Yunanistan'ın Alamet-i Farika'sı ne?

Türk turistin gözünü 'Yunanistan' bürüdü. Oluk oluk komşuya akıyor, nispet yaparcasına karşıdan Ege kıyılarına bakıyorlar.... da neden?

31/12/2019 23:40
Yunanistan'ın Alamet-i Farika'sı ne?

Hilal Meriç-Hürriyet

Ben de bu bayram tatilini Yunanistan’da geçirenlerden biriydim. Daha doğrusu “Yunan adasına nüfusu kadar Türk geldi” haberlerinin nedenlerinden biriydim de diyebilirim.

Haberi şöyle doğrulamak mümkün; Yunanistan’da arkadaşlarımla karşılaşacak kadar çok Türk vardı. Peki, daha önceden Bodrum’a, Çeşme’ye  giden bu ekip neden rotasını Yunanistan’a çevirdi?

“Çünkü..” lerini sıralamaya başlıyorum…

Bayram tatilinde Türkiye neden Yunanistan’ı seçti

İlk neden olarak “ Yunanistan’da her şey çok daha ucuz!” diyeceğimi düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Aslında kimse çok daha ucuz diye gitmiyor.  Bodrum’da, Çeşme’de ya da Alaçatı’da verdiği hesapla aynı tutarı ödeyecek de olsa ödediği tutara değen, daha kaliteli bir tatil yaptığını düşündüğü için gidiyor. Euro’yu TL’ye çevirdiğinizde yani hızlı bir hesap yaparak dörtle çarptığınızda hiçbir şey aslında sanıldığı kadar ucuz gelmiyor ama Çeşme ve Bodrum’a göre de çok da pahalı kaçmıyor. 

Farklılıklar yok mu? Elbette var ama olumlu anlamda.  Türkiye’de plaja girmeden otopark ücretiyle başlayan, plaja adımını atar atmaz en az 40-50 TL ‘lik şezlong ücretleriyle devam eden işletmelere Yunanistan’da rastlamak pek mümkün değil. Eğer böyle bir plaj varsa da o ücret karşılığında bir şeyler yemek ya da içmek mümkün. Yani harcama yapmaya bikinilerinizi üstünüze geçirdiğiniz an itibariyle başlamıyorsunuz.

Bir hesap geldi, ama fazla tuttuğunu mu düşünüyorsunuz? Mekanın sahipleri ya da çalışanları tarafından hırpalanma endişesi olmadan itiraz edebiliyor, gelen hesabın detayını sorabiliyorsunuz. Hesaptaki detaylar İngilizce değil de Yunanca yazdığı için zaten açıklama yapma kısmı çalışanlara garip gelmiyor. Türkiye’de hesaba itiraz edenlerin başına gelenleri yani “hesaba itiraz etti kurşunladı, dayak yedi ” gibi haberleri hatırlatmak istemiyorum. (!)

Türkiye’de makyajsız girilmeyen plajların, güneşlenirken yüzünü, sırtını sevgilisinin ismiyle boyayan, günde en az 3 farklı bikini değiştirip gün boyunca denize adım atmayan kızlarımızın, yıl boyunca yaptığı kasları herkesin gözüne sokmaya çalışan delikanlılarımızın aksine deniz, kum ve güneşin tadını doyasıya çıkarmak isteyen kişilerle tatil yapma imkanı ağır bastığı için Yunanistan tercih ediliyor.

Türk mutfağından çok uzak olmayan zengin Yunan mutfağını, birbirinden lezzetli deniz mahsullerini  çok daha ucuz demeyeceğim ama çok daha bol ve taze şekilde tatma imkanı olduğu için gidiliyor.

Daha da sayabileceğim birçok nedenden dolayı ben ve benim gibi düşünenler arabalara atladık ya da ucuz uçak bileti bulup hop Yunanistan’a gittik. Biz bir de çok daha şanslı olanlardandık. Gidişte biraz sınırda beklesek de dönüşü bayramın üçüncü gününe çekerek hızlıca evimize ulaşıp, tatil yorgunluğunu atma imkanı da bulabildik.

Son olarak;

Tatildeki gözlemlerimde tek keyif almadığım nokta (Yunanistan dışında da) içki içip bir süre sonra İzmir’in Marşı’nı söyleyenler oldu. Çok yürekten severek söylediğimiz bir marş evet ama içki içtikten sonra yani bilinç çok da yerinde değilken eğlence mekanlarında söylendiğinde bu marşın gerçek duygulara seslendiğini söyleyemeyeceğim. Özellikle şehitlerimizle ilgili mısralar bence gece klüplerinde, düğünlerde değil de çok daha anlamlı yer ve zamanlarda anılmayı hak ediyor.


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Merak etme spam mailler gelmeyecek.