler ile 40 bine yakın yeni yatağın yanı sıra, bu tesislerde çalışacak 12 bin 677 kişiye de iş olanağı yaratılacak.

 

11 Aylık Dönemde Alınan Yatırım Teşvik Belgeleri

 

Turizme yatırımı öngören teşvike bağlanan proje sayısı 235

Teşvike bağlanan projelerin toplam yatırım değeri  3.9 milyar TL

Projelerden komple yeni yatırımı öngören proje sayısı   178

Teşvike bağlanan projelerin toplam yatırım değeri  3.3 milyar TL

Komple yeni yatırım projeleri ile yaratılacak oda sayısı        19.224

Komple yeni yatırım projeleri ile yaratılacak yatak kapasitesi 39.493

Turizme yatırımı öngören projeler ile yaratılacak istihdam  35.218

 


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Tüm güncellemelerden e-posta yoluyla haberdar olun.