Turizmi 'Japon modeli' kurtarır

Senelerdir esnafından, oteline, rehberinden, şoförüne, acentasından, restoranına birçok turizm meslek grupları tarafından horlanan, küçümsenen, daha pahalı servis alan yerli turistin külüne muhtaç duruma düştük.

31/12/2019 23:40
Turizmi 'Japon modeli' kurtarır

Cem POLATOĞLU

15 Temmuz öncesi Türk müşteri “serzenişleri”

– Sanki oteli satın alıyorlar,

– Sanki rehberi, tur şirketini satın alıyorlar,

– Çocukları çoook gürültücü,

– Çok müsriflik yapıyorlar, tabaklarına yiyemeyecekleri kadar yemek dolduruyorlar…

15 Temmuz sonrası “U dönüşleri”

– Türk müşteri candır.

– Türk müşteri iyidir,

– En azından ne istediklerini biliyoruz, birbirimizi anlıyoruz…

ÇARE YERLi TURiST

Senelerdir esnafından, oteline, rehberinden, şoförüne, acentasından, restoranına birçok turizm meslek grupları tarafından horlanan, küçümsenen, daha pahalı servis alan yerli turistin külüne muhtaç duruma düştük.

Peki daha fazla yerli turist için ne yapmak lazım?

JAPON MODELi…

Evet, yanlış duymadınız. Turizmde daha fazla iç turist kazanmak için Japon modelini uygulamalıyız. Bunun dışında kendi yerli ve milli önlemlerimizi alıp turizmi açığa çıkartmalıyız. Turizmi 12 aya yaymanın çarelerine bakmalı, erken Rezervasyonu sadece Temmuz-Ağustos ile sınırlı kılmayıp 12 ay için Erken Rezervasyon yapılabilmeliyiz.

Bakalım Japon Modelini uygularsak başka neler yapabiliriz?.

1) Türkiye’de 18 milyon orta öğrenim, 6 milyon ilk öğrenim talebesi var. Japonya’da öğrenciler için her yarıyıl döneminde ülkenin bir bölgesine konaklamalı seyahat zorunlu. Bu, öğrencinin liseyi bitirene kadar ülkesinin 24 bölgesini tanıması anlamına gelir. Neden Japon bunu yapıyor? Çünkü, her bir bireyinin ülkesini, insanlarını tanımasını, sevmesini kaynaşmasını istiyor. Her bölgeden arkadaşlar edinmesini istiyor. İşte, Japonlar bu nedenle dünyanın kendi ülkesini en çok seven, en milliyetçi bireyleridir.

2) Japonya’da ve dünyada Sömestre ve Yaz tatilleri bölgelere göre ayrılmıştır. Böylece Sömestre Tatilleri 15 gün yerine 2 ay’a yaz tatilleri ise 2, 2,5 ay’dan 5 aya ya-yı-lır. Bunu altını çizerek yazıyorum çünkü, hala sektörde söz sahibi kişiler dahil birçok kişi öğrencilerin 2 ay Sömestre ve 5 ay yaz tatili yapacaklar sanıyorlar. Öyle değil.

Örneğin Ankara Sömestre tatiline 1 Ocak’ta başlayıp 15 Ocak’ta son verirken, Doğu illerimizdeki öğrenciler 7 Ocak’ta başlayıp 21 Ocak’ta, Güney Marmara 15 Ocak’ta başlayıp 30 Ocak’ta son verecek. Kuzey Marmara ve Trakya 1 Şubat’ta başlayıp 15 Şubat’ta bitirirken Güney Anadolu, Karadeniz 7 Şubat’ta başlar, 21 Şubat’ta biter. vs. diğer bölgeler de bu şekilde sömestre tatilini yayarlar. Keza yaz tatilini de.

Peki bunun bize ne faydası var? 

İlanlara bakalım. Bugünlerde Uludağ’a giderseniz hafta içi oda fiyatınız 250 TL. Oysa Sömestre tatilinde hafta içi oda fiyatı 800 TL. Ama sadece 15 gün böyle. Otelci sadece 15 gün kazanacak, Öğrencilerin bir çoğu bu paraları veremeyeceği için kar tatili yapamayacak. Peki Sömestre Tatili 2 ay’a yayılsa durum aynı mı olur yoksa 300-350 TL’lara düşer mi? Ya yaz tatilleri 5 ay’a çıkarsa?  24 milyon öğrencinin yaz tatili olan Temmuz-Ağustos’ta odası 600 TL olan otel, Mayıs’ta Eylül’de 200, 300 TL’ya inmez mi? Fazla bile iner. O halde?…

3) Japonya’da nüfus 130 milyon. Ülkede tek bir “Kamu Kampı” dahi yok. Bizde 78 milyon nüfus, devletin binlerce kamu kampı ve bunlara ait 400.000 yatak var. Halen denize sıfır tesislerde Sabah-Öğlen-Akşam yemeği ve konaklama dahil 25 TL’ya hizmet veriyorlar. Kim ödüyor bu farkı?. Söyleyeyim; Ödediği vergilerle 1300 TL maaş alan adam. Kimse fakir edebiyatı yapmasın. Halen 1300 TL asgari ücretle çalışan milyonlar varken, bugün kamu’ya yeni giren memurun maaşı 3.000 TL. Yurtdışı tur yapan acentaların en büyük müşterileri de “yeşil pasaportlulardır”

4) Japonya’da yazlıkları, 2.konutları normal evlerin 10 katı vergilendiriyorlar. Yani yazlık çok zengin işi. Bizde ise durum şu; Kayıtlı 3,5 milyon yazlık var. Bu, 3’er kişiden 10 milyon gezme kapasitesi olan zengin turist potansiyeli demek. İstiyoruz ki; hem senede sadece ortalama 33 gün kullanılan ama 12 aylık belediye hizmeti alan yazlıklar 1.konut’a veya turizme kazandırılsın.

Böylece hem yazlıkçının sattığı evin parası ekonomiye dönsün, hem kendisi misafir ağırlamak, bulaşık yıkamak ve temizlik yapmak yerine turist olarak her sene farklı yer ve kültürleri tanısın. Eğer turizme kazandırılmışsa, eski evini istediği süre için kiralasın.

Şimdi, yukarıdaki öğeleri uygularsak ulaşabileceğimiz ekstra potansiyel yerli turistin sayısını hesaplayalım mı?

1) 24 milyon öğrenci senede 2 kez seyahat ederlerse = 48 milyon turist olurlar (üniversiteliler hariç)

2) Sömestre ve yaz tatilinin bölgelere ayrılması ve  Otel fiyatlarının %60-70 ucuzlaması ile birlikte öğrencilerin sadece %10’u (3 milyon) aileleri ile birlikte birer kez yaz ve kış tatili yapabilse. 20 milyon turist olurlar.

3) 400.000 yatak sadece 20 hafta dolu olsa 8 milyon kişi yapar.

4) 10 milyon yazlıkçı evlerini satıp senede 2 kez seyahat etse 20 milyon potansiyel turist oluşur.

Toplayalım: 48+20+8+20 = 96 milyon “potansiyel” yurtiçi turisti yapar. 10 milyon da zaten var olan yerli turist var.

Bunun yarısı bile Türk turizmini ihya eder

Kendi kendime not: Acaba “nüfus 78 milyon, nasıl 106 milyon turist oldu” diyen çıkacak mıdır?


Önemli haberleri kaçırma!

E-posta bültenine abone ol:

Tüm güncellemelerden e-posta yoluyla haberdar olun.